Logo

9. Hukuk Dairesi2023/11690 E. 2023/9845 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında yapılan belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca ücretinin nasıl belirleneceği ve buna bağlı fark alacaklarının hesaplanması uyuşmazlığıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının hüküm fıkrası ile gerekçeli karar kısmında hüküm altına alınan alacak miktarları arasında çelişki bulunduğu ve 6100 sayılı HMK’nın 297, 298 ve 321. maddelerine aykırılık teşkil ettiği gözetilerek yerel mahkeme direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2023/199 E., 2023/316 K.

KARAR : Direnme- davanın kabulü

TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 04.10.2022 tarihli karar ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 13.02.2023 tarihli kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiş; İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile bozma ilâmına kısmen uyulmuş kısmen direnilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin direnme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı asılın davalı ... Bakanlığına bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmaktayken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında sürekli işçi kadrosuna geçirilirken imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir ... fazlasının davacının ücreti olarak öngörüldüğünü, sözleşme hükmüne göre ücretin her yıl asgari ücretin belirli bir ... fazlası olarak belirlenmesi gerekirken sözleşmeye aykırı olarak davacının ücretinin asgari ücret seviyesine çekilmek ve bu ücrete %4 oranında ücret zammı uygulanmak suretiyle eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek davacının eksik ödemeden kaynaklı fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini ve hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 04.10.2022 tarihli kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir ... fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir .

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 09.12.2022 tarihli kararıyla; taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve uygulanan toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında, incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 13.02.2023 tarihli kararıyla; hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde; ücret farkı alacağı hesaplanırken Haziran 2019 ve Haziran 2020 aylarının 14 gününde zamlı belirlenen ücretlerin esas alındığı bir başka anlatımla, zamlı ücretin ... uygulandığının tespit edildiği, zamlı ücretin temmuz ayından önce 14 ... ... uygulanmasının hatalı olduğu ve davalının daha önce temerrüde düşürüldüğü ispat edilemediğinden hüküm altına alınan fark ikramiye alacağının tamamına arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Verilen Kısmi Direnme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 15 Haziran 2019 ile 14 Temmuz 2019 arası dönemi bilirkişi raporunda Haziran 2019 olarak gösterilmişse de, Haziran 2019 dönemi olarak gösterilen hesaplamanın 16 günlük kısmının 15 Haziran-30 Haziran 2019 arası döneme, 14 günlük kısmının ise 01 Temmuz 2019-14 Temmuz 2019 arası döneme ait olduğu, aynı durumun 2020 Haziran ayı için de geçerli olduğu, davalı Kurumun bordrolama sistemine göre bilirkişi tarafından hesaplama yapıldığı, dolayısıyla zamlı ücretin Temmuz ayından önce 14 ... ... uygulanması gibi bir durumun olmadığı belirtilerek ücret alacağına yönelik bozma sebebine direnilmesine, ikramiye alacağına yönelik bozma sebebine ise uyulmasına karar verilmek suretiyle dava kabul edilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; gerekçeli karar incelendiğinde bilirkişi raporu ve duruşma tutanağının aksine hüküm kısmında ücret, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının farklı miktarlar ile hüküm altına alındığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davacı işçinin bir yandan ... ... sözleşmesindeki günlük brüt ücretinin esas alınmasını, diğer taraftan da toplu ... sözleşmesi ile öngörülen ücret kriterlerinin uygulanmasını istemesinin mümkün olmadığını, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak üzerine %4 oranında ücret zammı yapıldığını, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğini davacının ücretinin her seneki asgari ücrete yükseltilerek hizmet sözleşmesindeki ... üzerinden tekrar tespit edilmesi talebinin hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile buna bağlı olarak hüküm altına alınan fark alacakların hesap yöntemi ve miktarı hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 297, 298, 321 ... maddeleri ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 ... maddesi.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile ... ... sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan ... sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen ... sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (...) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan ... sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir."

3. Değerlendirme

1.6100 sayılı Kanun’un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yeniden yapılan incelemede; hükme esas alınan bilirkişi hesap tablosunda Haziran 2019 olarak adlandırılan dönemin aslında 15 Haziran 2019-15 Temmuz 2019 arası dönemini kapsadığı, aynı durumun 2020 Haziran ayı için de geçerli olduğu, bu hususun bozma kararında gözden kaçırıldığı anlaşılmakla direnme kararı bu yönüyle yerinde görülmüştür.

2. Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Kanun'un 297 nci maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.

3. Kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi sebeple o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.

4. Kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 10.04.1992 tarihli ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı ilamı gereğince bozma sebebidir.

5. Somut olayda İlk Derece Mahkemesince 27.04.2023 tarihli celsede brüt 39.354,89 TL fark ücret alacağının, brüt 3.659,37 TL fark ikramiye alacağının, brüt 6.421,51 TL fark ilave tediye alacağının kabulüne karar verilmesine karşın gerekçeli kararda; brüt 35.052,60 TL fark ücret alacağının, brüt 3.145,22 TL fark ikramiye alacağının, brüt 5.584,55 TL fark ilave tediye alacağının kabulüne dair hüküm kurulmuş, bu nedenle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşmuştur. 6100 sayılı Kanun'un 297, 298 ve 321 ... maddelerine aykırı davranılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davalı tarafın direnme kararına yönelik temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı tarafın İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

22.....2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.