"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2805 E., 2023/855 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 31. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/77 E., 2022/448 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken ... ... sözleşmesi imzalandığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini; ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek ödenmeyen ücret farkı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın kısmi ya da belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulunca karara bağlanan toplu ... sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacı tarafça talep edilen faizin türüne ve başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinde davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair açık düzenleme olduğu, sözü edilen kuralın her asgari ücret artış dönemi yönünden işvereni bağlayacağı belirtilerek belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; emsal Yargıtay kararlarında Bakanlığın genel uygulamasının hukuka uygun bulunduğunu, meseleyi anayasal sosyal haklar çerçevesinde inceleyen Ombudsmanlık kararının da Bakanlık uygulamasının yerinde olduğunu teyit ettiğini, davacının ücretinin 28.01.2019 tarihli Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının görüş yazısına uygun şekilde belirlendiğini, seri hâlde açılan dava için tam vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinde davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair açık düzenleme bulunduğu, davalının ... sözleşmesinde kararlaştırılan şekilde ücretin ödendiğini ispat edemediği, davacı lehine hükmedilen vekâlet ücretinde hata bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere ilâveten bilirkişi tarafından hem Yüksek Hakem tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesinde öngörülen %4 zam oranı hem de ... ... sözleşmesindeki zam oranı eklenerek hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, fahiş rakamların hüküm altına alındığını ileri sürerek ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı, davacı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin miktarı, arabuluculuk ücreti ve Sağlık Bakanlığının harçtan muaf olmasına rağmen harca tâbi tutulması hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde.
3. 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.
4. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun (6325 sayılı Kanun) 18/A maddesinin on bir ila on dördüncü fıkraları.
5. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun (492 sayılı Kanun) 13 üncü maddesinin (j) bendi.
6. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesi.
7. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile ... ... sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:
"...
2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan ... sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen ... sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan ... sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir."
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. İlk Derece Mahkemesi kararında dava şartı olan arabuluculuk gideri bakımından hatalı şekilde hüküm kurulduğu saptanmıştır. Şöyle ki somut uyuşmazlıkta; tarafların dava şartı olan arabuluculuk kapsamında arabuluculuk faaliyetinde bulundukları ve sürecin sonunda anlaşamadıkları görülmektedir. İlk Derece Mahkemesince, davalı ... Bakanlığının harçtan muaf olduğu belirtilerek arabuluculuk ücreti alınmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de gerek 7036 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesi gerekse 6325 sayılı Kanun'un 18/A maddesinde yer alan düzenlemeler uyarınca arabuluculuk gideri yargılama gideridir. 6100 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınması gerektiği dikkate alındığında, arabuluculuk ücreti hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
3. Öte yandan, 492 sayılı Kanun'un 13 üncü maddesinin (j) bendine göre genel bütçeye dâhil idarelerin bu Kanun'un (1) ve (3) sayılı Tarifelerine giren bütün işlemleri harçtan muaftır. İlk Derece Mahkemesince, hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde harçtan muaf olduğu gerekçesiyle davalıdan harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi isabetli ise de (3) numaralı bentte davacı tarafından peşin yatırılan 110,30 TL harcın davalıdan tahsiline karar verilmesi hatalı olmuştur.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan “Davacı tarafından peşin yatırılan 110,30 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,” ibaresinin çıkartılarak yerine “Davalı ... harçtan muaf olduğundan, davacı tarafından peşin yatırılan 110,30 TL peşin harcın istek hâlinde davacıya iadesine," ibaresinin yazılması;
Hüküm fıkrasının (6) numaralı bendinde yer alan "Davalı Kurum harçtan muaf olduğundan arabuluculuk ücreti alınmasına yer olmadığına," ibaresinin çıkartılarak yerine "7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesinin on dördüncü fıkrası gereğince Hazine tarafından arabuluculuk gideri olarak sarfedildiği anlaşılan 680,00 TL'nin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.