"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/613 E., 2023/788 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 4. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/347 E., 2022/308 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında davalı Üniversite nezdinde sürekli işçi olarak istihdam edilmeye başlandığını, davacının Yüksek Hakem kurulu tarafından yürürlüğe konulan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinden yararlandığını, Öz Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası (Öz Sağlık-İş Sendikası) ile davalı Üniversite arasında 19.08.2021 imza tarihli ve 01.01.2019-31.12.2021 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin 01.11.2020 tarihi itibarıyla uygulanması gerektiğini, davacının toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikadan istifa etmekle beraber istifa ettiği tarihe kadar sendika üyesi olarak, istifa ettiği tarihten sonra da dayanışma aidatı ödemek suretiyle işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinden yararlandırılması gerektiğini, ancak bir kısım alacakların eksik ödendiğini, zira davacının 2021 yılı Ağustos ayı bordrosu incelendiğinde günlük çıplak brüt ücretinin 143,50 TL olduğunu, davacıya işyerinde yürürlükte bulunan Öz Sağlık-İş Sendikasının tarafı olduğu toplu iş sözleşmesine göre 01.01.2021 tarihinden itibaren uygulanması gereken %12'lik zam uygulanmadan 01.07.2021 tarihinde %5 zam uygulanarak ücretinin tespit edildiğini, benzer nitelikte olan işçilere ise %12'lik artışın uygulandığını, dolayısıyla ücret miktarının hatalı belirlendiğini, diğer yandan kadroya geçmeden evvel 01.04.2018 tarihine kadar giyim yardımı ödemesi yapılırken ve bu ödeme işyeri uygulaması hâline gelmiş iken 2018, 2019, 2020 yıllarına ilişkin hiç ödeme yapılmadığını, Yüksek Hakem Kurulu tarafından yürürlüğe konulan toplu iş sözleşmesinde yol yardımı alacağı için mevcut uygulamaya devam edileceği belirtilmiş olmasına rağmen davalı Üniversitenin, Belediye tarafından belirlenen rayiçlerin altında eksik ödeme yaptığını, bu sebeple 15.08.2019-31.08.2021 tarihleri arasında eksik ödenen yol yardımı alacağının tahsili gerektiğini ileri sürerek ücret farkı, yol yardımı ve giyim yardımı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi statüsüne geçtiğini ve hâlen işyerinde çalışmaya devam ettiğini, 31.10.2020 tarihine kadar davacının Yüksek Hakem Kurulu tarafından yürürlüğe konulan toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandığını, işyerinde yürürlükte bulunan Öz Sağlık-İş Sendikası ile davalı Üniversite arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden 01.11.2020 tarihi itibarıyla yararlanması gerektiği iddia edilmekte ise de söz konusu toplu iş sözleşmesinin imza tarihinde davacının ilgili sendikaya üye olmaması sebebiyle 19.08.2021 imza tarihli toplu iş sözleşmesinin 4 üncü maddesi ve geçici 3 üncü maddesi ile 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 39 uncu maddesi hükümleri dikkate alındığında imza tarihi itibarıyla sendika üyesi olmayan davacı işçinin dayanışma aidatı ödemek suretiyle yararlanma talebinde bulunduğu 16.07.2021 tarihinden itibaren Öz Sağlık-İş Sendikasının tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlandırıldığını, bu sebeple yalnızca 2021 yılı Temmuz ayı için ilgili toplu iş sözleşmesinde öngörülen %5 oranında zam yansıtılmak suretiyle ücretinin belirlendiğini, davacının dava dilekçesinde emsal olarak belirttiği işçilerin toplu iş sözleşmesinin imza tarihinden önce taraf sendikaya üye olduklarının anlaşıldığını, davacının kadroya geçmekle birlikte alt işverenler ile yapılan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan hükümlerden yararlanmasının mümkün olmadığını, davacı ile imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde ve Yüksek Hakem Kurulu tarafından yürürlüğe konulan toplu iş sözleşmesinde giyim yardımına ilişkin herhangi bir düzenlemenin yer almadığını, davacının 16.07.2021 tarihi itibarıyla yararlandığı işyerindeki toplu iş sözleşmesinin 35 nci maddesi uyarınca da davacıya nakdi giyim yardımı ödemesi yapıldığını, Yüksek Hakem Kurulu tarafından yürürlüğe konulan toplu iş sözleşmesinde taşıt yardımına ilişkin mevcut uygulamaya devam edeceğinin kararlaştırıldığını, davacıya kadroya geçerken ödenen günlük 5,87 TL yol yardımının dayanışma aidatı ödemek suretiyle yararlandığı tarihe kadar ödenmeye devam edildiğini, dayanışma aidatı ödemek suretiyle yararlanma talebinde bulunduğu tarihten itibaren de arttırımlı olarak yol yardımının davacıya ödendiğini, eksik ödemenin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 16.07.2021 tarihli dilekçesi ile dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinden itibaren yararlanma talebinde bulunduğu, Yüksek Hakem Kurulu tarafından yürürlüğe konulan toplu iş sözleşmesinin 31.10.2020 tarihinde sona erdiği, davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinden yararlanacağı, buna göre 2021 yılı Ocak ayı ve 2021 yılı Temmuz ayı ücret zammı yansıtılarak bulunan ücret miktarına 14.07.2021 tarihinden itibaren hak kazanacağı, davacının talebi ile bağlı kalınarak yalnızca 2021 yılı Ağustos ayı için ücret fark alacağının hüküm altına alındığı; diğer yandan davacının kadroya geçerken imzalamış olduğu sulh sözleşmesi de dikkate alındığında, Yüksek Hakem Kurulu tarafından yürürlüğe konulan toplu iş sözleşmesi ile Öz Sağlık-İş Sendikası ile davalı Üniversite arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinde giyim yardımı alacağının düzenlenmediği; yol yardımı alacağına da 16.07.2021 tarihinden itibaren hak kazanacağı ve davalı tarafça bu tarihten sonra yol yardımı alacağının ödendiği gerekçesiyle giyim ve yol yardımı alacaklarının reddine, ücret farkı alacağının kabulüne dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesinin kararının gerekçesinde 14.07.2021 tarihinden itibaren davacının işyerindeki toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya hak kazandığı belirtilmiş ise de 01.11.2020 tarihinden itibaren yararlanacağının kabulü gerektiğini, benzer nitelikteki işçilerin 2020 yılı Kasım ayından itibaren toplu iş sözleşmelerinden yararlandırılarak geçmişe dönük ödemeleri aldıklarını, Yüksek Hakem Kurulu tarafından yürürlüğe konulan toplu iş sözleşmesinde taşıt yardımına ilişkin mevcut uygulamaya aynen devam edileceği hususunun kararlaştırıldığını, 2018 yılı öncesindeki ihale sözleşmelerindeki uygulamanın belediye rayiçleri olduğunun Mahkemenin de kabulünde olduğunu, yol yardımının her yıla ilişkin belediye rayiçleri esas alınarak belirlenmesi gererirken 01.04.2018 tarihinden 31.08.2021 tarihine kadar hiçbir artış yapılmadan gidiş geliş toplam günlük 5,88 TL ödeme yapılmasının hatalı olduğunu; giyecek yardımı taleplerinin ise toplu iş sözleşmesi hükümlerine değil işyeri uygulamasına dayalı olduğunu, 2018 yılı öncesinde giyecek yardımı ayni olarak verilmekte iken 2018, 2019, 2020 yıllarında hiç yardım yapılmadığını, davacı dâhil işçilerin üniformalarını kendi paraları ile satın aldıklarını, alt işverenler nezdinde çalışılan dönem bakımından teknik şartnameler ve tanık beyanları ile giysi yardımı (üniforma) alındığı ispatlanabilecekken eksik inceleme ile alacağın reddinin hatalı olduğunu, 2018 yılında sonra üniforma verilmemesinin işçilere ek yükümlülük getirdiğini, her yıl kendi ceplerinden ödeme yaparak üniforma almak zorunda bırakıldıklarını, işçinin aldığı ücrette dolaylı yoldan azalma yapıldığını ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; sendika üyesi olmayan işçilerin dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanması talep tarihinden geçerli olacağını, davacının 16.07.2021 tarihli dilekçesiyle toplu iş sözleşmesinde yararlanmak amacıyla müvekkili Üniversiteye başvurduğunu, davacının başvurusu üzerine brüt çıplak yevmiyesine başvuru tarihinden geçerli olmak üzere %5 oranında zam uygulanmaya başlandığını, davacının imza tarihinde sendika üyesi olmadığını, davacının toplu sözleşmenin imza tarihinde sendikaya üye olmaması nedeniyle toplu sözleşmesinin yürürlüğünün başlangıcından itibaren yararlanmasının mümkün olmadığını, Mahkeme kararının çelişkili olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının toplu iş sözleşmesinin imzalanmasından sonraki dönemde gerçekleşen sendika üyeliğinin söz konusu olduğu süre itibarıyla ücret farkına hak kazandığı, davacının dayanışma aidatı ödeyerek toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başladığı tarihten önceki dönem için toplu iş sözleşmesinde düzenlenen giyim ve yol yardımından yararlanmasının mümkün olmadığı, 01.11.2020 tarihine kadar yürürlükte olan Yüksek Hakem Kurulu tarafından yürürlüğe konulan toplu iş sözleşmesinde de bu talepler için düzenleme bulunmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, giyim ve yol yardımı alacaklarının reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak davanın kabulüne karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak davanın reddine karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ücret farkı, giyim yardımı ve yol yardımı alacaklarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 696 KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32 ve 34 üncü maddeleri, 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesi.
3. Dairemizin 20.11.2023 tarihli ve 2023/10088 Esas, 2023/17208 Karar sayılı ve aynı tarihli 2023/10089 Esas, 2023/17209 Karar sayılı ilâmları.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı vekili; Yüksek Hakem Kurulu tarafından yürürlüğe konulan toplu iş sözleşmesinde yol yardımı alacağı için mevcut uygulamaya devam edileceğinin belirtildiğini, davalı tarafın son ihale sözleşmesinde kararlaştırıldığı şekilde Belediye tarafından belirlenen rayiçten yol yardımı ödemesi gerekirken eksik ödeme yaptığını, bu sebeple 15.08.2019-31.08.2021 tarihleri arasında eksik ödenen yol yardımı alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, davacının yol yardımı alacağına dayanışma aidatı ödemek suretiyle talepte bulunduğu 16.07.2021 tarihinden itibaren hak kazandığı, davalı tarafça bu tarihten sonra yol yardımı alacağının ödendiği gerekçesiyle yol yardımı alacağının reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince de davacının dayanışma aidatı ödeyerek toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başladığı tarihten önceki dönem için toplu iş sözleşmesinde düzenlenen yol yardımından yararlanmasının mümkün olmadığı, 01.11.2020 tarihine kadar yürürlükte olan Yüksek Hakem Kurulu tarafından yürürlüğe konulan toplu iş sözleşmesinde de bu talep bakımından düzenleme bulunmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde yol yardımı alacağının reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu değerlendirilmiştir.
3. Davacı ilk defa 01.10.2020 tarihinde davalıya ait işyerinde çalışmaya başlamıştır. Taraflar arasındaki iş sözleşmesinde yol yardımına ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmediği gibi davacının 696 sayılı KHK gereği davalı nezdinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerden olmadığı sabit olduğundan 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinin davacı hakkında uygulanması da mümkün değildir. Buna rağmen, davalının cevap dilekçesinde de kabul ettiği üzere, herhangi bir yasal yahut sözleşmesel zorunluluk bulunmamasına rağmen davacıya işe başladığı 01.10.2020 tarihinden, dayanışma aidatı ödemek suretiyle işyerinde yürürlükte bulunan Öz Sağlık-İş Sendikasının tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanma talebi bulunduğu 16.07.2021 tarihine kadar diğer işçilere ödenmekte olan 5,87 TL taşıt yardımının ödendiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.
4. İlâmın İlgili Hukuk kısmının (5) numaralı bentlerinde belirtilen Dairemiz ilâmlarında da davalı işyerindeki mevcut uygulamanın rayiç bedel üzerinden gidiş dönüş şeklinde bir günlük yol ücretinin işçiye ödenmesi şeklinde olduğu kabul edildiğinden, davacının talep dönemi de dikkate alınmak suretiyle bir günlük yol yardımının rayiç bedel üzerinden gidiş dönüş şeklinde sağlanacağı değerlendirilerek ve davalı tarafça yapılan ödemeler de dikkate alınarak yol yardımı alacağının yeniden hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
5. Diğer yandan, 19.08.2021 tarihi itibarıyla davalı Üniversite ile Öz Sağlık-İş Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinin 4 üncü maddesinin (b) bendinde "Toplu iş sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına üye bulunmayanlar, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye bulunup da ayrılanlar veya çıkarılanların toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri, toplu iş sözleşmesinin tarafı işçi sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine bağlıdır. Bu hususta işçi sendikasının muvafakati aranmaz. Dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanma, talep tarihinden geçerlidir." düzenlemesi yer almaktadır. Bu düzenleme 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesinin dördüncü fıkrası ile de aynı doğrultudadır.
6. Davacının 29.12.2020 ile 05.08.2021 tarihleri arasında Öz Sağlık-İş Sendikası üyesi olduğu, 15.07.2021 tarihinde Dev Sağlık İş Sendikasına üyelik başvurusunda bulunduğu, 06.08.2021 tarihinden itibaren de Dev Sağlık İş Sendikasına üye olduğu dosya kapsamındaki üye kayıt fişleri ile sabittir. Davacının 16.07.2021 tarihinden itibaren dayanışma aidatı ödemek suretiyle işyerinde yürürlükte bulunan Öz Sağlık-İş Sendikasının tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanma talebi bulunmaktadır. Yukarıdaki (5) numaralı paragrafta yer verilen toplu iş sözleşmesinin ilgili düzenlemesi ve 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesi uyarınca, 19.08.2021 imza tarihinde davacının toplu iş sözleşmesinin tarafı olan Öz Sağlık-İş Sendikasına üye olmadığı hususu dikkate alındığında, dayanışma aidatı ödemek suretiyle talepte bulunduğu 16.07.2021 tarihinden itibaren toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanacağı açıktır
7. Söz konusu toplu iş sözleşmesinin 31 inci maddesinin "Üçüncü Yıl Birinci Altı Ay Ücret Zammı (01.01.2021-30.06.2021)" başlıklı (e) bendinin (2) numaralı alt bendinde, "01.01.2021 tarihinde işyerinde çalışan sendika üyesi işçilerden aylık brüt çıplak ücretleri 4.100,00 TL'nin altında olanlar 4.100,00 TL'ye yükseltikten sonra tüm işçilere 01.01.2021 tarihinden geçerli olmak üzere %12 (yüzde on iki) oranında zam yapılacaktır." hükmü yer almaktadır. Düzenlemenin devamında yer alan "Üçüncü Yıl İkinci Altı Ay Ücret Zammı (01.07.2021-31.12.2021)" başlıklı (f) bendinde ise "01.07.2021 tarihinde işyerinde çalışan sendika üyesi işçilere 30.06.2021 tarihinde almakta oldukları günlük brüt çıplak ücretlerine, 01.07.2021 tarihinden geçerli olmak üzere %5 (yüzde beş) oranında zam yapılacaktır." düzenlemesi bulunmaktadır.
8. İlk Derece Mahkemesi gerekçesinde ücret farkı alacağı bakımından davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanma tarihi 14.07.2021 olarak; giyim ve yol yardımı alacağı bakımından toplu iş sözleşmesinden yararlanma tarihi ise 16.07.2021 olarak belirtilmiştir. Bu husus maddi hataya dayalı olup davacının dayanışma aidatı ödemek suretiyle talepte bulunduğu 16.07.2021 tarihinden itibaren toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanacağı yukarıdaki (6) numaralı paragrafta da ifade edilmişti. Ancak bu kabul ile de çelişkili olacak şekilde, davacının 01.01.2021 tarihinden itibaren toplu iş sözleşmesinde öngörülen ücret zammından yararlanacağı kabulü ile ücretinin 4.100,00 TL'ye çıkartılarak üzerine 2021 yılının ilk altı aylık dönemi için %12'lik zam, 2021 yılının ikinci altı aylık dönemi için de %5 oranında zam uygulanmak suretiyle fark ücret alacağının hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Davacının 16.07.2021 tarihinden itibaren işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinden yararlanacağı sabit olduğundan, ilgili toplu iş sözleşmesinin 31 inci maddesinin (e) bendinin (2) nci alt bendinde kararlaştırılan %12'lik ücret zammından yararlanması da mümkün olmayacaktır. Buna göre, taraflar arasında davacıya 2021 yılının ikinci altı aylık dönemi için öngörülen %5'lik zammın ödendiği konusunda da ihtilaf bulunmadığı hususu dikkate alındığında, ücret farkı alacağının reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.