Logo

9. Hukuk Dairesi2023/1115 E. 2023/6388 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin davalı işyerinde kısmi süreli çalışıp çalışmadığı, buna bağlı olarak ücretinin tespiti, fazla mesai, yıllık izin, hafta tatili ve resmi tatil ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı ve hizmet süresinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin dinî bayramlarda ve hafta tatillerinde çalıştığına dair tanık beyanlarının bulunduğu, ayrıca davacıya sağlanan konut, elektrik, su ve doğalgaz gibi menfaatlerin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2009 yılı ... ayından itibaren davalı işyerinde bina görevlisi olarak tam zamanlı çalıştığını, müvekkilinin 2009 yılının ... ayı ile 2014 yılının Şubat ayı arasındaki primlerinin ödenmediğini, iş sözleşmesinin 07.04.2017 tarihinde davalı tarafça haklı neden olmaksızın sona erdirildiğini, müvekkilinin davalı işyerinde aylık 150,00 TL ücret ile çalıştırıldığını, tam zamanlı çalıştırılmasına rağmen asgari ücretin altında ödeme yapıldığını, fazla çalışma yapmasına, ulusal ... ve genel tatil günleri ile hafta tatili günlerinde çalıştırılmasına rağmen ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ücret alacağı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 13.02.2014 tarihinde çalışmaya başladığını, 06.06.2017 tarihinde ihbar öneli verilmek suretiyle iş sözleşmesinin feshedildiğini, davacının iş sözleşmesi gereğince günlük bir saatlik temizlik hizmeti ile yaz dönemi bahçenin bakım işini üstlendiğini, ödenmeyen alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı işyerinde 13.02.2014-21.04.2017 tarihleri arasında kısmi süreli çalıştığı, davalı tarafça yapılan ödemelerin mahsubu sonucunda davacının yıllık izin ücreti alacağının dışında alacağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususlarla birlikte müvekkilinin hizmet süresinin eksik hesaplandığını, kıdem tazminatına esas ücretin eksik hesaplandığını, tanık beyanlarıyla tatil günlerinde çalıştığının ispat edildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tanıklarının davalı işyerinde çalışmasının bulunmadığı bu sebeple Kurum kayıtlarına itibar edilerek hizmet süresinin belirlenmesinde hata bulunmadığı, iş sözleşmesine göre günlük çalışma süresinin bir saat kararlaştırıldığı, bu süreden daha fazla çalışma yapıldığının davacı tarafça ispatlanmadığı, hizmet süresi ve kısmi çalışma esasına göre hesaplanan kıdem tazminatını karşılayacak miktarda ödeme yapıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; dava dilekçesindeki hususlarla birlikte 09.11.2009-21.04.2017 tarihleri arasındaki çalışmaların ispat edilmiş olduğunu, iş sözleşmesinde çalışma süresi bir saat olarak belirtilmesine rağmen müvekkilinin çok daha fazla çalışmasının bulunduğunu, tanık beyanlarıyla tatil günlerinde çalıştığının ispat edildiğini, fazla çalışmanın reddedilmesinin hatalı olduğunu, alacakların yeniden tespit edilecek ücrete göre hesaplanması gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davacı işçinin davalı işyerinde kısmi süreli olarak çalışıp çalışmadığı, bu doğrultuda ücretinin tespiti ile fazla çalışma, yıllık izin, hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil ücretine hak kazanıp kazanmadığı ve hizmet süresi hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 ... maddesi.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 13, 32, 39, 41, 44, 46 ve 47 nci maddeleri.

3. Konut Kapıcıları Yönetmeliği'nin 13 üncü maddesi.

4. 4857 sayılı Kanun'un 120 nci maddesi yollamasıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun “Kıdem tazminatı” başlıklı 14 üncü maddesinin ilgili kısmı şu şekildedir:

"...

... bu maddede yer ... kıdem tazminatına esas olacak ücretin hesabında 26 ncı maddenin birinci fıkrasında yazılı ücrete ilaveten işçiye sağlanmış olan para ve para ile ölçülmesi mümkün akdi ve kanundan ... menfaatler de gözönünde tutulur. Kıdem tazminatının zamanında ödenmemesi sebebiyle açılacak davanın sonunda hakim gecikme süresi için, ödenmeyen süreye göre mevduata uygulanan en yüksek faizin ödenmesine hükmeder. İşçinin mevzuattan ... diğer hakları saklıdır.

5. Dairemizin 12.10.2011 tarihli 2011/33412 Esas, 2011/37044 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir:

"...

Kapıcılık hizmetlerinin diğer işlere göre bir farklılık gösterir. Bu nedenle 1475 sayılı Yasada olduğu gibi, 4857 sayılı İş Kanununda da konut kapıcıları hakkında ayrı düzenlemeler getirilmiş, 110 uncu maddede “Konut kapıcılarının hizmetlerinin kapsam ve niteliği ile çalışma süreleri, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil günleri, yıllık ücretli izin hakları ve kapıcı konutları ile ilgili hususların düzenlenmesinde uygulanacak değişik şekil ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.” hükmüne yer verilmiştir.

Konut Kapıcıları Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinde kapıcı, anataşınmazın bakımı, korunması, ... çaptaki onarımı, ortak yerlerin ve döşemelerin bakımı, temizliği, bağımsız bölümlerde oturanların çarşı işlerinin görülmesi, güvenliklerinin sağlanması, kaloriferin yakılması ve bahçenin düzenlenmesi ve bakımı ve benzeri hizmetleri gören kişi olarak tanımlanmıştır. Aynı maddede, işveren ise konutun maliki ve ortakları olarak açıklanmıştır. Kamu kurumlarına ait lojman işyerlerinde anataşınmaz maliki, ilgili kamu kurumudur.

Yönetici ise konutun maliki ya da kat malikleri adına hareket eden kişidir. Yönetici, Kat Mülkiyeti Kanununa göre seçilir ve görevlerini ifa eder.

Yönetmelikte işyeri, kapıcının çalıştığı konut ile bağımsız bölüm, ortak yerler, eklenti ve tesislerin tümü olarak ifade edilmiştir.

Kapıcıyı işe alma konusunda yönetici yetkili kılınmıştır. Kaloriferli konutlarda kapıcının ateşçi belgesini haiz olması gerekir.

Yönetmeliğin 4/a maddesine göre, yöneticinin iş ya da toplu iş sözleşmesi yapması için işverenin yazılı olarak yetki vermesi gerekir. Buna rağmen, yazılı yetki olmadığı durumlarda kapıcı ile yönetici arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğu söylenemez. Konutun maliki ya da ortaklarının yazılı yetki vermedikleri halde kapıcılık hizmetlerinden yararlanmaları kapıcılık sözleşmesine ... verildiği anlamındadır.

Kapıcı ile binanın sahibi ya da kat malikleri kurulu arasında yapılmış olan iş sözleşmesinin tam süreli ya da kısmî süreli olarak yürürlüğe konulması mümkündür. Özellikle bağımsız bölüm sayısının az ve eklentiler ile ortak alanların da yoğun bir iş hacmini gerektirmeyecek durumda olduğu hallerde, kapıcının günlük yedibuçuk saat ve haftalık kırkbeş saat olağan mesaiye göre daha az sürelerle çalıştırılması imkân dahilindedir. Kısmî süreli iş sözleşmesi yazılı olarak yapılmamış ise, işyerinin özelliği ve işin niteliğine göre çalışma olgusunun kanıtlanması mümkündür.

Konut kapıcıları bakımından işyerinde fazla çalışma yapılıp yapılmadığı konularında işyerinin bağımsız bölüm sayısı, ortak yerler ile eklentilerin özelliği belirleyici olacaktır.

Yönetici, İş Kanunu ve Yönetmeliğin uygulanması yönüyle işveren temsilcisidir. İş hukuku anlamında ortaya çıkabilecek idarî ve yargısal uyuşmazlıklarda yönetici işvereni temsil eder. Bu itibarla, kapıcının işveren hakkında açabileceği davanın kat maliki ya da maliklerine karşı açılması gerekmekte ise de, Yönetmelikten ... bu temsil yetkisine göre davanın doğrudan yönetici hasım gösterilerek açılması da mümkündür. Ancak bu halde dahi hükmün doğrudan yönetici hakkında kurulması doğru değildir. Mahkemece kat maliki ya da malikleri adına yönetici hakkında karar verilmesi gerekir. Zira Yönetmeliğin 4/d maddesine göre, yöneticinin ana taşınmazda üstlendiği görevleri itibarıyla kat maliki ya da maliklerinden tahsil ederek, kapıcının Yasadan ... haklarını ödeme yükümlülüğü vardır.

Kapıcının çalışma süresi ve ara dinlemesi, ücretinin ödenmesi, hafta tatili ... ve genel tatil ücretlerinin ödenmesi, yıllık ücretli izinlerini kullanması gibi hususlar yönünden 4857 sayılı Yasa hükümlerine tabi olduğu Yönetmeliğin ilgili maddelerinde kurala bağlanmıştır. Yönetmeliğin 12 nci maddesinde kapıcının yıllık izin, hastalık izni veya tatil günleri sebebiyle çalışamadığı günler için yerine geçici kapıcı çalıştırılabileceği hükme bağlanmıştır.

1475 sayılı Yasanın Ek Madde 1 ... maddesinde kapıcı konutları için kira istenemeyeceği kuralı bulunmaktaydı. 4857 sayılı İş Kanununda bu hükme yer verilmemiş, bu hususun düzenlenmesi de yönetmeliğe bırakılmıştır. Anılan yönetmeliğin 13 üncü maddesine göre kapıcıya görevi nedeniyle konut verilmesi zorunlu değildir. Bununla birlikte, konut verilmişse, konutun 3194 sayılı İmar Kanunu ve Belediye İmar Yönetmelikleri ile öngörülen asgarî koşullara uygun olması gerekmektedir. Kapıcıya, görevi nedeniyle konut verilmesi 4857 sayılı Yasa uyarınca zorunlu değilse de, verilmiş olan konut için iş sözleşmesinin devamı süresince kira istenemeyeceği de yine yönetmelikte düzenlenmiştir. O halde kira bedelinin ücrete sayılması doğru değildir. Bu anlamda kapıcının kira ödemeksizin oturması ve karşılığında kapıcılık hizmetlerini görmesi şeklinde bir iş sözleşmesi yapıldığında, işverenin ücret ödeme yükümlülüğü ortadan kalkmış sayılamaz. Kapıcı ile kira kontratı yapılmış olması da bu sonucu değiştirmez (Yargıtay 9.HD. 3.11.2008 ... 2007/30359 E, 2008/29735 K.).

Kapıcının su, elektrik, ısınma ve sıcak su giderlerine kısmen ya da tamamen katılıp katılmayacağının sözleşme ile belirleneceği hususu da değinilen Yönetmelikte ifadesini bulmuştur. Buna göre taraflar, kapıcının anılan giderlere katılması ya da katılmaması konusunu serbestçe kararlaştırabilirler.

..."

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta Mahkemece davacının ulusal ... ve genel tatil günlerinde çalıştığını ispat edemediği gerekçesiyle bu alacağın reddine karar verilmiş ise de; davalı tanığının davacının dinî bayramlarda bir ... çalıştığını beyan ettiği görülmüştür. Bu hâlde Mahkemece davacının dinî bayramlarda bir ... çalıştığının kabulü ile hüküm kurulması gerekmektedir.

3. Mahkemece hafta tatili ücretinin reddine karar verilmiştir. Ancak davalı tanığı davacının her ... günde bir saat çalıştığını beyan etmiştir. Ayrıca taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinde de işçinin çalışma süresinin her ... bir saat olduğunun belirtildiği görülmüştür. Bu hâlde Mahkemece davacının hafta tatili günlerinde çalıştığının kabulü ile sonuca gidilmesi gerekmektedir.

4. Somut olayda davacı apartman görevlisi olarak çalışmakta olup görevi nedeniyle kendisine konut verildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca davalı tanığının beyanında elektrik, su ve doğalgaz faturalarının apartman tarafından karşılandığı belirtilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise giydirilmiş brüt ücret tespit edilirken bu hususlar dikkate alınmamıştır. Davacıya sağlanan bu menfaatlerin de eklenerek giydirilmiş brüt ücret üzerinden kıdem tazminatının hesaplanması gerekmektedir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.