"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/16 E., 2023/666 K.
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 16. ... Mahkemesi
SAYISI : 2022/40 E., 2022/884 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 10.04.2018 tarihli ve 2015/588 Esas, 2018/214 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 22.12.2021 tarihli ve 2018/2076 Esas, 2021/2262 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince kaldırma kararı üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17.10.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı vekili Avukat ... Aksu geldi. Karşı taraf adına gelen olmadı.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işverenin Kuzey ...’taki işyerinde 09.11.2004-31.08.2012 tarihleri arasında mikser operatörü olarak net 1.360,00 USD ücretle çalıştığını, kıdem ve ihbar tazminatlarına karşılık 5.800,00 USD ödediğini, bakiye tazminatların ise ödemediğini, davacının haftanın 7 günü 07.00'de işe başladığını, hazır betonun bitimine bağlı olarak akşam 22.00'de işten ayrıldığını, yapılan işin mahiyeti gereği herhangi bir ara dinlenme kullanmadığını, tüm resmî tatil günlerinde çalıştığını, davacının yıllık izinlerini kullanamadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil, yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı Şirkette ilk olarak 17.11.2004- 31.10.2006 tarihleri arasında çalıştığını, istifa ederek işten ayrıldığını, daha sonra 08.01.2007-12.08.2010 tarihleri arasında çalıştığını, ...’ye izne gelmesi sonrası bildirimsiz ve izinsiz olarak şantiyeye geri dönmemesi üzerine ... sözleşmesinin 14.09.2010 tarihinde haklı nedenle feshedildiğini, son olarak davacının 07.01.2011-31.08.2012 tarihleri arası çalıştığını, şantiyede çalışmakta olduğu işin bitmesi sebebiyle ... sözleşmesinin feshedildiğini, davacının yıllık izinlerini ...’de geçirdiğini, davacı ile İŞKUR nezdinde yapılan yurtdışı hizmet sözleşmesinde aylık ücretin brüt 600,00 USD olarak belirlendiğini, davacının ücretinin ve yapmış olduğu fazla çalışmaların davacının banka hesabına yatırıldığını, davalı Şirketin şantiyelerinde haftanın 6 günü 08.00-17.00 saatleri arasında çalışma olduğunu, ...’ta hafta sonu tatilinin cuma günleri yapıldığını, dinî bayramlarda ve Nevruz bayramında şantiyelerde çalışma yapılmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının toplam kıdeminin 7 yıl 2 ay 15 gün olarak kabul edildiği, yapılan ödemelerin mahsubu ile bilirkişi raporu doğrultusunda alacakların kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Daire kararında olmamasına rağmen ücretin brütleştirme yönteminin değiştirilerek hesap yapıldığını, itirazlarına rağmen sonradan aldırılan bu raporun hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, dava dilekçesinde belirtildiği üzere davacının aylık net 3.600,00 USD ücretle çalıştığını, bu ücretin davalı tarafça sunulan belgelerle de sabit olduğunu, hizmet süresinin hatalı tespit edildiğini, davalının sunduğu gerçeğe aykırı yıllık izin formlarına itibar edilerek hesap yapılmasının hatalı olduğunu, tanıkla ispatlanan alacaktan indirim yapılmasının hatalı olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını, kıdem tazminatı dışındaki alacakların tamamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının karşılıklılık anlaşması olmayan ... ülkesinde çalıştığı sabit olup bu hâlde 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 27 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ... hukukunun uygulanması gerektiğini, davacının çalışmasının istifa ile sonlandığını, 2006 tarihli işten çıkışını tanıkları ile ispat edemediğini, haklarını alamadığını iddia eden işçinin ikinci kez gelip aynı yerde çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ikinci çalışmasında ...'ye gelip tekrar dönmediğini, istifa etmiş olduğunu, son dönem için kıdem ve ihbar tazminatlarının kendisine eksiksiz ödendiğini, ilk ve ikinci dönem yönünden kıdem ve ihbar tazminatı talep hakkı bulunmadığını, ücretinin yazılı belgelerdeki gibi olduğunu, davacı tanıklarının husumetli olduğunu, beyanlarına itibar edilemeyeceğini, yurda giriş-çıkış kayıtlarından yıllık iznini eksiksiz kullandığının açık olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kabul edilen hizmet süresinde isabetsizlik olmadığı, davacının temel ve giydirilmiş ücreti ile brütleştirme/netleştirme yönteminin dosya kapsamına uygun olduğu, dosya kapsamında davalının istifa savunmasını ispata yarar yazılı delil bulunmadığı, davacı tanıklarının ... bitimi nedeniyle çalışmanın sona erdiğini beyan ettiği, davacının ... sözleşmesinin tazminat ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdiğinin davalı tarafa ispatlanamadığını, önceki dönemlerin ödeme ile tasfiye edildiğinin de ispatlanamadığını, dosya kapsamı, tanık anlatımı, istinaf incelemesi yapılan emsal dosyalardan bilinen yurt dışı şantiye çalışma koşulları, yan deliller dikkate alındığında, davacının çalışma koşullarını bilebilecek konumda olan tanık beyanlarına göre tespit edilen fazla çalışma süresi, ... bayram genel tatil ve hafta tatili çalışmasında isabetsizlik görülmediğini, tanıkla ispatlanan alacaktan takdiri indirim yapılması gerekmediğini, sunulu yıllık izin belgeleri değerlendirilerek bakiye yıllık izin ücreti alacağı hesaplanmasının yerinde olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar vermiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; uygulanması gereken hukuk, ücret miktarının tespiti ile davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ve yıllık izin ücretlerinin ispatı ve hesaplanması noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı ... Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 4857 sayılı Kanun'un 17, 32, 41, 44, 46, 47, 53 ve 63 üncü maddeleri, 5718 sayılı Kanun'un 24 ve 27 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve davalı vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.