"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/3022 E., 2023/776 K.
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi
SAYISI : 2018/1104 E., 2021/247 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait ...’daki işyerinde 03.05.2010 tarihinde başladığı çalışmasına seramik uzmanlık bölümünde satış danışmanı olarak devam ederken ... sözleşmesinin davalı işverence 07.09.2017 tarihinde sona erdirildiğini, çalıştığı dönemde ücretlerinin eksik ödendiğini, çalışma süresi boyunca haftalık çalışma süresinin çok üzerinde yaptığı fazla çalışmalara karşılık ücretler, ... bayram ve genel tatil günleri ile hafta tatillerinde yaptığı çalışmalara karşılık hak ettiği ücretlerin ve 2016 yılı Ocak ayından itibaren ikramiye alacaklarının ödenmediğini, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ... Teftiş Kurulu’nun yaptığı inceleme sonucunda düzenlenen 29.07.2016 tarihli raporda davalı işyerinde çalışan işçilerin hak ettiği ücret alacaklarının eksik ödendiğinin, yıllık izinlerinin eksik kullandırıldığının tespit edildiğini, müvekkilinin alacaklarının ödenmesi talebiyle davalıya ihtarname göndermesine rağmen sonuç alamadığını, ücretinin yanı sıra yemek, yol, ikramiye, prim, hediye çeki, yakacak ve davalı işyerinde uygulanan diğer sosyal haklardan da faydalandığını ileri sürerek ücret alacağı, fazla çalışma ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesine konu edilen teftiş raporunda bir grup işçi için bazı alacak kalemleri tespit edilmişse de bu raporda davacının isminin tüm kısımlarda yer almadığını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı raporuna karşı ... Anadolu 5. ... Mahkemesinin 2017/74 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın derdest olduğunu, alacakların zamanaşımına uğradığını, müvekkili Şirket tarafından yönetim hakkı çerçevesinde konu ile ilgili olarak işçilerden gelen talepler gözetilip 2015 yılı Eylül, Ekim, Kasım ayları içerisinde 2016 yılına ilişkin olarak yapılan bütçe çalışmaları esnasında ... yerinde çalışan işçilerin çalışma şartlarında ay sonunda kendilerine ödenecek ücretlerde herhangi bir düşüş olmayacak şekilde senede dört kere bir aylık ücret tutarında verilen ikramiye uygulamasının kaldırılmasına, işçilerin lehine bir değişiklik olmaması bakımından da bu ödenen ikramiyelerin toplamı bütçe tarihi itibarıyla hesaplanarak, toplam tutar 12’ye bölünerek aylık ücrete eklenmesine, ikramiyeler tutarında ücret artışı yapılmasına karar verildiğini, dolayısıyla işyerinde ikramiye uygulamasına son verildiğini, ancak esaslı ve aleyhe değişiklik olmaması bakımından o tarihteki yıllık toplam ikramiye tutarı kadar işçilerin aldığı ücretlerde artış yapıldığını, davacının herhangi bir fark ücret alacağının bulunmadığını, işyerinde vardiya usulü çalışma yapıldığından fazla çalışma yapılmasının mümkün olmadığını, istisnaen yapılan çalışmaların karşılığının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı işyerinde asgari ücrete yakın ücretle çalışan işçiler yönünden, davalının zam oranını %9 belirlemesi ve asgari ücretin bu oranın üzerinde artması sonucunda, ikramiye uygulamasının kaldırılması amacıyla yapılan zamların düşük kaldığı, ... Teftiş Kurulu raporunda davacının isminin bulunmadığı, davacının ücretinin ise asgari ücretten yüksek olduğunun görüldüğü, davalının asgari ücret artış oranında zam yapmak zorunda olmadığı, bu doğrultuda davacının ücretine %9 oranında zam yapıldığı ve yılda 16 aylık ücret üzerinden günlük brüt ücretinin 82,50 TL olarak belirlenmesinin işverenin yönetim hakkı kapsamında olduğu, işverenin ikramiye uygulamasını kaldırma amacıyla hesap yaparak zam yaptığı, ancak ikramiye uygulamasının kaldırılması yönünde işçilerden onay almadığı, bilgilendirme mahiyetinde imza aldığı, bu nedenle ikramiye uygulamasını kaldırmasının 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 22 nci maddesinde belirtilen şekle uygun olarak yapılmadığı için geçersiz olduğu, söz konusu işlem geçersiz olduğundan davalı işverenin ikramiye uygulaması kaldırılıyormuş gibi ücretlere zam yapma zorunluluğu olmadığı kabul edildiğinden, davacının ücret alacağı bulunmadığı ve bu talebin reddine karar verildiği, bu doğrultuda davacının 3 ayda 1 ücret tutarında ikramiyeye hak kazandığı, ileri sürülen zamanaşımı def'i gözetilerek davacının karşılığı ödenmeyen fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplandığı, indirim hususunun gözetildiği, bu doğrultuda 26.04.2021 tarihli ek raporun (A) seçeneğinin hükme esas alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; müvekkilinin çalıştığı dönemde ücretlerinin eksik ödendiğini, çalışma süresi boyunca haftalık çalışma süresinin çok üzerinde yaptığı fazla çalışmalara karşılık hak ettiği ücretler ile tatil günlerinde yaptığı çalışmaların karşılığının ve 2016 yılı Ocak ayından itibaren ikramiye alacaklarının ödenmediğini, bu iddialarının bir kısmının Teftiş raporunda belirlendiğini, ücret alacağı talebinin reddine ilişkin kararın hatalı olduğunu, işveren uygulamasının işçilerin ücret kaybına yol açtığını, alacaklardan yapılan mahsup ile %30 oranında indirim uygulanmasının da hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; taleplerin zamanaşımına uğradığını, İlk Derece Mahkemesinden ... Anadolu 5. ... Mahkemesi'nin 2017/74 Esas sayılı dosyasının sonucunun beklenmesi talep edilmesine rağmen sonucunun beklenmediğini, hesaplamanın sadece 2016 yılı için yapılması gerektiğini, diğer yıllarda müvekkili Şirketin zam oranını tartışmanın doğru olmadığını, 2016 yılı Ocak ayı itibarıyla ikramiyeler kaldırıldığından bilirkişi ek raporunda dâhil edilen ikramiye alacağının giydirilmiş ücret hesabına bir kez daha dâhil edilmesini kabul etmediklerini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının ikramiye uygulamasını kaldırmasının 4857 sayılı Kanun'un 22 nci maddesi kapsamında gerçekleştirilebileceği gözetildiğinde dosyada bu yönde yapılmış bir teklif olmadığı gibi davacı tarafından bunun usulüne uygun şekilde kabul edildiğinin de ispatlanamadığı, davalı ikramiyelerin yıl içinde hesaplandığı ve 12'ye bölünerek ödendiğini savunmuş ise de davacının ücretine yapılan zam ile ücretinin asgari ücrete oranı dikkate alındığında davalının iddialarının yerinde olmadığı; davacının 2015 yılında 56,775 TL karşılığı çalıştığı, ancak 2016 yılında günlük çalışması karşılığının 82,50 TL olduğu, asgari ücretin ise 54,90 olduğu gözetildiğinde, davacının 82,50 TL'den daha fazla ücretle çalışması gerektiğini veya ücretinin düşürüldüğünü ispatlayamadığı, ücret alacağı talebinin reddinin yerinde olduğu, ikramiye alacağının ödenmediğinin bordrolar ile sabit olduğu, yine fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tanık beyanları ve bordrolar ile belirlendiği, dava konusu alacakların 5 yıllık zamanaşımı süresine tâbi olduğu, COVİD-19 tedbirleri uyarınca duran süreler ile arabuluculukta geçen sürenin zamanaşımı hesabında gözetildiği, verilen kararda usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı her ne kadar İlk Derece Mahkemesince kararda "Davanın kısmen kabulü ve bilirkişi raporundaki (A) seçeneği esas alınmak sureti ile" denilerek maddi hata yapılmış ise de; alınan bilirkişi raporunun seçenekli hazırlanmadığı, bu ibarenin maddi hata sonucu karara eklendiği, ancak kararın esasına bir etkisi olmadığından bu hususa değinmekle yetinildiği, kaldırma sebebi yapılmadığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının eksik ödenen ücret alacağı bulunup bulunmadığı, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücretlerinden indirim yapılmasının yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun'un 22 ve 32 nci maddeleri.
3. Dairemizin 15.02.2022 tarihli ve 2022/1004 Esas, 2022/1761 Karar sayılı ilâmında, fazla çalışma ücreti alacağından indirime yönelik ilkeler şu şekilde açıklanmıştır:
"...
İşçinin fazla çalışma, hafta tatili ücreti ve ... bayram genel tatil ücreti alacaklarından indirim yapılması konusunda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Söz konusu alacakların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtayca son yıllarda indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Bu indirim, dosyadaki delillerin durumu ve niteliğine göre yapılması gerekli uygun bir indirimdir. Ancak fazla çalışma, hafta tatili veya ... bayram genel tatil günlerinde çalışma iddiasının tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Tanık anlatımlarına göre ispat halinde yapılacak indirimin, işçinin çalışma şekline, işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti miktarına göre takdir edilmesi gerektiği gözden kaçırılmamalıdır.
..."
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.