"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
SAYISI : 2022/2 E., 2022/39 K.
KARAR : Asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü
MAHKEMESİ : Mihalıççık Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
SAYISI : 2013/64 E., 2014/11 K.
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Adularya Enerji Elektrik Üretimi ve Madencilik A.Ş. vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında göre; bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 444 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 ... ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 433 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca bir taraf süresinde temyiz isteğinde bulunmamış olsa bile karşı tarafın temyiz dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde karşı temyiz isteğinde bulunması mümkündür.
Dosya içeriğine göre, davacı taraf gerekçeli kararın tebliği sonrası yasal süresi içerisinde temyiz talebinde bulunmamış, davalı Adularya Enerji Elektrik Üretimi ve Madencilik AŞ vekilinin temyiz dilekçesinin 15.04.2023 tarihinde tebliği üzerine 28.04.2023 tarihli dilekçesinde katılma yolu ile temyiz talebinde bulunmuştur. Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde katılma yoluyla temyiz dilekçesinin yasal 10 günlük süresinden sonra verildiği anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz dilekçesinin süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı Adularya Enerji Elektrik Üretimi ve Madencilik AŞ vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili asıl davaya ilişkin dava dilekçesinde; müvekkili davacının asıl işveren alt işveren ilişkisi ile işletilen Koyunağılı Kömür İşletmelerinde 19.08.2009 tarihinden itibaren ağır vasıta şoförü olarak sürekli ve kesintisiz çalıştığını, işe girdiği tarihten bugüne kadar fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücretlerinin ödenmediğini, ... sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ücret, fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalı ....nden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili birleşen davaya ilişkin dava dilekçesinde; davalı Adularya Enerji Elektrik Üretimi ve Madencilik AŞ'nin asıl işveren olarak işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu ileri sürerek kıdem tazminatı, ücret, fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Madencilik Turizm San. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Şirketin merkezinin ... olduğunu, bu sebeple yetki itirazında bulunduklarını, taleplerinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Adularya Enerji Elektrik Üretimi ve Madencilik AŞ vekili cevap dilekçesinde; iddia edildiği gibi davacı işçinin çalıştığı sahanın müvekkiline ait olmadığını, Şirketin bahse konu hafriyat işinde kendi işçilerini çalıştırmadığını, bu sebeple Şirketin asıl işveren sıfatını haiz olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 25.....2015 tarihli ve 2013/47 Esas, 2015/140 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Adularya Enerji Elektrik Üretimi ve Madencilik AŞ vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 07.11.2018 tarihli ve 2018/14194 Esas, 2018/23783 Karar sayılı ilâmı ile; taraflar arasındaki sözleşmenin temini ile davacı asılın yeniden dinlenerek fazla çalışmanın ücrete dâhil olup olmadığının tespiti gerektiği, davalı tarafın yasal süresi içerisinde davacı tarafın ıslah talebine karşı yaptığı zamanaşımı def’i değerlendirilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğu, yıllık izin ücretine en yüksek banka mevduat faizi talep edildiğinden taleple bağlılık ilkesi gereği yasal faiz oranını aşmamak üzere en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesi gerekirken en yüksek banka mevduat faizi işletilmesine karar verilmesinin de isabetsiz olduğu, kabule göre asıl dava ile birleşen davaların ayrı dava olma özelliklerini korumaları nedeniyle asıl dava için ayrı, birleşen dava için ayrı vekâlet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 14.12.2020 tarihli ve 2019/4 Esas, 2020/186 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Adularya Enerji Elektrik Üretimi ve Madencilik AŞ vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 10.11.2021 tarihli ve 2021/11079 Esas, 2021/15578 Karar sayılı ilâmı ile; Mahkeme tarafından hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda bozma kapsamı dışında kalan kıdem tazminatı ve ücret alacağı talepleri hakkında da açıkça hüküm kurulması gerekirken hüküm fıkrasında bu talepler yönünden yeniden hüküm kurulmamasının hatalı olduğu, bozma ilâmı öncesi verilen kararda fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarından 1/3 oranında uygun indirim yapıldığı ve indirim oranının bozma kapsamı dışında bırakıldığı, şu hâlde indirim oranının bozma öncesinde olduğu gibi uygulanarak alacakların hüküm altına alınması yerine indirim yapılmadan hüküm kurulmasının davalılar yararına oluşan usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı olduğu, asıl ve birleşen davaların ayrı dava olma özelliklerini korumaları nedeniyle asıl dava için ayrı birleşen dava için ayrı vekâlet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda davacının davalı ....nin işçisi olarak çalıştığı, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarından bozma öncesinde olduğu gibi indirim yapıldığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Adularya Enerji Elektrik Üretimi ve Madencilik AŞ vekili ve katılma yolu ile davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Adularya Enerji Elektrik Üretimi ve Madencilik AŞ vekili; müvekkili lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, birleşen dava yönünden ayrıca vekâlet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; bozma ilâmına ve usuli kazanılmış hak ilkesine uygun olarak hüküm kurulup kurulmadığı ile vekâlet ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 297 nci maddesi, geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 ... maddesi, 438 ... maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davacı Temyizi Yönünden
Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin süre aşımı nedeniyle REDDİNE,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
B. Davalı Adularya Enerji Elektrik Üretimi ve Madencilik AŞ'nin Temyizi Yönünden
Davalı Adularya Enerji Elektrik Üretimi ve Madencilik AŞ vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edelerden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
14.....2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.