Logo

9. Hukuk Dairesi2023/10294 E. 2023/10943 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Belirsiz alacak davasında, bozma sonrası yapılan yargılamada davacıya talebini tam ve kesin olarak belirlemesi için süre verilip verilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 107. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, belirsiz alacak davasında alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda hakimin davacıya talebini tam ve kesin olarak belirlemesi için iki haftalık kesin süre vermesi gerektiği, somut uyuşmazlıkta bozma sonrası alınan bilirkişi raporu ile alacağın miktarının belirlenmesinin mümkün hale geldiği gözetilerek davacıya talep artırımı için süre verilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/103 E., 2023/997 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında ... 30. ... Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilâmına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... AŞ'ye bağlı grup Şirketi olarak Rusya'da diğer davalı Şirketin inşaat alanında faaliyet gösteren işyerinde 16.04.2014-24.03.2017 tarihleri arasında ... güvenliği şefi olarak çalıştığını, çalıştığı dönemin tamamında, haftanın ilk 6 günü 08.00-20.00, pazar günleri ise 08.00-17.00 saatleri arasında çalıştığını, tüm çalışma dönemi boyunca ek mesai talimatlarıyla saat 22.00'ye kadar çalıştığını ileri sürerek fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... AŞ vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı Şirkette çalışmadığını, husumet ve yetki itirazında bulunduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... Construction Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davacının ... ... Kurumu ... sözleşmesi ile davalı Şirkette belirli süreli olarak istihdam edildiğini, davacının çalıştığı ülke olan Rusya ile ... arasında sosyal güvenlik anlaşmasının bulunmadığını, davalı Şirketin Rusya Federasyonunda kurulduğunu ve faaliyet gösterdiğini, Rusya Federasyonu kanunlarına tâbi olduğunu, Mahkemenin görevsiz ve yetkisiz olduğunu, proje kapsamında belirli süreli ... sözleşmesi ile çalışan davacının ... sözleşmesinin projenin sona ermesi nedeniyle kendiliğinden son bulduğunu, alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

... 30. ... Mahkemesinin 18.02.2021 tarihli ve 2020/52 Esas, 2021/130 Karar sayılı kararı ile toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 23.09.2021 tarihli ve 2021/1687 Esas, 2021/2385 Karar sayılı kararı ile; davalılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 24.11.2021 tarihli ve 2021/11507 Esas, 2021/15771 Karar sayılı ilâmı ile; 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 27 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında taraflar arasında bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan uyuşmazlık hakkında Rusya hukukunun uygulanması gerektiği, Rusya hukukunun dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere aynı zamanda mutad işyeri hukuku olduğu, hâl böyle olunca gerekirse Rusya hukukunda uzman bir bilirkişiden de rapor alınmak suretiyle dava konusu uyuşmazlık bakımından değerlendirme yapılması ve dosya kapsamındaki delil durumu birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Rusya Federasyonu ... Kanunu uygulanarak davacının alacaklarının hesaplandığı bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, davacının Rusya hukukuna göre ödenmemiş fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil alacaklarının bulunduğunun dosya kapsamındaki bilirkişi raporu ile diğer bilgi ve belgelerden anlaşıldığı, tanık beyanlarına göre yapılan hesaplamadan %30 makul indirim yapıldığı, taraflar arasında düzenlenen ... sözleşmesinde çalışılan ülke hukukunda düzenleme bulunmaması hâlinde ... hukukunun uygulanması hususu kabul edildiğinden zamanaşımı, indirim, alacaklara uygulanacak faize (... kamu düzeni yönünden ve sözleşmede ... para birimi yerine USD üzerinden kararlaştırıldığı dikkate alınarak) ilişkin hususlarda ... kamu hukukuna ilişkin hükümlere ve Yargıtay içtihatlarına göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; bozma ilâmının neticeten yeni bir tahkikata yönelik olduğunu, istinaf yargılamasındaki yeni tahkikat ile 22.01.2023 tarihli bilirkişi raporu sonucu ortaya çıkan daha önce hüküm altına alınan miktarlara nazaran daha yüksek miktarda ortaya çıkan yeni alacak miktarlarına göre davacı tarafa belirsiz alacak davasına istinaden tekrar talep artırım imkânı tanınması gerektiğinin göz ardı edildiğini, bilirkişi raporu ile artan alacak miktarının tam ve kesin olarak belirlendiğini, davacı vekili olarak 23.....2022 tarihli celseye katılım sağlanmasına rağmen davacı lehine istinaf vekâlet ücretine dair hüküm kurulmamasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, alacaklara uygulanan indirim nedeniyle davacı aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... AŞ vekili temyiz dilekçesinde; davacının müvekkili Şirketin çalışanı olmadığından müvekkiline husumet yöneltilmesinin hatalı olduğunu, hizmet süresi ve ücret tespitinin hatalı yapıldığını, hesaplamaların hatalı olduğunu, uygulanan indirimin az olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

3. Davalı ... Construction Şirketi vekili temyiz dilekçesinde; hizmet süresi ve ücret tespitinin hatalı yapıldığını, hesaplamaların hatalı olduğunu, tanık beyanlarının hükme esas alınamayacağını uygulanan indirimin az olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; ... sözleşmesine uygulanması gereken Rusya hukukunun doğru uygulanıp uygulanmadığı ve belirsiz alacak davasında davacıya talebini tam ve kesin olarak belirlemesi için süre verilmesi gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 6100 sayılı Kanun'un "Belirsiz alacak davası" kenar başlıklı 107 nci maddesi şu şekildedir:

"(1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.

(2) (Değişik:22/7/2020-7251/7 md.) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda, hâkim tarafından tahkikat sona ermeden verilecek iki haftalık kesin süre içinde davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebini tam ve kesin olarak belirleyebilir. Aksi takdirde dava, talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanır.

(3) (Mülga:22/7/2020-7251/7 md.)"

3. 6100 sayılı Kanun'un 107 nci maddesini değiştiren 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un (7251 sayılı Kanun) 7 nci maddesinin gerekçesinin ilgili kısmı şu şekildedir:

"...

Uygulamada sorun yaşanan ve doktrinde de tartışılan konu, alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu “an”ın tespitine yöneliktir, ikinci fıkrada yapılan değişiklikle, bu “an”ın, bir başka ifadeyle alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün hale geldiğinin tespiti mahkemece yapılacaktır. Hâkim, alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin “mümkün olduğu anda” talebini tam ve kesin olarak belirlemesi için davacıya iki haftalık kesin süre verecektir. Bu süre verme işlemi tahkikat aşaması sona ermeden yapılacaktır. Bu hüküm bölge adliye mahkemesince tahkikat yapıldığı hallerde de uygulanabilecektir. İsviçre hukukunda da kabul edilen genel görüş, hâkimin davacıya talebini belirlemesi için süre vermesi gerektiği yönündedir. Ayrıca 107 nci maddenin ikinci fıkrasında yer alan ve davacının, davanın başında belirtmiş olduğu talebini “artırabileceğine” ilişkin hüküm, yapılan diğer değişikliğin zorunlu sonucu olarak davacının talebini tam ve kesin olarak “belirleyebileceği” şeklinde değiştirilmektedir. Aynı fıkraya eklenen son bir cümleyle, hâkim tarafından verilen kesin süreye rağmen alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenmemesi durumunda davanın talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanacağı açıkça hükme bağlanmaktadır.

..."

4. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri.

5. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 02.03.2022 tarihli ve 2022/2012 Esas, 2022/2778 Karar sayılı; 14.09.2022 tarihli ve 2022/8567 Esas, 2022/9208 Karar sayılı; 27.03.2023 tarihli ve 2023/4108 Esas, 2023/4449 Karar sayılı ilâmları.

3. Değerlendirme

1. İlâmın İlgili Hukuk bölümünün (2) numaralı paragrafında da belirtildiği gibi belirsiz alacak davasında davacıya, alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda iddianın genişletilmesi yasağına tâbi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilme hakkı tanınmaktadır.

2. 7251 sayılı Kanun'la 107 nci maddenin ikinci fıkrası yeniden düzenlenerek hâkim tarafından davacıya tahkikat sona ermeden talebini tam ve kesin olarak belirleyebilmesi için iki haftalık kesin süre verilmesi öngörülmüştür. Bu Kanun ile maddede yapılan değişiklikler Dairemizce, şartları mevcut olan belirsiz alacak davasında yapılan yargılama ile alacağın belirli hâle gelmesi durumunda hâkimin geçici talep sonucunu kesin talep sonucuna dönüştürmesi için alacaklıya süre vermesi gerektiği yönünde değerlendirilmiştir. Ayrıca Kanun'un gerekçesinde de bu sürenin, alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda hâkim tarafından verilmesi gerektiği ifade edilmektedir. Bu sebeple, belirsiz alacak davasının şartlarını taşıyan bir davada Kanun'da belirtilen an hâkim tarafından resen gözetilmeli ve davacıya resen kesin süre verilmelidir. Davacının verilen süreye rağmen geçici talep sonucunu kesin talep sonucuna dönüştürmemesi durumunda davanın, talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanacağı 107 nci maddenin ikinci fıkrasının son cümlesinde düzenlenmiştir.

3. Somut uyuşmazlıkta; dava belirsiz alacak davası türünde açılmış olup bozma sonrasında alınan 22.01.2023 tarihli bilirkişi raporunda Rusya ... mevzuatına göre hesaplamalar yapılmış, davacı vekili bilirkişi raporuna karşı sunduğu 13.02.2023 tarihli itiraz dilekçesinde; 22.01.2023 tarihli raporda hesaplanan tutarların bozma öncesi ... ... mevzuatına göre hesaplanan tutarlardan fazla olduğunu, bozma kararı üzerine tahkikat sonucu meydana gelen artış nedeniyle fazlaya ilişkin yasal talep ve yeniden bedel artırım haklarının saklı olduğunu beyan ederek rapordaki hesaplamalara karşı itirazlarda bulunmuştur. Buna müteakip 09.03.2023 tarihli celseye mazeret dilekçesi göndermiş, Bölge Adliye Mahkemesince söz konusu celsede taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı yaptıkları itirazlar ve mazeret talepleri reddedilerek davacıya talep artırım dilekçesi sunması için süre verilmeden bozma öncesindeki talep artırımı ile bağlı kalınarak karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesinin kararı, ilâmın İlgili Hukuk bölümünün (2) ve (3) numaralı paragraflarında belirtilen kanun hükmü ve gerekçesi karşısında yerinde değildir.

4. Bölge Adliye Mahkemesince, belirsiz alacak davasında alacağın tamamının dava konusu yapıldığı ve belirsiz alacak davasına konu edilen alacaklar bakımından ek dava açılamayacağı da dikkate alınmak suretiyle, davacı tarafa 6100 sayılı Kanun'un 107 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca talebini tam ve kesin olarak belirlemesi için süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.