Logo

9. Hukuk Dairesi2023/11064 E. 2023/12059 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının işe iade davası sonrasında işe başlatılmaması nedeniyle talep ettiği yıllık izin ücreti alacağının hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararında belirtildiği üzere, işe iade davası sonrasında işe başlatılmayan davacıya hükmedilen 4 aylık boşta geçen süre, kıdemiyle birleştirildiğinde yeni bir yıllık izin hakkı doğurmadığı gözetilerek, davalının yıllık izin ücreti talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2020/126 E., 2020/361 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davası sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin işe davası açtığını, işe iadesine karar verildiğini ve kararın kesinleşmesi üzerine işe iade talebinde bulunmasına rağmen davalı tarafça işe başlatılmadığını ileri sürerek işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ile toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan ikramiye, prim, izin yardımı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ileri sürdüklerini, davacının ödenmeyen alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 30.05.2016 tarihli ve 2014/1590 Esas, 2016/849 Karar sayılı kararıyla; davacının işe iade davasından sonra davalı tarafından işe başlatılmadığı, 4 aylık sürenin kıdemine eklenmesiyle alacaklarının hesaplandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekillince temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 04.02.2020 tarihli ve 2017/27147 Esas, 2020/1506 Karar sayılı kararıyla; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek davacının 17 yıl, 1 ay, 17 günlük kıdemine 4 aylık boşta geçen süre ilave edildiğinde bir tam yıllık çalışma bulunmadığından yeni bir yıllık izne hak kazanılamayacağı gerekçesiyle yıllık izin ücreti talebinin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilâmı doğrultusunda yıllık izin ücretinin reddine karar verildiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; cevap dilekçesinde belirttiği hususlarla birlikte bilirkişi raporunun hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; yıllık izin ücreti noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası ve aynı Kanun'un 176 ncı maddesi.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 53, 57 ve 59 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında temyiz edenin sıfatına göre bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.