Logo

9. Hukuk Dairesi2023/10728 E. 2023/16257 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: ... Sosyal Güvenlik Teftiş Kurulu raporuna istinaden açılan tespit davasının, muvazaalı alt işverenlik tespitine karşı hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 3. maddesinde belirtilen 30 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra açılmış olması nedeniyle, yerel mahkemenin esasa ilişkin yaptığı değerlendirmeler hatalı olsa dahi sonucun doğru olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2381 E., 2023/564 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çerkezköy ... Mahkemesi

SAYISI : 2017/349 E., 2019/301 K.

Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirketin fer'i müdahil ... Kalıp ve Madeni Eşya San. Tic. AŞ'nin (... Kalıp Şirketi) alt işvereni olarak faaliyet gösterdiğini, ... (...) ... Teftiş Kurulunun 28.02.2017 tarihli ve 10139 İNC-14 sayılı raporu ile fer'i müdahil Şirket ile müvekkili Şirket arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayalı olduğunun tespit edildiğini; ancak yapılan tespitin hatalı olduğunu, zira söz konusu teftişin süresinde yapılmadığını, müvekkili Şirket işçilerinin ray üretim hattı ve montajı ile smart üretim hattı ve montaj bölümlerindeki vasıfsız işlerde (paketleme, elleçleme gibi) çalıştıklarını, preshane, boya, enjeksiyon gibi asıl işe dair alanlarda görev almadıklarını, alt işverence yapılan işin bölünebilir nitelikte olduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin yedinci fıkrası ile Alt İşverenlik Yönetmeliği hükümlerine uygun olduğunu ileri sürerek ... Teftiş Kurulunun 28.02.2017 tarihli ve 10139 İNC-14 sayılı raporunun geçersiz olduğuna, müvekkili Şirket ile fer'i müdahil ... Kalıp Şirketi arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığının ve taraflar arasında geçerli asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı tarafça davanın reddi istemine ilişkin cevap dilekçesinin yasal süresinden sonra sunulduğu anlaşılmıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yapılan keşif, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirme neticesinde, işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin asıl işin bir bölümünde uzmanlık gerektirmeyen işlerin alt işverene verilmesi yasaklanmış olmasına rağmen davacı Şirket işçilerinin yapmış oldukları işlerin asıl işin bir bölümü olduğu, yardımcı ... sayılamayacağı, yapılan işlerin ayrı bir teknolojik uzmanlık gerektirmediği, davacı Şirketin yapılan ... kapsamında herhangi bir organizasyon bütünlüğünün ve işgücü haricinde teknolojik alt yapısının olmadığı, işçilerin bir kısmının yapılan değerlendirmeler akabinde asıl işveren kadrosuna alındığı, asıl işverenin kendisinin kurmuş olduğu organizasyon kapsamında işçi temin ettiği, temin edilen işçilerin aynı işlerde asıl işveren işçileri birlikte çalıştıkları, dolayısıyla davacı Şirket ile ... Kalıp Şirketi arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğuna ilişkin ... ... Teftiş Kurulu raporundaki tespitlerin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; müvekkili Şirket ile fer'i müdahil Şirket arasında hukuka uygun alt işveren asıl işveren ilişkisinin bulunduğunu, müvekkili Şirketin işçilerinin vasıfsız ve yan işler olan montaj, paketleme, yükleme ve boşaltma gibi işlerde çalıştıklarını, preshane, boya, enjeksiyon gibi asıl işe dair alanlarda görev almadıklarını, yardımcı ... olan montaj bölümünde de %99 alt işveren Şirket işçilerinin çalıştığını, alt işveren işçisi ile ana işveren işçisinin birlikte çalıştıkları iddiasının gerçeği yansıtmadığını, montaj bölümünde asıl işverene ait birkaç çalışanın bulunmasını bu ilişkiyi muvazaalı hâle getirmeyeceğini, bilirkişi tarafından muvaaza ilişkisi araştırılırken Yargıtay içtihatlarında belirtilen kriterler üzerinde ... ... değerlendirme yapılmadığını, dosya içerisinde sunulan ... akış şeması, organizasyon şeması, makine yerleşim şeması, görev tanımlarını içerir çalışanlara ait liste, ... sağlığı ve güvenliği belgeleri, personelin işe giriş çıkış tarihlerini gösterir listeler incelenmeksizin bilirkişi heyeti tarafından müvekkili firmanın ... organizasyonunun olmadığı sonucuna varılmasının hatalı olduğunu, taraflar arasında geçerli bir asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğunu ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı işçilerinin yaptığı işlerin asıl işin bir bölümü olduğu, yardımcı ... sayılamayacağı, yapılan işlerin ayrı bir teknolojik uzmanlık gerektirmediği, aynı işte asıl işveren işçileri ile birlikte çalışma hususu sabit olduğundan taraflar arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu yönündeki tespitin yerinde olduğu; ayrıca asıl işveren ... Kalıp Şirketi'nin teftiş kurulu raporunun iptaline yönelik açmış olduğu dava neticesinde de ilişkinin muvazaalı olduğu yönündeki hükmün ... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesinin 2020/1894 Esas, 2020/2154 Karar sayılı ilâmı ile kesinleştiği gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak ve resen dikkate alınacak nedenlerle davanın kabulüne karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... ... Teftiş Kurulunun 28.02.2017 tarihli ve 10139 İNC-14 sayılı muvazaa tespit raporuna itiraza ilişkin tespit davasının hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 370 nci maddesinin dördüncü fıkrası.

2. 4857 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası şu şekildedir:

"...

(Değişik: 15/5//2008 - 5763/1 md.) Bu Kanunun 2 nci maddesinin altıncı fıkrasına göre ... alan alt işveren; kendi işyerinin tescili için asıl işverenden aldığı yazılı alt işverenlik sözleşmesi ve gerekli belgelerle birlikte, birinci fıkra hükmüne göre bildirim yapmakla yükümlüdür. Bölge müdürlüğünce tescili yapılan bu işyerine ait belgeler gerektiğinde ... müfettişlerince incelenir. İnceleme sonucunda muvazaalı işlemin tespiti halinde, bu tespite ilişkin gerekçeli müfettiş raporu işverenlere tebliğ edilir. Bu rapora karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz ... günü içinde işverenlerce yetkili ... mahkemesine itiraz edilebilir. (Değişik beşinci cümle ve Ek altıncı ve yedinci cümleler: 10/9//2014 - 6552/1 md.) İtiraz üzerine görülecek olan dava basit yargılama usulüne göre dört ay içinde sonuçlandırılır. Mahkemece verilen kararın temyizi halinde Yargıtay altı ay içinde kesin olarak karar verir. Kamu idarelerince bu raporlara karşı yetkili ... mahkemelerine itiraz edilmesi ve mahkeme kararlarına karşı diğer kanun yollarına başvurulması zorunludur. Rapora otuz ... günü içinde itiraz edilmemiş veya mahkeme muvazaalı işlemin tespitini onamış ise tescil işlemi iptal edilir ve alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçileri sayılır. (1)"

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacı vekili, ... ... Teftiş Kurulunun 28.02.2017 tarihli ve 10139 İNC-14 sayılı raporundaki müvekkili Şirket ile fer'i müdâhil ... Kalıp Şirketi arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğuna ilişkin tespitin hatalı olduğunu ileri sürerek raporun geçersizliğinin, müvekkili Şirket ile fer'i müdâhil ... Kalıp Şirketi arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığının ve taraflar arasında geçerli asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğunun tespitine karar verilmesi talep edilmiştir. Dava dilekçesi içeriği dikkate alındığında, davacı taleplerinin kaynağının ... ... Teftiş Kurulunun 28.02.2017 tarihli ve 10139 İNC-14 sayılı raporundaki muvazaa tespitine ilişkin olduğu ve davanın da netice itibarıyla muvazaa tespitine itiraza ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafça dava dilekçesinde söz konusu raporun 29.03.2017 tarihinde tebliğ edildiği ifade edilmiştir. ... Çalışma ve ... Kurumu İl Müdürlüğünün 24.03.2017 tarihli cevabı yazısı içinde yer alan 29.03.2017 tarihli tebliğ mazbatası da davacı iddiasını teyit eder mahiyettedir. Davanın 10.05.2017 tarihinde açıldığı dikkate alındığında, 4857 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesindeki hak düşürücü süre içerisinde açılmayan davanın bu gerekçe ile reddi gerekirken esasa yönelik değerlendirme yapılmak suretiyle davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, sonucu itibarıyla doğru bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması, 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmü gereğidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesince yapılan değerlendirmeye yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile sonucu itibarıyla doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.