Logo

9. Hukuk Dairesi2022/9678 E. 2022/12919 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı ile diğer şirketler arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı, davacının asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden ve ilave tediye alacağından yararlanıp yararlanamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, uygulanması gereken hukuk kuralları ve Bölge Adliye Mahkemesi karar gerekçeleri birlikte değerlendirildiğinde, davacının asıl işveren işçisi sayılması nedeniyle ilave tediye alacağına hak kazandığı, toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı ve temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 12. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : Tavşanlı ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi kararıyla İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve dosyanın yeniden yargılama yapılması için Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yeniden yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğüne bağlı linyit kömür üretiminde faaliyet gösteren ... Teknik A.Ş.'nin çalışanı olduğunu, en başından beri davalının asıl işçisi olmasına rağmen muvazaalı olarak alt işveren işçisiymiş gibi gösterilerek haklarının kısıtlandığını, toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanması gerektiğini, davacının işyerinde imzalanan toplu ... sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üye olduğunu, dava konusu işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.

II. CEVAP

1.Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunduklarını, müvekkilinin işi anahtar teslim ... olarak verdiğini, ihale makamı olan Kurumun herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, çalışanların emir ve talimatları ihaleyi alan firmadan aldıklarını, davacının Kurum işçisi olmadığını ve Kurumun tarafı olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanmak istediğine dair bir talebi bulunmadığını, Kurumda aldatma kastının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.İhbar olunan firma vekilinin cevap dilekçesinde, müvekkilinin İdare tarafından açılan ihaleleri kazanarak kömür üretim işi yaptığını, davalı ile müvekkili Şirket arasındaki ilişkinin ihale usulü ile hizmet alımı işi olduğunu ve muvazaanın söz konusu olmadığını, davacının müvekkili Şirket çalışanı olduğunu, davacının sendika ile müvekkili arasında imzalanmış olan toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlandığını ve herhangi bir hak kaybının söz konusu olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının ihbar olunan Şirkette çalıştığı ve Maden- ... Sendikasına üye olduğu, davalı Kurum ile ihbar olunan arasında muvazaa ilişkisinin sabit olduğu, davalı Kuruma yazılan müzekkere cevabında davacının sendika üyeliğinin davalı Kuruma bildirilmediği, Maden–... Sendikasına yazılan müzekkere cevabında ise Sendikanın, işçinin sendika üyeliğinin asıl işverene bildirilmesi usulünün uygulanmadığı hususlarının belirtildiği; bu sebeple davacının sendika üyeliğinin davalı Kuruma bildirilmediği anlaşıldığından davacının toplu ... sözleşmesinden ... alacak taleplerinin reddine; ancak davacı 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) gereği ilave tediye alacağına hak kazandığından dava konusu ilave tediye alacağının hüküm altına alınmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 39 uncu maddesine göre toplu ... sözleşmesinden yararlanması adına sendika üyeliklerinin bildirilmesi gerektiğinden bahsedilen işçilerin, toplu ... sözleşmesinin imza tarihinden sonra sendikaya üye olan işçiler olduğunu, davacının sendika üyelik tarihi, uyuşmazlık konusu toplu ... sözleşmelerinin imza tarihinden önce olduğu için davacının sendika üyeliğinin işverene bildirilmesinin davacının toplu ... sözleşmelerinden yararlandırılmasının şartı olmadığını, davacının sendika üyeliğinin davalı işverene bildirilip bildirilmediğini araştırmanın gereksiz olduğunu, davalı işverenin davacının sendika üyeliğini bildiğini, bilmesinin yanı sıra bilen ve bilmesi gereken konumunda olduğunu, 6772 sayılı Kanun'dan kaynaklanan ilave tediye alacakları için hesaplanan tutarların da düşük olduğunu, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden de karara itiraz ettiklerini, karşı taraf lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; muvazaa tespitine, husumete, zamanaşımına ve davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına yönelik itirazların dikkate alınmadığını, Kurum personeli olmayan davacıya ilave tediye ödenmemesi gerektiğini, ilave tediyenin asgari ücret üzerinden çalışılan süreye göre belirlenmesi gerektiğini, brüt ücret üzerinden karar verilmesinin hatalı olduğunu, faiz talebi, başlangıcı ve türlerinin hatalı olduğunu, kısmen kabule göre karar verilmesine rağmen yargılama gideri harç ve vekâlet ücretinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yeraltı kömür üretimi ve galeri açma işinin davalının asıl işi olduğu, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren bir ... olmaması, Alt İşverenlik Yönetmeliği'nde belirtilen şekilde geçerli asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulma şartının gerçekleşmemesi nedeniyle İlk Derece Mahkemesince verilen kararda herhangi bir isabetsizlik olmadığı, davalı Kurumdan ve Maden–... sendikasından gelen yazı cevabında davacının sendika üyeliğinin davalı Kuruma bildirilmediği ve davacının toplu ... sözleşmesinden yararlanmasının mümkün olmadığı, bu sebeple davacının toplu ... sözleşmesinden ... alacak taleplerinin reddine karar verilmesi yerinde olduğu, dava konusu alacağın hesaplama dönemi dikkate alındığında dava ve ıslah tarihinde geriye zamanaşımına uğrayan alacak kaleminin bulunmadığı, davacının asıl işveren olan davalının işçisi olarak kabul edilmesi nedeniyle, ilave tediye alacağına hak kazandığından alacağın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği, davanın kısmi dava olarak açıldığının anlaşıldığı, alacağının brüt ücret üzerinden hesaplanmasında ve dava, ıslah tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesinde kanuna aykırı bir yön bulunmadığı, yine yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücreti bakımından Mahkeme kararının yerinde olduğu gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı ile diğer şirketler arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı, muvazaalı olduğu durumda davacının asıl işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı ve ilave tediye alacağı hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un 370 ve 371 inci maddeleri ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı ... Kanunu, 6356 sayılı Kanun hükümleri.

2. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 15.09.2021 tarihli ve 2021/7688 Esas, 2021/11983 Karar sayılı; 23.02.2022 tarihli ve 2022/1773 Esas, 2022/2225 Karar sayılı ilâmları.

3. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 10.11.2016 tarihli ve 2016/26170 Esas, 2016/25527 Karar sayılı ilâmı.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.