Logo

9. Hukuk Dairesi2023/11042 E. 2023/12428 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kamu kuruluşu ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işveren aleyhine açtığı alacak davasının kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının yaptığı işin, davalı kuruluşun asıl işi kapsamında olmadığı ve yardımcı iş niteliğinde olduğu, ayrıca davacı ile alt işveren arasında geçerli bir iş sözleşmesinin bulunduğu gözetilerek, davacının asıl işveren aleyhine açtığı alacak davasının reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/156 E., 2023/152 K.

KARAR : Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Elbistan ... Mahkemesi

SAYISI : 2018/344 E., 2021/463 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının başvurusunun esastan reddine, davalının başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... AŞ (...) Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Genel Müdürlüğü işyerinde alt işverenler nezdinde ısı merkezi işletmeciliği ve inşaat, bakım ve onarım işinde çalıştığını, alt işverenler ile ... Genel Müdürlüğü arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, ... Genel Müdürlüğüne işçi temin edilmesinden ibaret olduğunu, emir ve talimatları ... Genel Müdürlüğünden aldıklarını, çalışma düzenlerini ... Genel Müdürlüğünün belirlediğini, puantaj kayıtlarının ... Genel Müdürlüğü tarafından tutulduğunu ileri sürerek davacının ... Genel Müdürlüğünün işçisi olduğunun tespiti ile ödenmeyen ücret, ... bayram ve genel tatil, fazla çalışma ve ilave tediye ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurum ile davacı arasında herhangi bir ... sözleşmesi olmadığını, davacının işe alınıp işten çıkarılmasında müvekkili Kurumun bir ilgisinin bulunmadığını, dava konusu işin davalı Kurumun asıl işi olmadığını, üç yıl süreli hizmet alımı işi olduğunu, davalı Kurumun taraf sıfatının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının dava dışı alt işveren şirketlerle yaptığı hizmet alım sözleşmelerinin muvazaa nedeniyle geçersiz olduğu ve davacının başlangıçtan itibaren ... Genel Müdürlüğünün işçisi olduğu, emsal yargı kararlarının bulunduğu, emsal Yargıtay ilâmı doğrultusunda davacının fiilen aldığı ücret üzerinden ilave tediye alacağının hesaplandığı, ayrıca zamanaşımı süresinin de dikkate alındığı, buna göre davacının işvereninin en başından itibaren davalı ... Genel Müdürlüğü olduğunun tespitine ve hükme elverişli olarak hesaplanan ilave tediye alacağının kabulüne karar vermek gerektiği; ancak fark ücret, fazla çalışma ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunduğu iddia edilmiş ise de davacı tarafından bu iddianın usulüne uygun kanıtlanamadığı ve davalı tarafından emsal işçi bulunmadığı bildirildiğinden, bu alacak taleplerinin reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; ilave tediye ücretinin davacının fiilen aldığı ücret üzerinden hesaplanmasının hatalı olduğunu, davalı Kurumda aynı pozisyonda çalışan kadrolu işçinin emsal ücreti üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, nitekim Anayasa Mahkemesinin 30.12.2020 tarihli ve 2020/57 Esas sayılı dosyasında 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 39 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının dördüncü cümlesinin 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası'na (Anayasa) aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiğini, kararın gerekçesinde yetki alma ve toplu ... sözleşmesinin hazırlık, müzakere ve pazarlık süreçlerinin devam ettiği dönemlerde sendika üyesi olmayan işçilerin dayanışma aidatı ödemesinin itiraz konusu kuralla engellendiği ve bu durumun sendika ve toplu sözleşme hakkını sınırladığının belirtildiğini, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ve dosya kapsamı dikkate alınarak davacının sendika üyeliğine bakılmaksızın kendisi ile aynı işi yapan kadrolu emsal işçinin taban ücreti üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, kendisine ödenen bu ücretlerin kadrolu işçilere göre eksik ödendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; muvazaa olgusuna ilişkin hiçbir inceleme ve değerlendirme yapılmadan Yargıtay kararı emsal alınarak muvazaa kabulünün hatalı olduğunu, davacı ile aynı işi yapan Kurum çalışanının bulunmadığını, davacının yaptığı işin Kurumun asıl işi olan elektrik üretimi ile ilgisi bulunmadığını, davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilemeyeceğini, davacı sendikalı çalışan olmadığından hesaplamanın sendikasız işçi ücreti üzerinden yapılması gerekirken ilave tediye alacağının hatalı hesaplandığını, davacı gibi hizmet alım personeli olarak çalışan işçilerin kamu işçisi sıfatını kazanamadıklarını, kamu işçisi sıfatı kazanamadığı hâlde kanun gerekçe gösterilerek davacıya ilave tediye ödenmesi gerektiği yönünde karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyaya sunulan ihale sözleşmeleri ve teknik şartnameler incelendiğinde işin yeri ve konusunun; "AEL İşletme Müdürlüğünün Çoğulhandaki İşletme Sahası Hizmet Binaları, Doğan Maden Sitesi Elbistan memur sitede bulunan isale hatları, kalorifer hatları,temiz ve pis su tesisatları, ısı merkezlerinde bulunan brülörlü kalorifer kazanları, jenaratör, su deposu,su arıtma cihazları, ... enerji sistemlerinin işletilmesi, bakımı, onarımı, yenilenmesi, yeni hat çekilmesi, inşaat bakım onarımı işi”ne ilişkin hizmet alım işi olduğu, Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan işe giriş bildirgelerinde davacının kalorifer tesisatçısı-kaynakçı-sıhhı tesisatçı olarak belirtildiği, dosya kapsamında bulunan hizmet alım sözleşmesi ile davacıya yaptırılan işin uyumlu olduğu, tanık beyanlarından da davacının kalorifer tesisatçısı olarak görev yaptığının anlaşıldığı, ancak tanıkların davacının Kurumun asıl işlerinde arizi olarak da olsa çalıştırıldığına dair bir beyanlarının bulunmadığı, davacının yaptığı işin davalının asıl işi kapsamında olmayan yardımcı ... niteliğindeki uzmanlık gerektirmeyen işlerden olduğu, Mahkeme gerekçesinde emsal olduğu belirtilen Elbistan ... Mahkemesinin 2019/309 Esas sayılı dosyası ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında dosya davacılarının ... Genel Müdürlüğünün asıl işi kapsamında çalıştırılan işçiler olduğu, davacı ve davalı arasındaki ilişkinin asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu, asıl işveren işçilerinin de bu işlerde çalışmasının asıl işveren alt işveren ilişkisinin geçersizliği sonucunu doğurmayacağı, davacının fark ücret, fazla çalışma ücreti ve ... bayram ve genel tatil ücreti alacağı taleplerinin varlığının kanıtlanamadığı ve davalının emsal işçi olmadığı cevabı doğrultusunda reddine karar verilmesinin yerinde olduğu, her bir dosya için tam vekâlet ücretine hükmedilmesinin isabetli olduğu, arabuluculuk ücreti ile ilgili İlk Derece Mahkemesince hüküm kurulmadığı görüldüğünden resen hüküm kurmak gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davalı ... Genel Müdürlüğünün alt işverenlere devretmiş gibi gösterdiği işin tamamen muvazaalı olduğunu, Anayasa Mahkemesinin 30.12.2020 tarihli ve 2020/57 Esas sayılı dosyasında 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının dördüncü cümlesinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verdiğini, muvazaaya ilişkin emsal yargı kararlarının bulunduğunu, bu kararlar doğrultusunda davacının muvazaalı çalıştığının ve asıl işvereninin davalı ... Genel Müdürlüğü olduğunun tespiti ile ilave tediye alacağı için sendika üyeliğine bakılmaksızın davacıyla aynı işi yapan kadrolu emsal işçinin taban ücreti üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı ile alt işverenleri arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının talep ettiği fark alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları ile 32, 41, 44, 47 ve 63 üncü maddeleri, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 6356 sayılı Kanun'un 39 ve 53 üncü maddeleri, Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin 1 vd. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.