"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/3068 E., 2023/1383 K.
DAVA TARİHİ : 14.01.2020
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 42. İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/40 E., 2021/800 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 05.12.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işverenin Cezayir şantiyesinde 14.01.2015-22.03.2017 tarihleri arasında mekanik ustası olarak aylık net 2.000,00 USD karşılığında çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedildiğini, haftanın 7 günü 07.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını ve iş yoğunluğuna göre saat 23.00' e kadar çalışması olduğunu, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, yıllık izinlerini kullandırılmadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ileri sürdüklerini, husumet itirazları olduğunu, Cezayir'de işleri olmadığını, davacı ile iş ilişkilerinin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dışı işveren Sarl Dekinsan Şirketi ile davalı Şirketin grup şirketi olmaları, her iki şirketin faaliyet alanları, ortakları ve yöneticilerinin aynı olması ve ayrıca davacının bazı aylara ait ücretlerinin davalı Şirket hesabından yatırılmış olması, davalı Şirketle dava dışı işveren Sarl Dekinsan Şirketi arasında bağ olduğuna ilişkin olarak Yargıtayca onanmış emsal dosyalar birlikte değerlendirildiğinde; davalı Şirketin talep edilen alacaklardan sorumlu olduğunun tespit edildiği, davacının davalı Şirkete ait yurt dışı işyerinde mekanik tesisat ustası işçi olarak 14.01.2015-22.03.2017 tarihleri arasında çalıştığı, en son net 2.000,00 USD ücretle çalıştığı, davacı tanıklarının davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından iş bitimi nedeniyle feshedildiğini beyan ettikleri, işin sona ermesinin haklı fesih sebebi olmadığı, tanık beyanlarına göre davacının haftanın 6 günü çalıştığı haftalarda 15 saat, haftanın 7 günü çalıştığı haftalarda ise 16,5 saat fazla çalışma yaptığı, tanık beyanlarına göre davacının dinî bayramların ilk günleri dışındaki diğer ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı, davacının 15 günde bir hafta tatilinde çalıştığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının çalıştığı şirketin Cezayir kanunlarına göre kurulmuş ayrı tüzel kişiliğe sahip bir şirket olduğunu, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, Polnet kayıtlarından yapılan hizmet tespitinin hatalı olduğunu, davacının ücret tutarına dair iddiasını ispat edemediğini, feshe dair tanıkların görgüye dayalı bilgisi bulunmadığını, davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretine hak kazanmadığını, davacı tanık ifadelerinin fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma iddiasını ispata yeterli olmadığını, taleplerin zamanaşımına uğradığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mevcut belge içeriklerinden şirketler arasında bağ bulunduğu anlaşıldığından ve taraflar arasında hukuk seçimine dair sözleşme bulunmadığı da dikkate alındığında uyuşmazlığın Türk hukukuna göre çözümlenmesinde ve ayrıca şirketlerin davacının alacaklarından sorumlu tutulmasında isabetsizlik görülmediği, davacının Polnet kayıtlarına göre yurt dışında geçirdiği süreler, söz konusu zaman diliminde Türkiye’de başka bir şirket tarafından yapılan sigorta primi ödemesi bulunmaması, tanık anlatımları ve banka üzerinden yapılan ücret ödemeleri göz önünde tutulduğunda hizmet süresine dair kabulün dosya kapsamına uygun olduğu, Mahkemece yapılan ücret araştırması, davacı tanıklarının beyanları, davacının yaptığı iş ve çalışma süresi dikkate alındığında kabul edilen ücretin yerinde olduğu, davalı işverence iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğine dair delil sunulmadığı, kıdem ve ihbar tazminatının hüküm altına alınmasının isabetli olduğu, davacı tanıklarının anlatımları, davacının yaptığı işin niteliği ve davalı tarafça davacı tanıklarının anlatımlarının aksini ortaya koyacak delil sunulmaması karşısında mahkemenin çalışma gün ve saatlerine dair kabulünün dosya kapsamına uygun olduğu, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının belirsiz alacak davası olarak açıldığı, davanın niteliği gereği dava açılmakla zamanaşımı süresinin kesildiği, dava tarihi ve hesap dönemi ile söz konusu alacaklar bakımından yasanın öngördüğü zamanaşımı süresi göz önünde tutulduğunda zamanaşımına uğrayan alacak bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek hükmün bozulması istemi ile kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; uygulanacak hukuk, ücret miktarı ile kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin alacaklarının ispatı ve hesaplanması noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi,
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 32, 41, 44, 47, 53 ve 63 üncü maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 24 ve 27 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. 5718 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre hukuk seçimi, taraflarca açıkça yapılabileceği gibi zımni olarak da yapılabilir. Yabancılık unsuru taşıyan bir iş sözleşmesinin varlığı karşısında, Türk hukukuna göre açılmış bir davada davalı tarafça en geç cevap dilekçesi ile yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde itirazda bulunulmaması yahut en geç ön inceleme duruşmasında tarafların hukuk seçimi konusunda anlaşmamış olmaları durumunda uyuşmazlığa uygulanacak olan hukukun Türk hukuku olarak zımnen seçilmiş olduğunun kabulü gerekir. Buna göre somut uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.