"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2022/367 E., 2023/76 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işveren nezdinde 01.09.2005-27.02.2012 tarihleri arasında çalıştığını, hak kazanmış olduğu 5 aylık ücret tutarındaki prim alacağının ödenmediğini ileri sürerek 19.000,00 TL tutarındaki prim alacağının en yüksek mevduat faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Şirketin davanın açılış tarihi itibarıyla hiç bir personeline prim dağıtma kararı almadığını, ayrıca davacının 2011 yılı için belirlenen hedefin altında kaldığını, 5 aylık ücret tutarındaki prim ödemesinin bir işyeri uygulaması ve kazanılmış hak olmadığını, çalışanın görev başında bulunması kaydıyla, önceki yıl performansına bağlı olarak yöneticinin değerlendirmesi üzerine Şirket takdiriyle verildiğini, geçmiş yıllarda verilmiş olmasının her yıl verileceği anlamına gelmeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 24.04.2015 tarihli ve 2012/174 Esas, 2015/381 Karar sayılı kararı ile; davalı Şirketin prim ödemelerini ne şekilde yaptığına dair eski ödemeleri gösteren bordroları sunmadığı, banka hesabında davacıya prim adı altında ödeme yapılmadığı belirtilerek bilirkişi raporu doğrultusunda beş aylık ücret tutarında brüt 18.524,00 TL prim alacağı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 04.05.2018 tarihli ve 2017/12618 Esas, 2018/10746 Karar sayılı ilâmı ile; yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya elverişli olmadığı, kayıtlar ve özellikle de Tosyalı Gruba yapılan uçak işlemi ile ilgili işyeri kayıtları üzerinde ayrıntılı bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının 2011 yılı için prim hak edecek performans ortaya koyup koymadığının tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması, prime hak kazandığının anlaşılması hâlinde, davacı tanığının performansa dayalı olarak her yıl iki veya dört aylık ücret tutarında prim ödemesi yapıldığı yönündeki beyanı ve geçmiş yıllara ilişkin bordrolardaki prim tahakkuklarının bu beyanı doğrulaması nedeni ile davacının hak kazandığı prim miktarının yeniden değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 27.01.2022 tarihli ve 2021/72 Esas, 2022/48 Karar sayılı kararı ile; davacının kiralama işlemini kendisinin gerçekleştirdiğini ispat edemediği, kiralama işlemi hariç tutulduğunda davacının 2011 yılı performansının belirlenen hedeflerinin altında olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 22.09.2022 tarihli ve 2022/9667 Esas, 2022/10325 Karar sayılı ilâmı ile; dosya içerisinde bulunan tüm bilgi ve belgeler ile özellikle dosyaya sunulan performans değerlendirme formu doğrultusunda ihtilaf konusu uçak kiralama işleminin davacı uhdesinde yapıldığının sabit olduğu, bu durumda Mahkemece davacının prime esas hedefleri gerçekleştirilmiş olduğu sonucuna varılarak bozma ilâmı doğrultusunda alınan 13.12.2021 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamalar da göz önünde tutularak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya kapsamı, tanık beyanları, davacıya ait performans değerlendirme formu ve delillere göre davacının davalı işyerinde 01.09.2005 tarihinde ... Bölgesinde satış yöneticisi olarak çalışmaya başladığı, ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından 27.02.2012 tarihinde feshedildiği, davacının çalışmalarına karşılık ödenmeyen prim alacağının olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin birbirine zıt olacak şekilde karar verdiğini, davacının iddialarını ispatlayamadığını ve alacağının bulunmadığını belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının prim alacağına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında özellikle temyiz sebeplerine göre bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.