Logo

9. Hukuk Dairesi2023/10306 E. 2023/16447 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı Kurumun dava dışı firmalarla yaptığı hizmet alım ihalelerine dayalı asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçerli olup olmadığı, davacının Kurum işçisi sayılması ve toplu iş sözleşmesinden faydalanıp faydalanamayacağı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller ve kesinleşmiş ilâmlar değerlendirilerek, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçerli şekilde kurulmadığı ve davacının başlangıçtan itibaren Kurum işçisi olarak kabul edilmesi gerektiği, dolayısıyla toplu iş sözleşmesinden faydalanma hakkı bulunduğu gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... İşletmelerine bağlı...İşletmesi Müdürlüğünün lavvar tesislerinde, davalı Kurum yetkililerinin emir ve talimatları altında 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesine aykırı olarak muvazaalı şekilde görünüşte alt işveren işçisi olarak çalıştığını, hizmet alım sözleşmelerinin geçersiz olduğunu, davacı ve arkadaşlarının başlangıçtan itibaren davalı Kurumun işçisi olarak muamele görmeleri gerektiğinden bahisle dengi kadrolu işçiye göre yoksun kaldığı hakların tahsili için işbu davayı açtıklarını, işyerine ilişkin alt işverenlik sözleşmesinin muvazaalı olduğu hususunun ... 1. Asliye Hukuk (...) Mahkemesinin dosyasında kesinleştiğini, davalı Kurumda davacının dengi işçi bulunduğunu ileri sürerek aylık ücret farkı alacağı, ikramiye alacağı, kömür yardım alacağı, bedelsiz yemek iaşe bedeli alacağı, sabun ve aydınlatma bedeli alacağı, koruyucu madde ve giyim bedeli alacağı, sosyal yardım zammı alacağı, vardiya zammı alacağı, denge ödeneği alacağı ve ilave tediye ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunduklarını, davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkili Kuruma dayanışma aidatı kesilmesine dair hiçbir belge veya bilginin sendika tarafından gönderilmediğini, davacının Kurumları işçisi olmadığını ve ücretlerini Kurumlarının ödemediğini, müvekkili Kurumun ihale makamı olduğunu, işveren sıfatını haiz olmadığını, davacı ile müvekkili Kurum arasında herhangi bir bağ veya sözleşme olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Fer'î müdâhil Tarhan Madencilik Sanayi ve Tic. AŞ ve ... İnşaat Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı ile müvekkili Şirketler arasında muvazaalı alt işverenlik sözleşmesinin yapıldığını iddia ettiğini, ihale konusu işte davalının ihale makamı pozisyonunda olduğunu ve alt işverenlik sözleşmelerinin muvazaalı olmadığını, bu nedenle fer'î müdâhil olarak katılmayı talep etmekle, açılan davanın reddine karar verilmesi ile müvekkili Şirketler hakkında hüküm kurulmamasını istemiştir.

3. Fer'î müdâhil ... vekili cevap dilekçesinde; davalı Kurumun açıklamaları doğrultusunda davanın reddini talep ettiklerini; ayrıca, yargılama sonunda müvekkil Şirketle Kurum arasında imzalanan 13.03.2015 tarihli sözleşmenin muvazaalı olduğuna dair kanaat oluşacak olduğu takdirde dahi davacıya ödenecek bedelden müvekkili Şirketin sorumlu olmaması gerektiğini, bu nedenle fer'î müdâhil olarak katılmayı talep etmekle, açılan davanın reddi ile müvekkili Şirket hakkında hüküm kurulmamasını istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu, davacının ilave tediye alacağı talep hakkı olduğu ve toplu ... sözleşmesinden yararlanması gerektiği, bu doğrultuda bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın hükme esas alındığı, davacının dava dilekçesinde denge ödeneği talebinde bulunduğu ve taleple bağlık ilkesi gereğince, toplu ... sözleşmesinde öngörülmeyen denge ödeneği talebinin reddedildiği, yemek ve iaşe bedeli talebi bakımından davacının bir öğün yemeğinin işverence aynî olarak karşılandığı anlaşıldığından talebin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, husumet itirazlarının olduğunu, muvazaayı kabul etmediklerini, Genel Müdürlüğün Resmî Gazete'de yayımlanan Ana Statüsü'nün 4 üncü maddesinde Kurumun amaç ve faaliyet konusunun "Faaliyetlerle ilgili her türlü madenleri (..., ..., bitümlü şist, asfaltit) işletmek ve işlettirmek ve bu amaçla aramak" olarak belirtildiğini, Ana Statü'deki bu madde uyarınca bağlı bulundukları Bakanlığın olurları ile ihalelere çıkmakta olduklarını dolayısı ile dava konusu edilen ihaleli işin, kanunlara ve mevzuata uygun olarak ihale edilmiş bir ... olduğunu, muvazaanın söz konusu olmadığını, dava konusu ihaleli işin müvekkili Kurumun asıl işi olmadığını, yardımcı nitelikte bir ... olduğunu, davalı Kurumun birçok işletmesinde veya ... kömürü üretimi yapan farklı işletmelerde lavvar tesisi olmadığını; zira lavvarda kömürün yıkanması işleminin, kömür üretiminin olmazsa olmaz aşamalarından birisi olmadığını, lavvar işinin, üretim faaliyetinin sona ermesinden sonra üretilen kömürün satışa hazırlanması yani kömürün pazarlanması faaliyetine yönelik yardımcı nitelikte bir ... olduğunu, lavvar tesisi olmadan da kömür üretilebileceğini, satılabileceğini, lavvarda kömürün yıkanması işinin asıl ... (kömür üretimi) olmadığı gibi kömür üretimi aşamalarından biri de olmadığını, nitekim elektrik santralleri kömürünün, lavvarda yıkanmadan satın alındığını ve kullanıldığını, dolayısı ile ihale sözleşmesinin muvazaalı olduğunun kabul edilemeyeceğini, asıl ... olarak değerlendirilmesi hâlinde (bu değerlendirmeyi kabul etmemekle birlikte) lavvar tesisi ile ilgili hizmet alımı yapılırken işçi temin edilmesinin düşünülmediğini, teknolojik yatırımın şart olarak öngörüldüğünü, lavvara yapılan teknolojik yatırım ile lavvar işletmesinin diğer işletmelerle aynı kapasitede çalışmaya başladığını, ihale işleminin işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren işler kriterine uygun olduğunu, bu nedenle muvazaanın söz konusu olmadığını, muvazaanın kabulü ile davacının dava konusu taleplerinin kısmen kabulünün hukuka aykırı olduğunu, davacının sendika üyesi olarak ve dayanışma aidatı ödeyerek müvekkili Kurum işçilerinin faydalandığı toplu ... sözleşmesinden faydalanmasının mümkün olmadığını, davayı kabul etmemekle birlikte davacı işçinin açmış olduğu davalarla 07.02.2017 tarihine kadar olan alacaklarını aldığını, bu tarihten önceki dönemlere ilişkin tekrar hüküm altına alınan alacakları da kabul etmediklerini, kararın bu yönüyle hatalı olduğunu, davayı ve muvazaayı kabul etmemekle birlikte dosyadaki hesap raporuna karşı itiraz dilekçelerini ve ayrıntılı açıklamalarını tekrar ettiklerini, bilirkişi raporunda fiilen çalışılan günlere göre kıstelyevm hesaplama yapılmadığını, ilave tediye miktarları yönünden yapılan hesaplama ve kurulan hükümlerinde yerinde olmadığını, ayrıca verilen kararda davacının yaptığı işin kömür üretiminin bir parçası niteliğinde asıl ... mi yoksa yardımcı nitelikte bir ... mi olduğu konusunda hiçbir değerlendirme yapılmadığını, Kurum işçilerine yapılan 6 ton kömür yardımının aynî olarak verildiğini, bugüne kadar hiçbir işçiye ücretinin verilmediğini, yine toplu ... sözleşmesindeki ikramiye alacağı bakımından da kararı kabul etmediklerini, davayı kabul etmemekle birlikte Mahkeme kararında net miktarlar üzerinden karar verilmesi gerekirken brüt miktarlar üzerinden karar verilmesinin yerinde olmadığını, kararda belirtilen faiz başlangıç tarihleri ve faiz türünün de hukuka aykırı olduğunu, davayı kabul etmemekle birlikte ıslah dilekçesi ile arttırılan meblağlar için faiz miktarının da ıslah harç tarihinden itibaren geçerli olması gerektiğini, ayrıca Mahkemece verilen hükümde, harçlar, yargılama giderleri, masraflar, arabuluculuk ücreti ve vekâlet ücretine ilişin hükümlerin de hatalı olduğunu, yine Mahkeme kararının kısmen kabul olmasına rağmen harçların ve arabuluculuk ücretinin tamamından, yargılama giderlerinin ise neredeyse tamamından sorumlu tutulmalarının da hukuka aykırı olduğunu, lehlerine hükmedilen vekâlet ücretinin de hatalı olarak az belirlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kesinleşen ilâmların kesin delil niteliği, tanık beyanları, dosyadaki keşif sonucu alınan bilirkişi kurul raporu gereğince geçerli asıl işveren alt işveren ilişkisinin kurulmadığı, davacının başlangıçtan itibaren Kurum işçisi olarak kabulü gerekeceği, davacının asıl işveren olan davalının işçisi olarak kabul edilmesi nedeniyle, ilave tediye alacağına da hak kazandığı, alacakların brüt olarak hüküm altına alınmasının isabetli olduğu, davacının toplu ... sözleşmesinden yararlanmak için Kuruma başvuruda bulunduğu ve talep tarihinden itibaren toplu ... sözleşmesinden yararlanması gerektiği ancak talep tarihi olmayan dönemin dikkate alınmasının hatalı olduğu, davacının başlangıçtan itibaren kurum işçisi olduğunun tespitini talep ettiği hâlde bu hususa ilişkin olumlu olumsuz karar verilmemesinin hatalı olduğu, arabuluculuk yargılama giderlerinin haklılık payları oranında paylaştırılması gerektiği gerekçeleriyle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle benzer sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı Kurumun dava dışı firmalarla yaptığı hizmet alım ihalelerine dayalı asıl işveren alt işveren ilişkisinin geçerli olup olmadığı; bu bağlamda hizmet alım ihalelerinin geçersiz olması hâlinde davacının Kurum işçisi olarak kabulü ile davalı Kurumla Maden-... Sendikası arasında karara bağlanan toplu ... sözleşmelerinden faydalanıp faydalanamayacağı ve faydalanacağı süre, faiz, yargılama gideri ve vekâlet ücreti hususlarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 inci maddesi şöyledir:

"Umumi, mülhak ve hususi bütçeli dairelerle mütedavil sermayeli müesseseler, sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait olan şirket ve kurumlarla belediyeler ve bunlara bağlı teşekküller, 3460 ve 3659 sayılı kanunların şümulüne giren İktisadi Devlet Teşekkülleri ve diğer bilcümle kurum, banka, ortaklık ve müesseselerinde müstahdem olanlardan ... Kanununun şümulüne giren veya girmiyen yerlerde çalışmakta olan ve ... Kanununun muaddel birinci maddesindeki tarife göre işçi vasfında olan kimselere, ücret sistemleri ne olursa olsun, her yıl için birer aylık istihkakları tutarında ilave tediye yapılır."

3. 4857 sayılı Kanun'un "Tanımlar" kenar başlıklı 2 nci maddesinin yedinci fıkrası şöyledir:

"Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde ... alan ve bu ... için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile ... aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, ... sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur."

4. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu

'nun "Toplu ... Sözleşmesinden Yararlanma" başlıklı 39 uncu maddesinin ilgili bölümü şöyledir:

"(1) Toplu ... sözleşmesinden taraf işçi sendikasının üyeleri yararlanır.

(2) Toplu ... sözleşmesinden, sözleşmenin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanır.

(3) Toplu ... sözleşmesinin imza tarihi ile yürürlük tarihi arasında ... sözleşmesi sona eren üyeler de, ... sözleşmelerinin sona erdiği tarihe kadar toplu ... sözleşmesinden yararlanır.

(4) Toplu ... sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına üye olmayanlar, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye olup da ayrılanlar veya çıkarılanların toplu ... sözleşmesinden yararlanabilmeleri, toplu ... sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine bağlıdır. Bunun için işçi sendikasının onayı aranmaz. Dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu ... sözleşmesinden yararlanma, talep tarihinden geçerlidir.

..."

5. Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin "Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulma şartları" kenar başlıklı 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi şöyledir:

"Alt işverene verilen ..., işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen ... işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir ... olmalıdır."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.