"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 41. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/172 E., 2023/236 K.
KARAR : Direnme - Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında ... 28. ... Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin 05.07.2022 tarihli kararının taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 05.12.2022 tarihli kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile bozma ilâmına direnilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... bünyesinde dava dışı ... ... Hizmetleri AŞ (... Şirketi) sigortalısı olarak çalıştığını, davalı ... ile ... Şirketi arasındaki ilişkinin muvazaalı işleme dayandığı hususunun Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (...) ... müfettişlerince ... Şirketi bünyesinde yapılan teftiş sonucunda düzenlenen 07.07.2014 tarihli ve 4687 sayılı muvazaa raporunda tespit edildiğini; davalının raporun iptali için ... Anadolu 24. ... Mahkemesinin 2014/468 Esas sayılı dosyasında açtığı davada Bakanlığın tespit raporunun yerinde olduğunun tespiti ile davanın reddedildiğini, kesinleşmiş muvazaa olgusu nedeniyle müvekkilinin başlangıçtan itibaren davalı ... işçisi sayılarak geçmişe dönük ücret ve mali alacaklarının belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek fark ücret alacağı, fark ikramiye alacağı, yemek yardımı, sosyal paket yardımı, giyim yardımı ve sorumluluk primi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde;dava dilekçesinde bahsi geçen muvazaa tespit raporunun iptaline ilişkin davanın kesinleşmediğini, bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının ... Şirketi çalışanı olduğunu, müvekkili Belediye ile ... Şirketi arasındaki ilişkinin geçerli asıl işveren alt işveren ilişkisi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, zira söz konusu ... Şirketi ile yapılan ihalelerin 4734 sayılı Kamu İhaleleri Kanunu'na (4734 sayılı Kanun) uygun şekilde yapıldığını ve ihale konusu işlerin 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun (5393 sayılı Kanun) 67 nci maddesinde sayılan işlerden olduğundan üçüncü kişilere gördürülmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 28. ... Mahkemesinin 24.09.2019 tarihli ve 2015/561 Esas, 2019/362 Karar sayılı kararıyla; toplanan kanıtlar ve aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak kesinleşmiş muvazaa tespiti nedeniyle davacının ... Şirketi nezdinde geçen çalışmaları yönünden başlangıçtan itibaren davalı Belediyenin işçisi olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 14.02.2020 tarihli ve 2020/207 Esas, 2020/339 Karar sayılı kararıyla; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine; davalı vekilinin istinaf başvurusunun ise kısmen yerinde olduğunun kabulü ile davalı işveren tarafından ıslaha karşı süresi içinde zamanaşımı def'inde bulunulmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince söz konusu zamanaşımı def'inin dikkate alınmamasının hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ıslah zamanaşımı def'i dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 03.02.2021 tarihli ve 2020/2226 Esas, 2021/3305 Karar sayılı kararıyla; 4734 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 5393 sayılı Kanun'un 67 nci maddesi hükümleri dikkate alınmak suretiyle ve her ihale dönemi kendi arasında değerlendirilerek davalı ile ... Şirketi arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin usulüne uygun olarak kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı tespit edildikten sonra sonucuna göre hüküm kurmak gerektiği, davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı şekilde belirtildiği gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin 05.07.2022 tarihli ve 2021/734 Esas, 2022/934 Karar sayılı kararı ile; davacının, çalışma süresi boyunca aynı mahiyette personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında şoför olarak çalıştığı, ... tarafından ... Şirketi nezdinde yapılan teftiş ile 12.12.2012 imza tarihli ve 01.01.2013-30.....2014 tarihleri arasındaki dönemi kapsayan 80 adet şoför çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olduğu hususunun yargı kararı ile kesinleştiği; ancak söz konusu ihale öncesindeki ve sonrasındaki çalışma dönemi bakımından yapılan değerlendirmede de ... Şirketinin davalı Belediyeden ayrı bir organizasyondan, uzmanlıktan ve hukuksal bağımsızlıktan yoksun olduğu, davalı Belediyenin işçilerini kendi bordrosunda gösterme dışında bir fonksiyon üstlenmediği, yönetim hakkının davalı ... tarafından kullanıldığı, bu gerekçelerle davalı ... ile ... Şirketi arasındaki ilişkinin muvazaaya dayalı olduğunun kabulü ile bozma öncesi yargılamada olduğu gibi ıslah zamanaşımı def'i de dikkate alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
Dairemizin 05.12.2022 tarihli ve 2022/14768 Esas, 2022/16009 Karar sayılı kararıyla; davalı ... ile ... Şirketi arasındaki ilişkinin muvazaalı kabul edilmesinin isabetli olduğu ancak hesaplamalar yönünden ücreti esas alınan işçinin emsal işçi olup olmadığının denetlenemediğinden bahisle davacının, işyerindeki unvanı, kıdemi ve sendikaya üyelik tarihi göz önünde bulundurularak ve emsal kabul edilen işçinin kadrolu olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Dairemizin 03.02.2021 tarihli ve 2020/2226 Esas, 2021/3305 Karar sayılı kararı ile hesap yapılan kısım yönünden hesaplamaların yerinde olduğu belirtilerek ihale dönemleri yönünden muvazaanın bulunup bulunmadığı noktasında bozma kararı verildiği, anılan bozma ilâmına uyulduğu ve hesap hususunda davacı taraf lehine usuli kazanılmış hak doğduğu ve istinaf başvurusunda bozma sebebi teşkil eden hususun yer almadığı gerekçeleriyle direnme kararı verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; davanın muvazaa iddiasına dayalı belirsiz alacak davası olduğunu, davalının ıslah zamanaşımı def'inin dikkate alınmasının hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davacı ile aynı işi yapan kadrolu işçi bulunmadığından emsal olarak bildirilen işçilerin emsal alınamayacağını, davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 126 ncı ve 127 nci maddeleri uyarınca alt işveren işçileri kadroya geçirildiğinden muvazaa kavramından söz etmenin mümkün olmadığını, davanın konusuz kaldığını, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini, ilgili yasal düzenlemeler dikkate alındığında ... Şirketi ile personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmesi yapılmasında hukuka ayrılık bulunmadığını, davacının da ... Şirketi çalışanı olarak bu Şirketin tarafı olduğu toplu ... sözleşmesi hükümlerinden 2006 yılından itibaren yararlanmaya devam ettiğini, davacının çalışma süresinin tamamının ... Şirketi nezdinde geçmediğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu alacakların hesaplanmasında emsal alınacak işçinin belirlenmesi hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci, 371 inci ve 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası maddeleri.
2. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi, 6552 sayılı ... Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun'un ilgili hükümleri, 4734 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 8 nci maddesi, 5393 sayılı Kanun'un 14 üncü ile 67 nci maddeleri, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 26 ncı maddesi dâhil ilgili hükümleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 2 nci maddesinin altıncı fıkrası hükmü, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. 6100 sayılı Kanun’un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yeniden yapılan incelemede; Dairemizin 03.02.2021 tarihli ve 2020/2226 Esas, 2021/3305 Karar sayılı kararı ile kesinleşen müfettiş raporu ile muvazaaya dayalı olduğu tespit edilen sözleşmelerin geçerli olduğu dönem yönünden hesaplanan ve hüküm altına alınan alacaklar bakımından Mahkeme kararının doğru olduğunun kabul edilmesi gerektiğinin belirtildiği; bu doğrultuda alacakların hesaplanmasına esas alınan ücret yönünden kazanılmış hak oluştuğu anlaşılmakla Bölge Adliye Mahkemesince verilen direnme kararı yerinde görülmüştür.
3. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.