Logo

9. Hukuk Dairesi2023/10087 E. 2023/13603 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yurt dışında çalışan bir işçinin iş akdinin feshi nedeniyle açtığı alacak davasında, hangi ülke hukukunun uygulanacağı, kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanılıp kazanılmadığı, ücretin belirlenmesi, fazla mesai, hafta tatili ve resmi tatil ücretlerinin ispatı ve hesaplanması uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan yurt dışı iş sözleşmesinde, uyuşmazlık halinde Umman hukukunun uygulanacağına dair açık bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğu ve davacının işini fiilen Umman'da yaptığı gözetilerek, Umman hukuku uyarınca uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiğinden, mahkeme kararları bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/439 E., 2023/702 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 24. ... Mahkemesi

MAHKEMESİ : ... 66. ... Mahkemesi

SAYISI : 2021/844E., 2021/11 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı ... İnş. San. ve Tic. AŞ vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 03.10.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat Ali ... ile davalı ... İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ vekili Avukat ... ile davalı ... vekili Avukat ... geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı Şirkette 29.....2012 tarihinde ... işleri formeni olarak işe başladığını ve 19.12.2016 tarihinde davalılar tarafından ... taraflı ve haksız olarak işten çıkartıldığını, davacının aylık ücret net 2.400,00 USD olduğunu, davacının ... sözleşmesinin davalı Şirketler tarafından önceden herhangi bir bildirimde bulunmaksızın ... taraflı olarak feshedildiğini, davacıya işten çıkartıldıktan bir kısım kıdem tazminatı ödendiğini, diğer işçilik alacaklarının ödenmediğini, davalı işyerinde vardiyalı çalışma sisteminin geçerli olduğunu, davacının çalışma saatlerinin haftanın 7 günü akşam 19.00 sabah 07.00 arası olduğunu ve her gün muhakkak fazla çalışma yapıldığını, davacının her ay 15 gün gece vardiyasında, 15 gün gündüz vardiyasında çalıştığını, günlük çalışma süresinin her gün en az 15 saat olduğunu, ... sözleşmesinin işçi aleyhine ... taraflı olarak yapılmış bir sözleşme olduğunu, ... sözleşmesinde yazılı olan 2.000,00 USD’nin davacının sabit ücret miktarı olduğunu, bunun içinde fazla çalışma ödemesi bulunmadığını, davacının çalıştığı dönem boyunca tüm dinî ve millî bayramlarda çalıştığını, ayrıca Umman’ın millî bayramlarında da çalışmaya devam ettiğini, davacının haftanın 7 günü çalıştığını, hafta tatili kullanmadığını ve hafta tatili ücretinin de ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı vekili birleşen dava dosyasında dava dilekçesinde; aynı alacakların davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... İnş. San. ve Tic. AŞ vekili cevap dilekçesinde; davacının 28.....2012 tarihinde davalı şirketin ...-... Joint Venture ortağı olarak faaliyet gösterdiği Umman Sultanlığı’ndaki işyerinde çalışmaya başladığını, taraflar arasındaki sözleşmeye göre Umman hukukunun uygulanması gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, hak ettiği tüm alacakların ödendiğini, davacının da tüm alacağını aldığına ilişkin ibraname imzaladığını, davacının ... sözleşmesine göre fazla çalışma ücretinin ücretin içinde belirlendiğini, daha fazla çalışma yaptığı durumlarda yaptıkları çalışmanın ücretinin o ayki ücretleri ile birlikte ödendiğini, hafta tatili olan Cuma günleri çalışma yapılmışsa bu da yine puantaj cetvelinde belirtildiğini ve yine ücretinin aynı şekilde ödendiğini, davacıya sözleşmesine uygun olarak hafta tatili kullandırıldığını, çalıştığı hafta tatili ücretlerinin de kendisine o ay itibarıyla ödendiğini, Umman’daki ... bayram ve genel tatil günlerinde izin verildiğini ve tatil yaptığını savunarak davaların reddini istemiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Şirket ile diğer davalı ... İnşaat arasında hiçbir sözleşmesel ilişki bulunmadığını, müvekkili Şirket yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacı tarafından talep edilen faiz türünün açıkça yasaya aykırı olduğunu, davacının iddia ettiği çalışma şart ve koşullarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının talep etmiş olduğu alacakların zamanaşımına uğradığından reddi gerektiğini, davacıya ait hiçbir bilgi ve de belgenin müvekkili Şirket bünyesinde bulunmadığını savunarak davaların reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı işyerinde 29.....2012-19.12.2016 tarihleri arasında çalıştığı, emsal ücret araştırması, tanık beyanları ve taraflar arasındaki sözleşmede fazla çalışma ücretinin ücrete dâhil olduğuna dair hükümler dikkate alındığında davacının davalı işyerinde 2.400,00 USD ücret aldığını, davacının ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın feshedildiği, fazla çalışma ücretinin ücrete dâhil olduğu dikkate alınarak aylık 22,5 saat fazla çalışmanın ücretine dâhil olduğunun kabul edildiğini, dinlenen tanık beyanlarına göre davacının ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, davacının hafta tatillerinde çalıştığını ispat edemediğini, davacının her iki davalı tarafından istihdam edildiğini, davacının ... vatandaşı olması, davalının ise ...'de faaliyette bulunan ... Ticaret Siciline kayıtlı ve adresi ...'de belirtilen Şirket olması karşısında taraflar açısından sıkı ilişki içinde bulundukları hukukun ... Hukuku olduğu, bu nedenle ... mevzuatı uygulandığı gerekçesiyle davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı ... vekili; husumet itirazında bulunduklarını, Umman hukukunun uygulanması gerektiğini, davacının diğer davalı ile arasındaki sözleşme hükümleri esas alınarak hesaplama yapılması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... İnş. San. ve Tic. AŞ vekili; talep artırım tarihine göre zamanaşımı savunmasına itibar edilmesi gerektiğini, Umman hukukunun uygulanması gerektiğini, davacının ücretinin sözleşme belirtildiği gibi kabul edilmesi gerektiğini, fazla çalışma yapmadığını, ... bayram ve genel tatil günlerinde izinli kullandığını, ek dava ile istenen ihbar tazminatına hak kazanmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı ... vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... İnş. San. ve Tic. AŞ vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; ... sözleşmesine hangi ülke hukukunun uygulanmasına gerektiğine, buna göre kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanılıp kazanılmadığına, ücrete ve ücretin belirlenmesi yöntemine, fazla çalışma, hafta tatili ve ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 27 nci maddesi şöyledir:

" (1) ... sözleşmeleri, işçinin mutad işyeri hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olacağı asgarî koruma saklı kalmak kaydıyla, tarafların seçtikleri hukuka tâbidir.

(2) Tarafların hukuk seçimi yapmamış olmaları hâlinde ... sözleşmesine, işçinin işini mutad olarak yaptığı işyeri hukuku uygulanır. İşçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapması hâlinde, bu işyeri mutad işyeri sayılmaz.

(3) İşçinin işini belirli bir ülkede mutad olarak yapmayıp devamlı olarak birden fazla ülkede yapması hâlinde ... sözleşmesi, işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir.

(4) Ancak hâlin bütün şartlarına göre ... sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşmeye ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri yerine bu hukuk uygulanabilir."

3. 5718 sayılı Kanun'un 2, 5, 8, 24, 40 ve 44 üncü maddeleri.

4. Dairemizin 12.09.2022 tarihli ve 2023/9304 Esas, 2023/8811 Karar sayılı direnme hükmünün Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine ilişkin kararının ilgili kısmı şu şekildedir:

"... Genel işlem koşulları; 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 20 ila 25 inci maddeleri arasında düzenlenmiştir. Somut olayda ise taraflar arasında imzalanan yurt dışı ... sözleşmesinin mülga 818 sayılı ... Borçlar Kanunu’nun yürürlükte olduğu tarihte düzenlendiği hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Bu nedenle yurt dışı ... sözleşmesinin düzenlendiği tarih itibarıyla 6098 sayılı Kanun yürürlükte olmadığından genel işlem koşullarıyla ilgili hükümler somut olaya uygulanamayacağı gibi bu hükümlerin, 6101 sayılı ... Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’un 2 nci maddesi gereğince kamu düzeni ve genel ahlâka ilişkin bir kural niteliğinde bulunmaması nedeniyle geçmişe etkili şekilde somut olaya uygulanması da mümkün değildir. Nitekim belirtilen ilkeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.12.2021 tarihli ve 2018/(19)11-1109 Esas, 2021/1718 Karar sayılı kararı ile 12.03.2020 tarihli ve 2017/11-36 Esas, 2020/290 Karar sayılı kararında da vurgulanmıştır.

..."

5. Dairemizin 27.04.2022 tarihli ve 2022/4504 Esas, 2022/5355 Karar sayılı ilâmında genel işlem koşulları ile ilgili olarak şu şekilde değerlendirme yapılmıştır:

"...

Öte yandan, genel işlem koşulları, sözleşme taraflarından birinin ileride kuracağı sözleşmelerde karşı âkidine değiştirmeden kabul edilmek üzere sunma niyetiyle önceden, ... yanlı olarak saptadığı sözleşme koşullarıdır. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 20 nci maddesinin birinci fıkrasında genel işlem koşulları ilk defa tanımlanmıştır. Anılan madde; 'Genel işlem koşulları, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, ... başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleridir. Bu koşulların, sözleşme metninde veya ekinde yer alması, kapsamı, yazı türü ve şekli, nitelendirmede önem taşımaz.' şeklindedir. Genel işlem koşullarının ... hukukundaki görünüm şekli ise genel ... koşullarıdır. Bu nedenle, 6098 sayılı Kanun’un genel işlem koşullarını düzenleyen 20-25 inci maddeleri genel ... koşulları hakkında da uygulanır.

4904 sayılı ... ... Kurumu Kanunu’na dayanılarak hazırlanan Yurt Dışı İstihdam Hizmetleri Yönetmeliği’nin 4 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 8 inci maddesi uyarınca yabancı ülkedeki ... ve faaliyetlerinde istihdam edeceği işçileri ...’den götürmek isteyen işverenler, ... ... Kurumu tarafından hazırlanan ... sözleşmelerini işçi ile karşılıklı olarak imzalamak ve imzalı sözleşmeleri Kuruma onaylatmak zorundadır. Bu noktada, yurt dışına çalışmak amacıyla gidecek işçilerin gittikleri ülkelerde zor durumda kalmamaları, ücret, çalışma koşulları ve sosyal güvenlik konuları başta olmak üzere diğer birçok konuda mağduriyet yaşamamaları için yurt dışına çıkmadan önce yurt dışı ... sözleşmesinin Kuruma onaylatılması amaçlanmıştır.

Yabancı unsurlu ... sözleşmesinin kurulmasıyla birlikte ileride ortaya çıkabilecek uyuşmazlıkta yabancı hukukun uygulanması taraflar açısından öngörülebilir bir durumdur. Taraflar bir hukuk seçimi yapmamış olsalar dahi 5718 sayılı Kanun’un 27 inci maddesinin ikinci fıkrası düzenlemesiyle objektif bağlama kuralı uyarınca uyuşmazlıkta yabancı hukukun uygulanması mümkün olabilmektedir.

6098 sayılı Kanun’un genel işlem şartlarına ilişkin hükümlerinin hukuk seçimi anlaşmasının geçersizliğine gerekçe olamayacağını belirtmek gerekir. Söz konusu hükümler, hukuk seçimi anlaşmasına uygulanacak hukukun ... hukuku olması hâlinde işlev görebilir. Bunun dışında 6098 sayılı Kanun’un bahsi geçen hükümleri, bunların doğrudan uygulanan kural niteliğinde kabul edilmeleri yahut yabancı hukukun ilgili hükümlerinin uygulanmasının ... kamu düzenine açıkça aykırı olması halinde uygulanması söz konusu olabilir (ERTEN, Rifat, “Yurt Dışında Çalışan ... Vatandaşı İşçilerin ...’de Açtıkları İşçi Alacaklarına Dair Davalarda Milletlerarası Yetki ve Uygulanacak Hukuk Meseleleri”, Prof. Dr. Rıza Ayhan’a Armağan, C. 1, ... 2022, s. 244). Kaldı ki, somut olayda taraflar arasında imzalanan ve Kuruma onaylatılan yurt dışı ... sözleşmesi 6098 sayılı Kanun’un 20-25 inci maddelerine göre değerlendirildiğinde; önemli olanın işverenin işçiye söz konusu sözleşmeyi okuma imkanını sağlaması olduğu, Kurum tarafından hazırlanan ve bir örneğinin işçiye de verildiği anlaşılan yurt dışı ... sözleşmelerinin sürekli olarak Kurum’un internet sayfasında yer aldığı, kolayca ulaşılabilir ve incelenebilir olup işçinin bu sözleşme içeriğini okuma imkanının her zaman mevcut olduğu kabul edilmelidir (BAYCIK, Gaye, “Çalıştırılmak Üzere Yurt Dışına Götürülen ... İşçilerin Açtıkları Davalarda Uygulanacak Hukuk”, Yurt Dışı Hizmet Sözleşmelerinde Milletlerarası Özel Hukuk Uygulaması ... Hukuku Sorunları, Elli İkinci ... Arama Konferansı, İntes Yayınları, 2017, s.109-110). Ayrıca, yurt dışı ... sözleşmesinin açık, net ve anlaşılır bir dilde düzenlendiği, yukarıda açıklandığı gibi 5718 sayılı Kanun’un 27 inci maddesinin birinci fıkrasının açık hükmü ile cevaz verdiği şekilde sözleşmede hukuk seçimi yapıldığı anlaşılmakta olup taraflar arasında imzalanan yurt dışı ... sözleşmesinin bağlayıcı ve geçerli olduğu sonucuna varılması gerekmektedir. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince yurt dışı ... sözleşmesi hükümlerine genel işlem koşulları niteliği taşıdığından bahisle değer verilmeyerek ... Hukuku’nun olaya uygulanmasına karar verilmesi hatalıdır.

..."

3. Değerlendirme

1. Yabancılık unsuru, bir hukuki işlemi veya ilişkiyi ya da olayı birden fazla devletin hukuku ile irtibatlı hâle getiren unsurdur. İşçinin veya işverenin yabancı olması, işverenin işletme merkezinin yabancı bir ülkede bulunması, işçinin kendi işini mutad olarak yabancı bir ülkede yapması veya ... ilişkisinin yabancı bir ülke ile sıkı irtibatlı olduğunun durumun genelinden anlaşılması gibi hâllerde ... sözleşmesinde yabancılık unsurunun bulunduğundan söz edilir.

2. 5718 sayılı Kanun'un 40 ıncı maddesine göre, ... mahkemelerinin milletlerarası yetkisini, iç hukukun yer itibarıyla yetki kuralları belirler. Aynı Kanun’un 44 üncü maddesi ise ... ... sözleşmesinden veya ... ilişkisinden doğan uyuşmazlıklarda ... mahkemelerinin milletlerarası yetkisini tayin eden özel bir yetki kuralı getirmiştir. Buna göre, ... ... sözleşmesinden veya ... ilişkisinden doğan uyuşmazlıklarda işçinin işini mutaden yaptığı işyerinin ...’de bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir. İşçinin, işverene karşı açtığı davalarda işverenin yerleşim yeri, işçinin yerleşim yeri veya mutad meskeninin bulunduğu ... mahkemeleri de yetkilidir.

3. 5718 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin birinci fıkrasında hâkimin, ... kanunlar ihtilafı kurallarını ve yetkili olan yabancı hukuku resen uygulayacağı ve yetkili yabancı hukukun içeriğinin tespitinde taraflardan yardım isteyebileceği belirtilmiştir. Yabancı hukukun içeriğinin tespiti, özel ve teknik bir bilgiyi gerektirdiğinden, hâkim gerekirse bilirkişi incelemesine de gidebilir. Yabancı hukukun olaya ilişkin hükümlerinin tüm araştırmalara rağmen tespit edilememesi hâlinde ... hukuku uygulanır.

4. 5718 sayılı Kanun'un 5 inci maddesine göre yetkili yabancı hukukun belirli bir olaya uygulanan hükmünün ... kamu düzenine açıkça aykırı olması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz; gerekli görülen hâllerde ... hukuku uygulanır. Kamu düzeni müdahalesi sınırlı ve istisnai niteliktedir. ... kamu düzeninin ihlalini gerektirecek hâller, çoğunlukla emredici bir hükmün açıkça ihlali hâlinde düşünülecektir. Fakat her emredici hükmün ihlali hâlinde veya her emredici hükmü ihlal eden bir yabancı kararın ... kamu düzenine aykırı bulunduğunu söylemek olanaklı değildir (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 10.02.2012 tarihli ve 2010/1 Esas, 2012/1 Karar sayılı kararı). Örneğin; ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta ve genel tatil alacaklarına ilişkin hükümler iç hukukumuz bakımından emredici nitelikte olmakla birlikte, bunlara dair yabancı hukukun farklı düzenlenmeleri, sırf farklılıkları nedeniyle somut uyuşmazlıkta ortaya çıkan durum değerlendirilmeden 5718 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi uyarınca kamu düzeni müdahalesine neden olmaz. Keza uygulanması gereken yabancı hukukun işçiye ... hukukundan daha az koruma getirmesi de ... başına kamu düzeni müdahalesi için yeterli bir sebep değildir. Kanunlar ihtilafı hukukundaki kamu düzeni anlayışı, iç hukukun kamu düzeni anlayışından farklı ve daha dar kapsamlıdır.

5. Bir yabancı hukuk kuralı ... hukukunun temel değerlerine, ... genel adap ve ahlâk anlayışına, ... kanunlarının dayandığı temel adalet anlayışına ve hukuk siyasetine, 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nda yer alan temel hak ve özgürlüklere, milletlerarası alanda geçerli ortak ve kabul görmüş hukuk prensiplerine, ikili anlaşmalara, gelişmiş toplumların ortak benimsedikleri ahlâk ve adalet anlayışına, medeniyet seviyesine siyasi ve ekonomik rejimine aykırı olması hâlinde Kamu düzenimize aykırılığı söz konusu olabilir (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı, 10.02.2012 tarihli ve 2010/1 Esas, 2012/1 Karar). Örneğin yabancı hukukun, küçük çocukların çalışmasına ya da ücret ve diğer haklarda ırka dayalı ayrımcılık yapılmasına izin vermesi kamu düzenimize aykırıdır.

6. Yabancı hukukun uygulanmasını engelleyen diğer bir durum ise doğrudan uygulanan kurallardır. Müdahaleci normlar olarak adlandırılan bu kurallar, taraflardan ziyade, devlet organizasyonunun sosyal, ekonomik ve politik menfaatlerini gerçekleştirmeyi amaçlar. Bu açıdan vatandaş yabancı ayrımı gözetilmeden, yabancılık unsuru taşısın taşımasın, hukuk seçimi yapılsın yapılmasın, uygulama alanına giren her ilgili olay ve hukuki ilişkide mutlaka uygulanması gereken kurallardır (Cemal ..., ... Esen, İnci ... Figanmeşe, Milletlerarası Özel Hukuk, ..., 2019, s.7; Aysel Çelikel, B. Bahadır Erdem, Milletlerarası Özel Hukuk, ..., 2020, s.155). ... hukukunda işçiyi koruyan her emredici kural, doğrudan uygulanan kural olarak nitelendirilmez; ayrıca Devlet organizasyonunun sosyal, ekonomik ve politik menfaatlerini de koruması gerekir. Bununla birlikte emredici hükümler ile doğrudan uygulanan kuralların ayırt edilmesi her zaman kolay değildir ve tartışmalıdır. Doğrudan uygulanan kurallara, kamu hukuku nitelikli ... güvenliği hükümleri, özel işçi gruplarını koruyucu hükümler ve yasal greve ilişkin hükümler ve asgari ücrete ilişkin düzenlemeler örnek olarak gösterilebilir (..., Milletlerarası Unsurlu ... ve Toplu ... Sözleşmelerine Uygulanacak Hukuk, ..., 2012, s.189-195). Devlet organizasyonun korunması, çoğu olayda ülke ile belirli bir şekilde irtibatlı ya da ülkede gerçekleştirilen ... sözleşmelerinde söz konusu olur. Örneğin, tamamen yurt dışından ifa edilen bir ... ilişkisinde ... hukukundaki asgari ücrete ilişkin kuralın uygulama alanına giren bir olay ya da ihtilaf söz konusu olmaz (Musa ..., “Yabancı Unsurlu ... Hukuku İhtilâfları ile İlgili Yargıtay Kararlarının Değerlendirilmesi”, ... ... Tanrıbilir, ... ... (Editörler), 10. Yılında Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun, ..., 2017, s.525-526; Belkıs Vural ..., “Yabancı Unsurlu ... Sözleşmelerinde For Devletinin Doğrudan Uygulanan Kurallarının Tespiti ve Uygulaması”, Yıldırım Beyazıt Hukuk Dergisi, 2017/1, s. 286).

7. 5718 sayılı Kanun'un 27 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ... sözleşmesinin tarafları, sözleşme ile irtibatlı olsun olmasın diledikleri bir ülkenin hukukunu seçebilirler. Ancak tarafların seçmiş oldukları bu hukuk düzeninin, işçinin mutad işyeri hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olacağı asgari korumanın altında kalması hâlinde mutad işyeri hukuku uygulanır. Bu durumda, seçilen hukuk ile mutad işyeri hukuku arasında bir yararlılık karşılaştırması yapılmalıdır (... Doğan, “5718 sayılı Kanunu'na Göre ... Akdine Uygulanacak Hukukun Tespiti”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt XI, 2007, Sayı 1-2, s.153; A. İpek ..., “Mutad İşyeri Kavramı ve MÖHUK m.27/f.3’ün Uygulanması Sorunu”, Hacettepe Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 8, 2018, Sayı 2, s.211-212; ..., s.89-100). Mutad işyeri, işin zaman ve içerik olarak ağırlıklı ifa edildiği işyeridir. Başka bir anlatımla mutad işyeri, işçinin işini fiilen yaptığı yerdir. İşçinin ücretinin ne şekilde ve hangi para biriminden ödendiği mutad işyerinin belirlenmesi açısından belirleyici değildir. İşçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapması, örneğin montaj için yurt dışında görevlendirilmesi durumunda, bu işyeri mutad işyeri sayılmayacaktır. Geçici çalışmanın ne kadar olacağı her olayın özelliğine göre hâkim tarafından belirlenmelidir. İşçi sadece yabancı ülkede çalışmak için işe alınmışsa ya da işveren çalışmak üzere yabancı ülkeye gönderdiği işçisini geri alma niyetinden veya işçi geri dönme niyetinden vazgeçerse, yabancı ülkeye gönderilen işçinin fiilen çalıştığı yer, mutad işyeri hâline gelir (Musa ..., ... Çoban, “Birden Fazla Ülkede İfa Edilen ... Sözleşmelerinde Mutad İşyerinin Tespiti”, Terazi Hukuk Dergisi, 2020, Sayı 169, s.1822-1824; ..., s.118-137; ..., s.217).

8. Yabancılık unsuru taşıyan ... sözleşmelerinde taraflar uygulanacak hukuku seçmemişlerse veya yapmış oldukları hukuk seçimi anlaşması herhangi bir sebepten geçerli değilse, işçinin işini mutad olarak yaptığı işyeri hukuku uygulanır. 5718 sayılı Kanun'un 27 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince işçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapması hâlinde, bu işyeri mutad işyeri sayılmaz. İşin birden fazla ülkede ifa edilmesinde de mutad işyerinin tespitine çalışılmalıdır. Bu hâlde mutad işyeri, Avrupa Birliği Adalet Divanı kararlarında ve doktrinde belirtildiği üzere, işçinin işini ifa faaliyetlerini veya ifa faaliyetlerinin çoğunluğunu gerçekleştirdiği yer, işçinin esas olarak işverene karşı yükümlülüklerini yerine getirdiği yer, işçinin işini ifa etmek üzere hangi ülkede daha çok zaman geçirdiği, işin organize edildiği yer, işin esas kısmının ve ağırlıklı bölümünün yapıldığı yer gibi kriterlerden hareket edilebilir (Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi, 18.09.2019 tarihli ve 2016/9339 Esas, 2019/16564 Karar sayılı kararı; ..., Çoban, s.1822-1824). Ancak aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre işçinin işini belirli bir ülkede mutad olarak yapmayıp devamlı olarak birden fazla ülkede yapması hâlinde ... sözleşmesi, işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir. Esas işyeri ile kastedilen, işverenin işyeri merkezinin bulunduğu ülkedir. Örneğin açık denizlerde görev alan gemi adamları bakımından esas işyerinin bulunduğu ülke hukuku önem taşır. Maddenin dördüncü fıkrasında ise hâlin bütün şartlarına göre ... sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşmeye mutad işyeri hukuku ve işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukuku yerine bu hukukun uygulanabileceği ifade edilmiştir. Daha sıkı ilişkili hukukun uygulanmasındaki en önemli unsur, işçinin menfaatidir (..., s.147). Örneğin, işçinin sosyal çevresinin ...’de bulunması, ...’nin sosyal güvence sistemi içinde yer alması, ücretinin ...’de ve ... lirası üzerinden ödenmesi, işverenin ... olması, ... sözleşmesinin ... hukukuna özgü kurumlar gözetilerek düzenlenmesi, ... hukukuna tâbi daha önceki bir ... sözleşmesine gönderme yapılması, ... sözleşmesinin Türkçe kaleme alınması gibi unsurların tamamının ya da önemli bir bölümünün varlığı hâlinde, ... sözleşmesinin ... hukuku ile sıkı ilişki içinde olduğu sonucuna varılabilir (..., s.152).

9. Sözleşmenin belirli süreli olarak yapılıp yapılamayacağı, sözleşmenin sona ermesi nedeniyle işçinin hak kazanacağı tazminatlar, fazla çalışma, yıllık izin, işverence yapılan uygulama ve ödemelerin niteliği, zamanaşımı gibi hususlar 5718 sayılı Kanun'un 27 nci maddesi uyarınca tayin edilen hukuka göre değerlendirilmelidir. Hafta tatili, dinî ve millî bayram günleri ve ücretlerini düzenleyen hükümler, doğrudan uygulanan kuraldır; ancak uygulama alanına giren ... ilişkilerine uygulanır. Örneğin tamamen yurt dışında ifa edilen bir ... ilişkisinde, dinî ve millî bayram günleri ... hukukuna göre belirlenemez (..., s. 528; ... Erdoğan, Canan Erdoğan, “...’den Yurt Dışına Götürülen İşçiler Hakkında Yargıtay Kararının Değerlendirilmesi”, ... Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Dergisi, Cilt 13, 2016, Sayı 50, s.971-972).

10. Yurt dışı ... sözleşmelerinde, işverenin bilgi verme yükümlülüğüne yönelik maddelere de rastlamak mümkündür. Maddeye aykırı davranışın yaptırımının açıklanmadığı bu tür sözleşme maddelerinin düzenleniş amacının, çalışılan ülke mevzuatına aykırı işveren uygulamasının önüne geçmek olduğu kabul edilmelidir. Bir başka anlatımla bu tür maddeler; işverenin çalışılan ülke mevzuatına uygun hareket etmesini sağlamaya, bu bağlamda işçinin çalışılan ülke mevzuatına uygun olarak hak ve alacaklarını ... altına almaya yöneliktir. Dolayısıyla işverenin bilgi verme yükümlüğünü ihlal etmesi, uyuşmazlığa çalışılan ülke mevzuatının uygulanmasını engeller mahiyette kabul edilemez.

11. Somut uyuşmazlıkta davacı işçi; davalının yurt dışında bulunan şantiyelerinde çalıştığını, ücretinin USD olarak ödendiğini ileri sürerek ödenmeyen kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiş; davalı işveren ise davacının yurt dışı şantiyelerinde çalışması sebebiyle uyuşmazlığın yabancı hukuka göre çözümlenmesi gerektiğini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, davalı vekilinin bu savunmasına değer verilmeksizin uyuşmazlığa ... hukuku uygulanmak suretiyle yargılama sonuçlandırılmış ve istinaf yolu incelemesinde de davalının bu yöndeki istinaf başvurusu; ... hukukunun olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Ne var ki varılan sonuç, dosya kapsamına uygun düşmemiştir.

12. Taraflar arasında davacının çalışma dönemine ilişkin olarak belirsiz süreli yurt dışı ... sözleşmesi düzenlenmiştir. Bu sözleşmenin; tarafların ... ilişkisindeki hak ve yükümlüklerine ilişkin çalışma süresi, fesih, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücretine ilişkin maddelerinde çalışılan ülke mevzuatının uygulanacağı belirtilmiş, yine sözleşmenin 16 ncı maddesinde de anlaşmazlık hâlinde uygulanacak mevzuata ilişkin olarak sözleşme maddelerinde çalışılan ülke mevzuatının geçerli olduğunun belirtildiği hususlardaki ihtilafların çözümünde öncelikle çalışılan ülke mevzuatı, çalışılan ülkede konuya ilişkin hukuki düzenleme bulunmaması hâlinde ... mevzuatının uygulanacağı açıklanmıştır. Buna göre davacının çalışma dönemi için tarafların ... sözleşmesi ile bir hukuk seçimi anlaşması yaptıkları açıktır. Davacı işçi, dava konusu alacakların ait olduğu çalışma döneminde davalıya ait Umman'da bulunan işyerinde çalışmış olup bu durumda ilgili dönemde mutad işyerinin de işçinin işini fiilen yaptığı Umman olduğu sabittir. Bu nedenle yurt dışı ... sözleşmesi imzalanan çalışma döneminde, ... sözleşmesi ile seçilen hukuk uygulanmalıdır.

13. Tüm bu hususlar dikkate alındığında 5718 sayılı Kanun'un 27 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında hukuk seçimi anlaşması bulunan çalışma döneminde Umman Sultanlığı hukukunun uyuşmazlıkta uygulanması gerekmektedir. Hâl böyle olunca, uzman bir bilirkişiden de denetime elverişli rapor alınmak suretiyle dosya kapsamındaki delil durumu birlikte değerlendirilerek dava konusu alacaklar hakkında usuli kazanılmış haklar da gözetilerek bir karar verilmesi gerekmektedir. Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalılar yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.