"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2862 E., 2023/565 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 13. ... Mahkemesi
SAYISI : 2017/408 E., 2019/417 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 03.10.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı vekili Avukat .... ile davacı vekili Avukat ... ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin ...’daki projelerinde kule vinç operatörü olarak 05.01.2010-17.04.2016 tarihleri arasında çalıştığını, ücretinin en son net 3.000,00 USD olduğunu, ... sözleşmesinin davalı tarafından feshedildiğini, işyerinde haftada 6 gün hafta içi 08.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını, günde asgari 3 saat ayrıca fazla çalışma yaptığını, işyerinde resmî açılışlardan önceki 3 ay insan üstü bir çalışma temposu ile 07.00-24.00 saatleri arası çalıştığını, bu çalışma dönemlerinde pazar günleri hiç tatil yapılmadığını, diğer pazar günleri ise ayda 2 gün 07.00-17.00 arasında normal çalışma gibi tam zamanlı olarak çalışıldığını, söz konusu çalışmaların karşılığının ödenmediğini, asgari 48 günlük yıllık izin alacağı bulunduğunu, ödenmeyen ücret alacağının bulunduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, ücret, ... bayram ve genel tatil, hafta tatili, fazla çalışma ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının ....01.2010-17.04.2016 tarihleri arasında ...'da kule vinç operatörü olarak çalıştığını, davacının son ücretinin 1.389,00 USD olduğunu, tüm hak ve alacaklarının banka aracılığıyla eksiksiz ödendiğini, ... sözleşmesinin geçerli nedenlerle feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatının eksiksiz ödendiğini, tüm hak edişlerinin ödendiğini, fazla çalışma ücretlerinin de her ay hak edişle birlikte ödendiğini, ileri sürülen çalışma saatlerinin ve şeklinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ... bayram genel tatil ve hafta tatili çalışması yapılmadığını, yıllık izinlerini kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı Şirket nezdinde 05.01.2010-17.04.2016 tarihleri arasında çalıştığı, davacıya bir kısım kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapıldığından ... sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacak şekilde işverence feshedildiği, davacının bakiye kıdem ve ihbar tazminatı alacağı bulunduğu, tanık beyanları, emsal ücret araştırmaları, davacıya yapılan ödemeleri gösterir banka kayıtları ve dosya kapsamı gözetildiğinde davacının aylık net 3.000,00 USD ücretle çalıştığının ispatlandığı, dava konusu ... bayram ve genel tatil, fazla çalışma ile hafta tatili alacaklarının tanık beyanlarına göre ispatlandığı ancak karşılığının ödendiğinin işverence ispatlanamadığı, yıllık izin alacağı bulunmadığı, bakiye ücret alacağı talebi yönünden, hangi aylara ilişkin ücret alacağı olduğu ve elden tahsil edilen tutarların davacı tarafından somutlaştırılmaması nedeniyle talebin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı definde bulunduklarını ancak dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu, aylık ücretin hatalı tespit edildiğini, davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacağı olmadığını, yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil alacakları olmadığını, ayrıca yapılan hesaplamaların da hatalı olduğunu, davacıyla birebir çalışması olmayan davacı ile menfaat birliği içindeki tanık beyanları ile hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, fark kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, alacaklara İlk Derece Mahkemesince uygulanan indirim oranının yetersiz olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların iddia ve savunmaları, tanık beyanları, davalı Şirketçe tanzim edilen belge başlıklı yazı, emsal ücret araştırması, banka kayıtları ve tüm dosya kapsamı hep birlikte dikkate alındığında yurt dışında inşaat projesinde kule vinç operatörü olarak istihdam edilen davacının ücretinin hükme esas alınan bilirkişi raporunda denetime açık ve doğru bir şekilde tespit edilmiş olduğu, tespit edilmiş aylık ücret üzerinden fark kıdem ve fark ihbar tazminatına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram genel tatil alacaklarının dosyadaki delil durumuna uygun ve denetime açık bir şekilde hesaplandığı, dosyadaki delil durumu dikkate alındığında davacı tanıklarının davalıya karşı dava açmış olmalarının başlı başına bir önem arz etmediği, hakkaniyet indiriminin %30 olarak uygulanmasının Yargıtay içtihatlarına uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek ayrıca somut olaya ... hukuku uygulanması gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; ücretin miktarı ile kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatına ve hesaplanmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32, 41, 44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle temyiz edenin sıfatına göre davalı vekilinin aşağıdaki numaralı paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
3. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş ve işyerinden çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
4. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması hâlinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı hâlde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazı kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
5. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dâhilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
6. Aynı ispat kuralları hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücret alacakları için de geçerlidir.
7. Çalışma sürelerinin ispatı noktasında işverene karşı dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekir. Fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil alacaklarının ispatında salt davacı ile menfaat birliği içinde bulunan veya işverene karşı davası bulunan tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte yan delil ya da olgularla desteklenen bu tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Bu çerçevede; işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, ... müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar yan delil ya da olgular olarak değerlendirilebilir.
8. Somut uyuşmazlıkta dava konusu fazla çalışma alacağı; davacının haftanın 6 günü çalıştığı ve yasal ara dinlenmenin düşülmesi ile haftalık 18 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplanmıştır.
9. Fazla çalışmanın ispatı konusunda, dosya içerisinde işyerindeki çalışma düzenini gösterir işyeri kayıtları bulunmadığından davacının fazla çalışmalarının davacı tanık beyanlarına göre kabulünde isabetsizlik yoktur. Ne var ki dosya kapsamında dinlenen tanıkların beyanları, yapılan işin niteliği ve özellikle davacı tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; işyerinde günlük 12 saat çalışıldığının tanık beyanları ile tam olarak ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının haftanın 6 günü 08.00-19.00 saatleri arası çalıştığını ispatladığı kabul edilmelidir.
10. Yukarıda yapılan açıklamalara göre davacının; ispatlanan çalışma düzeni ile kanuni ara dinlenme sürelerine göre haftada 15 saat fazla çalıştığı gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.