"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1127 E., 2023/980 K.
KARAR : Davalının istinaf başvurusunun miktardan reddi, davacının istinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/116 E., 2022/788 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 20.03.2020 tarihli kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 22.12.2020 tarihli kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun ise miktardan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Somut uyuşmazlıkta davada kabul edilen ve davalı tarafça temyize konu edilen miktar 4.792,13 TL olup bu miktarın, 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacının davalının değişen alt işverenleri nezdinde 25.09.2013 tarihinde ... makinesi operatörü olarak çalışmaya başladığını, daha önce muvazaa tespitine ilişkin olarak 544 işçi tarafından açılan davada, ... 6. ... Mahkemesinin 2012/100 Esas, 2012/964 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiğini ve söz konusu kararın Dairemizin 2013/805 Esas, 2013/1031 Karar sayılı ilâmı ile onandığını, davacının sendika üyesi olduğunu ve üyeliğin işverene bildirilmesine rağmen toplu ... sözleşmesinden yararlandırılmadığını, davalı işe alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, davacının ... sözleşmesini alacaklarının ödenmemesi sebebiyle 20.08.2015 tarihinde haklı nedenle feshettiğini, davacının ödenmeyen işçilik alacakları bulunduğunu ileri sürerek davacının baştan itibaren davalı ... Müdürlüğünün işçisi olduğunun tespiti ile kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, ücret farkı, asgari geçim indirimi alacağı, ücret zammı alacakları, iyileştirme alacağı, hizmet primi alacağı, ilave tediye ücreti, kar mücadelesi zammı, ekipbaşılık zammı, vardiya zammı, yemek ve koruyucu madde yardımı, sosyal yardım, yıpranma ödeneği alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının ihale makamı olduğunu bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun (6001 sayılı Kanun) hükümleri göz önüne alındığında sorumluluklarının bulunmadığını, davacının dava dilekçesinde sendika üyesi olup olmadığına dair açıklamasının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı nezdindeki hizmet süresi içinde çalıştığı işverenler ile davalı arasındaki hizmet alım sözleşmeleri ve Dairemizin 30.03.2022 tarihli 2022/3443 Esas, 2022/4200 Karar sayılı ilâmı dikkate alındığında, davalı ile alt işverenler arasında kurulan ilişkinin muvazaaya dayanmadığı belirtilerek alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususlarla birlikte 17.12.2021 tarihinde yapılan keşif sonrasında düzenlenen bilirkişi raporunda, yapılan işin asıl ... kapsamında olması, davalı Kurumun işçilerinin de aynı işi yapması sebepleriyle muvazaa olgusunun sabit olduğunun belirtildiğini, ayrıca davacı ile işyerinde aynı işi yapan diğer işçilerin istihdam edildiği firmalarla kurulan hukuki ilişkilerin muvazaalı olduğu yönündeki ... 6. ... Mahkemesinin 2012/100 Esas, 2012/964 Karar sayılı kararının Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2013/805 Esas, 2013/1031 Karar sayılı ilâmı ile onandığını, davacının baştan itibaren davalının işçisi sayılması talebinin kabulü ile ücret farkı alacağının ve dava konusu sendikal alacakların bu doğrultuda kabul edilmesi gerekirken reddine karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ücretleri ile hafta tatili ücretinin hatalı hesaplandığını belirterek davanın kabulü istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; cevap dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 6001 sayılı Kanun'un mülga 4 üncü maddesi ile 15.07.2018 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 211 inci maddesi düzenlemeleri dikkate alındığında, işin bölünerek alt işverene verilmesi hâli için aranan sınırlamalara tâbi olmaksızın davacının işyerinde yaptığı işin alt işverenlere yaptırılmasının mümkün olduğu, asıl işverenin işlerin yürütülmesi noktasında denetim ve gerektiğinde müdahale yetkisinin bulunmasının olağan karşılanması gerektiği, dinlenen tanık beyanları doğrultusunda davacının fazla çalışma ücret, hafta tatili ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hesabında hata bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı aleyhine hüküm altına alınan ve istinaf konusu yapılan miktarın 4.792,13 TL olup karar tarihi itibarıyla ilk derece mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırının altında kaldığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun miktardan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak davanın kabulüne karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı Kurum ile alt işveren Şirketler arasındaki hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının talep edilen alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ile fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları ile 41, 44 ve 46 ncı maddeleri, 6001 sayılı Kanun'un mülga 4 üncü maddesi ile 15.07.2018 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 211 inci maddesi, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.