"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/4999 E., 2023/507 K.
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 19. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/270 E., 2022/378 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ... davalı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Somut uyuşmazlıkta 696 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçen davacının ücretinin eksik ödendiği iddiasına bağlı fark alacak taleplerinin reddine karar verildiği, hüküm altına alınan alacakların ise davalı bakımından kesinlik sınırını aşacak mahiyette ileriye yönelik bir etkisinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hüküm altına alınan ve davalı tarafça temyize konu edilen miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Bakanlıkla dava dışı alt işverenler arasında imzalanan ... alım sözleşmesi kapsamında davacının alt işveren işçisi olarak davalı Bakanlığa ait işyerinde belirsiz süreli ... sözleşmesi ile çalışırken 696 sayılı KHK hükümlerine göre sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinin düşürüldüğünü, bundan dolayı ücret farkı, ikramiye farkı, ilave tediye farkı alacaklarının bulunduğunu ayrıca davacının pandemi döneminde davalı Bakanlık tarafından yayımlanan Genelge çerçevesinde 7, 10 ve 15 'er günlük nöbetler ile gece gündüz yirmidört saat kapalı sistem çalıştığını, bu çalışma şeklinde fazla çalışma yapıp ... bayram ve genel tatil günleri ile hafta tatillerinde çalıştığını ve gece çalışması yaptığını; ancak bu çalışmalara ilişkin zamlı ücretlerin ödenmediğini ileri sürerek fark ücret, fark ikramiye, fark ilave tediye, fazla çalışma, gece zammı, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ücretinin sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ilgili düzenlemeler uyarınca eksiksiz ödendiğini, davacının ücret farkı ile buna bağlı ilave tediye, ikramiye alacağının ve fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti ile gece çalışması ücreti alacaklarının bulunmadığını, davacının 24 saat esasında vardiyalı çalıştığı sürede denkleştirme yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının sürekli işçi kadrosuna geçiş sürecinde imzalanan sözleşmede ücretin ilgili mevzuat hükümlerine göre belirlenen toplu ... sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı şeklinde düzenlendiği gerekçesiyle dosya kapsamında mevcut bilirkişi raporu dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; davacının alacaklarının eksik hesaplandığını, talep ettikleri tüm dönemin hesaplanmadığını, davacının pandemi dönemi öncesinde yapmış olduğu fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ve gece çalışmalarının karşılığının da hesaplanması gerektiğini, arabuluculuk son tutanak tarihinin tüm alacak kalemleri bakımından temerrüt tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini, davacının kadroya geçmeden önce ihale şartnamesinde yazılı olduğu üzere asgari ücretin " fazlası ile çalışmakta olup, aynı koşullarda ve ihale sözleşmesinden en ufak bir fark ve düzenleme olmaksızın" ibaresi konulmak suretiyle aynı ücret üzerinde kadroya geçtiğini, davacının ücreti davalı işveren tarafından ... taraflı olarak ve hiçbir dayanağı olmaksızın düşürüldüğünü ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, ... Mahkemelerinin görevli olmadığını, fazla çalışma, hafta tatili ücreti ve gece zammı alacağı bulunduğu yönündeki tespitin hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, bir işçinin 14 saat boyunca sürekli çalışması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının çalışma süresine göre çalışma süresinden en azından 1,5 saat ara dinlenme süresi düşülmesi gerekirken ara dinlenmenin eksik düşülmesi davacı yararına fazladan fazla çalışma ücreti hesaplanmasına neden olduğunu, davacıya yapmış olduğu emek için ücretleri tam olarak ödendiğini, davacının gece zammı alacağı bulunma ihtimali olmadığını, ek raporda hangi döneme ilişkin hesaplama yapılarak fazla çalışma ücreti çıkarıldığı ifade edilmediğini, hükme esas bilirkişi raporunda davacının çalışmayıp izinli olduğu günler denetime elverişli bir şekilde gösterilmediğini, davacının Covid-19 salgını nedeniyle alınan tedbirler kapsamında pandemi döneminde belirli gün çalışıp belirli gün dinlenmek suretiyle denkleştirme esasına göre çalıştığını, tüm alacaklar yönünden işletilmesine hükmedilen faiz türlerini kabul etmediğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının kadroya alınması ile birlikte işverenle imzalanan ... sözleşmesinde açıkça her dönem geçerli asgari ücretin belli bir oranı seviyesinde ücret ödeneceği kararlaştırılmadığından, davacının asgari ücretin belirli bir oran fazlası ücret alması gerektiğine ilişkin iddiasının hukuki bir dayanağı bulunmadığı, buna göre davacının eksik ücret iddiasına dayalı fark alacak taleplerinin reddedilmesinin yerinde olduğu, davacının puantaj kayıtlarına göre tespit edilenden daha fazla çalışma yaptığını, davalının ise tespit edilen çalışmaların karşılığı ücretlerin ödendiğini ispatlayamadığı, davacı tarafça dava ve ıslah dilekçelerinde talep edilen alacaklar yönünden dava dilekçesinde talep edilen kısım için temerrüt tarihinden talepte bulunulduğu, ıslah dilekçesinde dava dilekçesinde talep edilen kısım yönünden dava, ıslah dilekçesinde talep edilen kısım yönünden ıslah tarihinden itibaren talepte bulunulduğu, İlk Derece Mahkemesince ıslah dilekçesindeki talep doğrultusunda faiz başlangıcına yönelik hüküm kurulduğu anlaşıldığından faiz başlangıcında hata bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususların yanında istinaf nedenlerinin yeterince incelenmediğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile buna bağlı olarak fark alacaklarının bulunup bulunmadığı ve fazla çalışma karşılıklarının ödenip ödenmediği hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı ... Kanunu’nun 22, 32, 34, 41 ila 47, 63 ve 69 uncu maddeleri.
3. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.