"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1835 E., 2022/2551 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/40 E., 2021/502 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 361 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca bölge adliye mahkemesince verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. Temyiz dilekçesinin süresinden sonra verilmesi hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen karar, davacı vekiline 04.02.2023 tarihinde tebliğ edilmiş; temyiz dilekçesi ise yasal süre geçirildikten sonra 09.05.2023 tarihinde verilmiştir. 11.02.2023 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan Olağanüstü Hal Kapsamında Yargı Alanında Alınan Tedbirlere İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 2 nci maddesinin beşinci paragrafına göre adli sürelerin ....04.2023 tarihine kadar duracağı düzenlenmiş olup bu düzenleme dikkate alındığında dahi davacının temyiz süresini geçirdiği anlaşılmaktadır.Bu itibarla davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Davalı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken ... ... sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini; ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek 2019 yılı 1. aydan itibaren geçerli olmak üzere müvekkilinin davalı Kurumda çalışması devam ettiği sürece aylık ücretinin içinde bulunduğu dönemin brüt asgari ücretinin %35 fazlası olduğunun ve toplu ... sözleşmesi hükümleri gereği her 6 ayda bir yapılacak olan ücret zammının bu ücret üzerinden yapılması gerektiğinin tespitine, ödenmeyen ücret farkı, fark ilave tediye, fark fazla çalışma, fark ... bayram ve genel tatil ücreti, fark sosyal yardım ücreti ve fark yol ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin ilgili maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; Bakanlık uygulamasının yerinde olduğunu, ücretin düşürülmesi gibi bir durum söz konusu olmadığından davacının dava dilekçesinde talep ettiği alacaklara hak kazanamayacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davacının ücretinin tespiti ve fark ücret, fark ilave tediye, fark fazla çalışma ile fark ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik olmadığı, ancak Dairemizin ....10.2022 tarihli ve 2022/10551 Esas, 2022/11466 Karar sayılı kararına göre sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı bakımından ... Sağlık ... Sendikası ile ... Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası arasında 10.08.2020 tarihinde imzalanan ve 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük tarihli toplu ... sözleşmesinden yararlanma en erken 01.11.2020 tarihinde olduğundan 01.11.2019-31.10.2020 arası dönemde toplu ... sözleşmesinin 38 inci maddesi gereğince sosyal yardım ücreti ve 40 ıncı maddesi gereğince yol ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığı, ücret bordrolarından 2020 yılı Kasım ve Aralık ayında ise davacının sosyal yardım ve yol ücreti ödendiği anlaşıldığından bu dönem için de sosyal yardım ve yol ücreti taleplerinin reddi gerektiği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davacının 01.01.2019 tarihi itibarıyla brüt asgari ücretin %35 fazlası ve toplu ... sözleşmesi gereği her 6 ayda bir %4 arttırılarak çalıştığının kabulü ile alacak talepleri bakımından da davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile fark alacaklara hak kazanılıp kazanılmadığı ve ilave tediye fark alacağına uygulanması gereken faiz oranına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun İkinci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un (6772 sayılı Kanun) 1 vd. maddeleri.
3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile ... ... sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:
"...
2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan ... sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen ... sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan ... sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir."
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut olayda, davacı dava dilekçesinde 2019 yılı 1. aydan itibaren geçerli olmak üzere davalı Kurumda çalışması devam ettiği sürece aylık ücretinin içinde bulunduğu dönemin brüt asgari ücretinin %35 fazlası olduğunun ve toplu ... sözleşmesi hükümleri gereği her 6 ayda bir uygulanacak zam oranının bu ücrete uygulanması gerektiğinin tespiti talebiyle birlikte bu sebeple doğan fark ücret alacağını talep etmiştir. Davacının bu tespit talebi ayrı bir dava değil, ön sorundur. Dolayısıyla ayrı bir dava gibi değerlendirilip ayrıca tespit hükmü kurulması hatalıdır.
3. İlave tediye alacağı, 6772 sayılı Kanun ile öngörülmüş bir alacak kalemi olup bu alacağa uygulanması gereken faiz oranı kanunen yasal faizdir. Talebin toplu ... sözleşmesine dayalı olarak ileri sürülmesi sonucu değiştirmeyecektir. Davacı tarafça dava dilekçesinde ilave tediye fark alacağına en yüksek banka mevduat faizi yürütülmesi talep edilmiş ise de ilave tediye alacağına uygulanması gereken faiz oranı, kanunen yasal faiz olduğundan davacının talebi de dikkate alınarak en yüksek banka mevduat faizini aşmamak üzere yasal faize hükmedilmesi gerekirken Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde söz konusu alacağa en yüksek banka mevduat faizi uygulanması hatalı olup bozma sebebidir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davacı Temyizi Yönünden
Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin süreden REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,
B. Davalı Temyizi Yönünden
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü alt bentlerinde yer alan "davacının 01/01/2019 tarihi itibariyle brüt asgari ücretin %35 fazlası ve ... gereği her altı ayda bir %4 arttırılarak çalıştığının kabulü ile" ibaresinin hükümden tamamen çıkartılması, (2) numaralı bendinin ikinci alt bendinde yer alan "bankalarca bir yıllık vadeli TL mevduat hesabı için fiilen uygulanan en yüksek mevduat faizi" ibaresinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine "en yüksek banka mevduat faizini aşmamak üzere yasal faizi" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.