"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1510 E., 2022/1439 K.
İHBAR OLUNAN : Fonet Bilgi Teknolojileri AŞ vekili avukat ...
DAVA TARİHİ : 10.....2019
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. ... Mahkemesi
SAYISI : 2019/455 E., 2021/153 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığına bağlı Hastanede alt işverenler bünyesinde bilgi yönetim elemanı olarak çalıştığını, davacının ... Büro ... Sendikası üyesi olduğunu, davacının toplu ... sözleşmesi hükümlerinden kaynaklanan hak ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek çocuk parası, yakacak yardımı, dinî bayram yardımı, ikramiye, toplu ... sözleşmesi ücret zammı, ... bayram ve genel tatil ve fazla çalışma ücret farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının müvekkili İdare personeli olmadığını, ihale yüklenicisi şirket nezdinde çalıştığını, davalı İdare ile işçiler arasında ... sözleşmesi bulunmadığını, müvekkili İdarenin işçi belirlenmesi ve işe alınması, işten çıkarılmasında yetkisinin bulunmadığını, İdarenin sadece denetleme sorumluluğunun olduğunu belirterek husumet itirazında bulunduklarını, işçinin özlük haklarından yüklenici şirketin sorumlu olduğunu, davacıya tüm hak ve alacaklarının eksiksiz bir şekilde ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının hizmet döküm cetvelinde dava konusu yaptığı 01.02.2018 tarihinden itibaren davalıdan hizmet alım sözleşmesi ile ... alan dava dışı alt işveren bünyesinde çalıştığı, davacının17.12.2014 tarihinde Sendikaya üye olduğu, 01.01.2016-31.01.2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere İdare ile Sendika arasında Yüksek Hakem Kurulu kararı ile imzalanan toplu ... sözleşmesi bulunduğu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin ikinci fıkrasında sona eren toplu ... sözleşmesinin ... sözleşmesine ilişkin hükümlerinin yenisi yürürlüğe girinceye kadar ... sözleşmesi hükmü olarak devam edeceğinin öngörüldüğü, süresi sona eren toplu ... sözleşmesinde yer alan ücret, fazla çalışma ücretleri, prim, ikramiye, yıllık izin ücreti, çalışma süreleri, ödenecek sosyal yardımlara ilişkin düzenlemelerin, ... sözleşmesine ilişkin hükümler olarak yeni bir toplu ... sözleşmesi yürürlüğe girinceye kadar uygulamaya devam ettirilmesi gerektiği, davacının hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtilen miktarda toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan yakacak yardımı, bayram harçlığı yardımı, toplu ... sözleşmesinden kaynaklı ücret zammı alacağı, ikramiye alacağı, ... bayram ve genel tatil alacağı ücret farkı, fazla çalışma fark alacağı bulunduğu, ancak davacının bekar olması sebebiyle çocuk yardımı alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; müvekkili İdarenin hizmet satın alan ihale makamı olduğunu, asıl işveren konumunda olmadığını, dava konusu alacaklardan yüklenicilerin sorumlu olduğunu, geçerli bir asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunup bulunmadığı ve ilişkinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı hususunun resen araştırılması gerektiğini, toplu ... sözleşmesinden kaynaklı ücret farklarının davalı İdare tarafından ödenmesi için gereken şartların değerlendirilmediğini, bilirkişi raporunda davacı lehine hatalı ücret zammı hesaplandığını, bu nedenle ücret zammı ile buna bağlı olarak hesaplanan fark alacakların hatalı belirlendiğini, dosyada yer alan toplu ... sözleşmesinde ücret zammına ilişkin bir hüküm bulunmadığını, dava konusu alacaklar için en yüksek mevduat faizi uygulanacağına dair açık bir hüküm bulunmadığını, yasal faiz uygulanması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 31.01.2018 tarihli 11 Destek Personeli Hastane Bilgi Yönetimi hizmet alımı sözleşmesinin "... Tanımı" başlıklı 5 inci maddesinde, sözleşme konusu işin 11 adet destek personelli hastane bilgi yönetimi hizmet alımı olduğu, işin teknik özellikleri ve diğer ayrıntılarının sözleşme ekinde yer alan ve ihale dokümanını oluşturan belgelerde düzenlendiğinin ifade edildiği, buna göre davalı İdare ile dava dışı Şirket arasında daha önce yapılan hastane bilgi yönetim sistemine ilişkin hizmet alım sözleşmesinin, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun (4734 sayılı Kanun) 22 nci maddesinin (c) bendi gereği uzatıldığı, işin mahiyetinin değişmediği, 4734 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin (2) nci alt bendine göre hastane bilgi yönetim sistemi hizmetlerine ilişkin alımların personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı olarak kabul edilmeyeceği, bu hâlde bu hizmet alım sözleşmesi 4734 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin (1) inci alt bendi kapsamında personel çalıştırılmasına dayalı bir sözleşme sayılmayacağı için, bu sözleşmenin tarafı olan İdarenin 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun (4735 sayılı Kanun) 8 inci maddesi gereğince fiyat farkı yönünden herhangi bir sorumluluğu söz konusu olmayacağı, böyle bir hizmet alım sözleşmesinin bulunduğu işyerlerinde uygulanacak toplu ... sözleşmelerinin kamu işveren sendikasının yetkilendirilmesi suretiyle bağıtlanmış olması zorunluluğu bulunmadığı (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 10.05.2022 tarihli ve 2022/5165 Esas, 2022/5760 Karar sayılı ilâmı), somut olayda davalı Bakanlık ile dava dışı Şirket arasındaki hizmet alım sözleşmelerinin personel çalıştırılmasına dayalı bir sözleşme olmadığı, buna göre davalı Bakanlığın 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin yedinci fıkrasına göre asıl işveren sıfatıyla, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, ... sözleşmesinden ve alt işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumluluğu bulunduğu, bu kapsamda davalının husumete yönelik itirazının yerinde olmadığı, davacının ... Büro ... Sendikasına üye olduğu, ... Büro ... sendikası ile dava dışı Fonet Bilgi Teknolojileri AŞ arasında toplu ... sözleşmeleri imzalandığının tespit edildiği, davacı vekili 01.02.2018-25.03.2019 tarihleri arasında geçerli olan 14.05.2018 tarihli ve 2018/403 Esas, 2018/1120 Karar sayılı Yüksek Hakem Kurulu kararına göre alacakların tespitini talep etmiş ise de, söz konusu kararın ... ili Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği tarafından ihale edilen, yüklenicinin Veta Bilg.ve Yaz. Hizm. San. Ve Tic. Ltd. Şti. olduğu bir karar olduğu ve uygulanmasının mümkün olmadığı, nitekim Yüksek Hakem Kurulunun 03.09.2019 tarihli ve 2019/241 Esas, 2019/374 Karar sayılı Fonet Bilgi Teknolojileri AŞ ile davacının çalıştığı işyeri hakkında alınan kararının dosya arasına alındığı, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davacının ücretinin usulüne uygun olarak hesaplandığı ve yapılan ödemelerin mahsubu ile eksik ödemelerin hüküm altına alındığı, diğer davalı itirazlarının da yerinde olmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının isabetli olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; 10.08.2020 tarihli toplu ... sözleşmesinin uygulanmasının hatalı olduğunu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 12.04.2018 tarihinde yayımlanan toplu ... sözleşmesi hükümlerinin geçici 23 üncü madde kapsamındaki İdareler için 31.10.2020 tarihine kadar uygulanmasının kararlaştırıldığını ve bu durumun mezkur toplu ... sözleşmesinde de hüküm altına alındığını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yayımlanan toplu ... sözleşmesinden yararlanmanın koşulu olarak herhangi bir sendikaya üye olma koşulu getirilmediğini, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) gereğince kamuda istihdamı sağlanan tüm sürekli işçi statüsündeki çalışanların bu toplu ... sözleşmesi kapsamında değerlendirildiğini, bu nedenle de müvekkili İdare tarafından davacıya 12.04.2018 tarihinde yayımlanan toplu ... sözleşmesi hükümlerinin 31.10.2020 tarihine kadar uygulandığını, dolayısıyla mezkur 696 sayılı KHK'da belirtilen emredici hükümler uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının hatalı olduğunu, davacının 10.08.2020 tarihli toplu ... sözleşmesinden ancak 01.11.2020 tarihi itibarıyla yararlanabileceğini, davacının sendikal haklardan yararlanma koşullarının araştırılması gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişsiz olduğunu, raporda ücret tespitinin hatalı olduğunu, davacıya tüm çalışmalarının karşılığının ödendiğini, davacının başka bir hak ve alacağının bulunmadığını, hükmedilen faiz türü ve faiz başlangıç tarihlerinin hatalı olduğunu, bu talepler yönünden temerrüdün başladığını gösterir delil sunulmadığından dava konusu alacaklar yönünden temerrüdün ancak bu davanın ikame edildiği tarih olabileceğini, alacaklara yasal faiz uygulanması gerektiğini, hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin hatalı belirlendiğini, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı Bakanlığın davacının toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından asıl işveren sıfatıyla sorumlu olup olmadığı, dava konusu alacakların ispat ve hesabı ile alacaklara işletilecek faiz türü hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci fıkrası hükmü ile 22 nci maddesi, 4734 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin (2) nci alt bendi ile 4735 sayılı Kanun'un 8 nci maddesi, 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesi.
3. 6356 sayılı Kanun'un "Toplu ... sözleşmesinin hükmü" kenar başlıklı 36 ncı maddesi şöyledir:
"(1) Toplu ... sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe ... sözleşmeleri toplu ... sözleşmesine aykırı olamaz. ... sözleşmelerinin toplu ... sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu ... sözleşmesindeki hükümler alır. Toplu ... sözleşmesinde ... sözleşmelerine aykırı hükümlerin bulunması hâlinde ise ... sözleşmesinin işçi yararına olan hükümleri geçerlidir.
(2) Sona eren toplu ... sözleşmesinin ... sözleşmesine ilişkin hükümleri yenisi yürürlüğe girinceye kadar ... sözleşmesi hükmü olarak devam eder."
4. 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Toplu ... sözleşmesinin sona ermesinden sonra kapsamına giren işyerlerinde çalışan işçiler için toplu ... sözleşmesinin ... sözleşmesini ilgilendiren hükümlerinin, yenisi yürürlüğe girene kadar devam edeceğine ilişkin 6356 sayılı Kanun'un 36 ncı maddesindeki kural, toplu ... sözleşmesinin art etkisi olarak ifade edilir. Toplu ... sözleşmesinin art etkisi nedeniyle ... sözleşmesi hükmü olarak sadece akçalı alacaklardan (giyim yardımı, gıda yardımı, yemek yardımı, ikramiye, ilave tediye vs. gibi) yararlanılması mümkündür.
3. Somut uyuşmazlıkta davacı tarafça 01.02.2018 tarihinden 25.03.2019 tarihine kadar işyerinde yürürlükte bulunan toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar talep edilmiş olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının 01.02.2018-01.01.2019 tarihleri arasındaki alacakları, 01.01.2016-31.01.2018 yürürlük tarihli toplu ... sözleşmesinin 6356 sayılı Kanun'un 36 ncı maddesinde öngörülen art etki uyarınca hesaplanmıştır. Ancak yukarıda ifade edildiği üzere, davacının toplu ... sözleşmesinin art etkisi nedeniyle ... sözleşmesi hükmü olarak sadece akçalı alacaklardan yararlanması mümkün olup yürürlüğü sona eren toplu ... sözleşmesinin art etkisi kapsamında ücret zammı talep edilemeyeceğinden, art etki dikkate alınarak zamlı ücret hesabı ile zamlı ücrete göre fark alacakların hesaplanıp hüküm altına alınması hatalı olmuştur.
4. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, talep konusu 01.01.2019-25.03.2019 tarihleri arasındaki dönem bakımından ise işçilik alacaklarının, 03.09.2019 tarihinde Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan 01.01.2019-30.11.2020 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak hesaplandığı görülmektedir. Ne var ki dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine 17.05.2019 tarihli son tutanak dava dilekçesine eklenerek 10.....2019 tarihinde işbu dava açılmıştır. Arabuluculuk faaliyeti tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirilmiştir. İlgili toplu ... sözleşmesi hükümlerinin Yüksek Hakem Kurulunun 03.09.2019 tarihli kararı ile yürürlüğe girdiği, arabuluculuk başvuru tarihinin 02.05.2019 olduğu görülmektedir. Arabuluculuk başvuru tarihi itibarıyla anılan toplu ... sözleşmesi henüz imzalanmadığından, bu sözleşmeden doğacak alacaklar bakımından muacceliyet gerçekleşmemiştir. Açıklanan sebeplerle, 01.01.2019-25.03.2019 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olarak 03.09.2019 tarihinde Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre ücret zammı farkı, ücret zammı farkından kaynaklanan işçilik alacakları ile anılan toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan diğer alacakların hesaplanması da hatalı olmuştur.
5. Öte yandan hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 2018 yılı Ocak ayı ücretinin aylık brüt 3.150,90 TL olduğu, 2018 yılı Şubat ayında ise ücretinin 3.044,25 TL'ye düşürüldüğü kabul edilmiştir. Ancak davacı ve dava dışı Fonet Bilgi Teknolojileri AŞ arasında düzenlenmiş ve davacı imzasını içerir 01.02.2018-30.11.2020 tarihleri arasına ilişkin ... ... sözleşmesinde, davacının ücreti aylık brüt 3.044,25 TL olarak kararlaştırıldığından davacının 01.02.2018 tarihi itibarıyla temel ücretinin 3.150,90 TL olarak kabul edilmesi de isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
....03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.