"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 41. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2104 E., 2023/278 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/275 E., 2022/222 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 03.10.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ... ile davalı vekili Avukat ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin ...’daki projelerinde inşaat formeni olarak 04.07.2014-25.08.2015 tarihleri arasında çalıştığını, ücretinin en son net 2.500,00 USD olduğunu, ... sözleşmesinin davalı tarafından feshedildiğini, işyerinde haftada 6 gün hafta içi 07.00-21.00 saatleri arasında çalıştığını, işyerinde resmî açılışlardan önceki 3 ay insan üstü bir çalışma temposu ile 07.00-24.00 saatleri arası çalıştığını, bu çalışma dönemlerinde pazar günleri hiç tatil yapılmadığını, diğer pazar günleri ise ayda 2 gün 07.00-17.00 arasında normal çalışma gibi tam zamanlı olarak çalışıldığını, söz konusu çalışmaların karşılığının ödenmediğini ileri sürerek bakiye kıdem ve ihbar tazminatı, ... bayram ve genel tatil, hafta tatili ve fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 04.07.2014-25.08.2015 tarihleri arasında ...'da kaba işler ustası olarak çalıştığını, davacının son ücretinin 1.389,00 USD olduğunu, tüm hak ve alacaklarının banka aracılığıyla eksiksiz ödendiğini, çıkış işlemleri sırasında kıdem ve ihbar tazminatları ile eksik ödenen fazla çalışma ücreti alacaklarının da ödendiğini, fazla çalışma ücretlerinin de her ay hak edişle birlikte ödendiğini, ileri sürülen çalışma saatlerinin ve şeklinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı Şirket nezdinde 04.07.2014-25.08.2015 tarihleri arasında çalıştığı, davacıya bir kısım kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapıldığından ... sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacak şekilde işverence feshedildiği, davacının bakiye kıdem ve ihbar tazminatı alacağı bulunduğu, tanık beyanları, emsal ücret araştırmaları, davacıya yapılan ödemeleri gösterir banka kayıtları ve dosya kapsamı gözetildiğinde davacının aylık net 2.500,00 USD ücretle çalıştığının ispatlandığı, dava konusu ... bayram ve genel tatil, fazla çalışma ile hafta tatili alacaklarının tanık beyanlarına göre ispatlandığı ancak karşılığının ödendiğinin işverence ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un hükümleri çerçevesinde somut olayda ... hukuku uygulanması gerektiğini, davacının ücret miktarının hatalı tespit edildiğini, davacının yurt dışında çalışması nedeni ile net ve brüt ücretinin aynı olduğunu, fark kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, davacının tüm alacaklarının her ay banka aracılığıyla ödendiğini, ihtirazı kayıt olmaksızın söz konusu ödemeleri kabul eden davacının talep konusu alacakları ancak yazılı belge ile ispat edebileceğini, Yargıtay içtihatları gereğince haftalık 18 saatin üzerinde fazla çalışma yapılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ayrıca ücretini almamış olmasına rağmen davacının tüm çalışma dönemi boyunca fazla çalışma yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ara dinlenme sürelerinin hatalı değerlendirildiğini, çalışma yapılmayan günlerin ilgili alacakların hesabında dikkate alınması gerektiğini, alacaklara İlk Derece Mahkemesince uygulanan indirim oranının yetersiz olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; ücretin miktarı ile kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatına ve hesaplanmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32, 41, 44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle temyiz edenin sıfatına göre davalı vekilinin aşağıdaki numaralı paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
3. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş ve işyerinden çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
4. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması hâlinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı hâlde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazı kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
5. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
6. Aynı ispat kuralları hafta tatili ve ... bayram ve genel tatil ücret alacakları için de geçerlidir.
7. Çalışma sürelerinin ispatı noktasında işverene karşı dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekir. Fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil alacaklarının ispatında salt davacı ile menfaat birliği içinde bulunan veya işverene karşı davası bulunan tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte yan delil ya da olgularla desteklenen bu tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Bu çerçevede; işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, ... müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar yan delil ya da olgular olarak değerlendirilebilir.
8. Somut uyuşmazlıkta dava konusu fazla çalışma alacağı; davacının, bir hafta haftanın 6 günü 07.00-21.00 saatleri arası 1,5 saat ara dinlenme ile diğer hafta ise haftanın 7 günü 07.00-21.00 saatleri arası 1,5 saat ara dinlenme ile çalıştığının kabulü ile haftalık ortalama 32,5 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplanmıştır.
9. Fazla çalışmanın ispatı konusunda, dosya içerisinde işyerindeki çalışma düzenini gösterir işyeri kayıtları bulunmadığından davacının fazla çalışmalarının davacı tanık beyanlarına göre kabulünde isabetsizlik yoktur. Ne var ki dosya kapsamında dinlenen tanıkların beyanları, yapılan işin niteliği ve özellikle davacı tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; işyerinde çalışmanın saat 07.00'de başladığının ve saat 19.00'dan sonra da sürekli çalışıldığının tanık beyanları ile tam olarak ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca dava dilekçesinde davacı tarafça pazar günleri çalışma saati olarak 07.00-17.00 saatlerini belirtmesine rağmen hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu beyan aşılarak çalışma saatinin belirlenmesi hatalıdır. Bu durumda davacının çalışma saatlerini, pazar günleri dışındaki günlerde 08.00-19.00 saatleri arası, pazar günleri ise 08.00-17.00 saatleri arası çalışma ile sınırlı olarak ispatladığı kabul edilmelidir.
10. Yukarıda yapılan açıklamalara göre davacının; ispatlanan çalışma düzeni ile kanuni ara dinlenme sürelerine göre bir hafta haftada 15 saat, diğer hafta ise haftada 15,5 saat fazla çalıştığı gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
11. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının Ramazan Bayramı'nda 1 gün, Kurban Bayramı'nda 2 gün dışında tüm ... bayram genel tatil günlerinde çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Davacı tanıklarından N.A. beyanında bayram günleri dışında yılbaşında da 1 gün tatil yaptıklarını beyan etmiştir. Hâl böyle olunca tüm dosya kapsamı, davacı tanık beyanları ve özellikle davacı tanığı N.A'nın beyanı dikkate alındığında davacının yılbaşında da izin kullandığının kabulü ile ... bayram genel tatil alacağının hesaplanması gereklidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Davalı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.