Logo

9. Hukuk Dairesi2023/10299 E. 2023/16431 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin, yurt dışında bulunan şantiyesinde çalışan davacının işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı, davacının ileri sürdüğü alacakların varlığı ve miktarı ile uyuşmazlığa uygulanacak hukukun tespiti noktasında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin yurt dışı şantiyesindeki işçilik alacaklarından sorumlu olduğu, taraflar arasında zımnen Türk Hukuku'nun seçilmiş olduğu, mahkemece yapılan tüm işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğu ve davacının işçilik alacaklarının varlığı dosya kapsamındaki delillerle sabit olduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3272 E., 2023/483 K.

DAVA TARİHİ : 30...2020

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi

SAYISI : 2020/445 E., 2022/599 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait Kuzey ... ... kentinde bulunan ... ... ... şantiyesinde davalı işveren emrinde çalıştığını, ancak çalışma süresi içinde sigorta kaydının yapılmadığını, ... sözleşmesine işveren tarafından haksız ve bildirimsiz olarak ... bitimi nedeni ile son verildiğini, hak kazandığı kıdem ve ihbar tazminatı ile işçilik haklarının da ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile davalı Şirket arasında işçi işveren ilişkisinin bulunmadığını, ... ... ... isimli şantiyenin davalı Şirkete ait olmadığını, davacının başka şirket nezdinde çalıştığını, ücretlerinin bu şirket tarafından ödenmiş olması nedeni ile husumet itirazında bulunduklarını, davacının herhangi bir alacağı olduğu hususunu kabul etmediklerini, ayrıca taleplerin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tanık beyanları ve dosyadaki belgelere göre davalı Şirketin yurt dışı şantiyesindeki işlerini dava dışı firmalar kanalı ile yerine getirmekle gerek ...'den işçi götürüldüğü, gerekse yerel firmalarla personel temin ve çalışma izni dâhil anlaşma yapıldığı, ...'den yurt dışına davalı Şirketçe işçi götürülmesi ile oradaki yerel şirketler eliyle yüklenilen işlerin yerine getirildiğinin tespiti ile davalı Şirket tarafından davacıya ait ücret ödeme formları ile ibraname örneği sunulduğundan davalı Şirketin dava konusu alacaklardan sorumlu olduğu, davacının ... sözleşmesi haklı neden olmadan feshedildiğinden kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davacının ödenmeyen fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının olduğu, davacı dava dilekçesinde yıllık izin ücreti talebinde bulunmuş ise de bu alacak talebi yönünden dosyanın tefrik edildiği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının müvekkili Şirkette çalışmadığını, dosyadaki belgelere göre ... İnşaat ve Enerji ve ... ... Şirketleri nezdinde çalıştığından davanın bu Şirketlere ihbarını talep ettiklerini ancak Mahkemece bu taleplerinin yerine getirilmediğini, husumet itirazları olduğunu, bu nedenle davanın müvekkili Şirket yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, yapılan bilirkişi hesaplamasının hatalı olduğunu, hesaplamaların ... hukukuna göre yapılması gerektiğini, davacının işten kendi isteği üzerine ayrıldığından kıdem ve ihbar tazminatının reddi gerektiğini, bordrolardan fazla çalışmaya ilişkin tahakkukların yapıldığını, ücretlerinin ödendiğini, bu hususun davacı tanık beyanları ile sabit olduğunu, davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ... vatandaşı olup davalının ise ...’de faaliyette bulunan, ... Ticaret Sicili'ne kayıtlı ve adresinin ... olarak belirtilen şirket olduğundan taraflar açısından sıkı ilişki içinde bulundukları hukukun ... hukuku olduğu, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 27 nci maddesinin birinci fıkrası gereğince işçinin asgari koruma haklarının saklı kalması gerektiği, yabancı ülke hukukunun olayda uygulanmasının mümkün olmadığı, dosyadaki belgeler, tanık beyanları ve davalıya bu şekilde açılan davalarda sorumlu olduğuna dair verilen karara göre hüküm altına alınan alacaklardan davalının sorumlu olduğunun kabulünün isabetli olduğu, davalının cevap dilekçesinde davanın ihbarını talep ettiği, ancak ihbarı istenen kişinin adresini bildirmediği gibi gerekli masrafı da yatırmadığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ihbar için duruşmanın ertelenemeyeceği ve süre verilemeyeceği gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince yapılan işlemlerde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı, dosya kapsamına alınan tanık beyanları ve belgelerden davacının kıdem ve ihbar tazminatı gerektirmeyecek şekilde ... sözleşmesinin sona erdirildiği davalı tarafından ispat edilemediğinden kıdem ve ihbar tazminatının kabulünün yerinde olduğu, davacının ödenmeyen fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacaklarının bulunduğu gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, husumet, davalının ihbar talebi, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk, davacının talep ettiği alacaklarının bulunup bulunmadığı ve talep ettiği alacaklardan fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili alacalarının ispatı ve hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un 62 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2. 5718 Kanun’un 24 ve 27 nci maddeleri,

3. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 17, 18,19, 41, 44, 46 ve 47 nci maddeleri ile 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 5718 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre hukuk seçimi, taraflarca açıkça yapılabileceği gibi zımni olarak da yapılabilir. Yabancılık unsuru taşıyan bir ... sözleşmesinin varlığı karşısında, ... hukukuna göre açılmış bir davada davalı tarafça en geç cevap dilekçesi ile yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde itirazda bulunulmaması yahut en geç ön inceleme duruşmasında tarafların hukuk seçimi konusunda anlaşmamış olmaları durumunda uyuşmazlığa uygulanacak olan hukukun ... hukuku olarak zımnen seçilmiş olduğunun kabulü gerekir. Buna göre somut uyuşmazlığa ... hukukunun uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.