"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/405 E., 2023/511 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/382 E., 2022/261 K.
Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; ... Çalışma Genel Müdürlüğünün 30.03.2021 tarihli ve E-74038328- 553.02-792770 sayılı yetki tespiti konulu yazısının müvekkili Şirkete 02.04.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, söz konusu yazıda Birleşik Metal ... Sendikası tarafından müvekkili Şirkette işletme toplu ... sözleşmesi yapmak için yetki tespiti isteminde bulunulduğu, başvuru tarihinin 26.03.2021 olduğu, işçi sayısının 156 olduğu, üye sayısının 77 olduğu, adı geçen sendikanın kanunun aradığı gerekli çoğunluğu sağladığının belirtildiğini, tebliğ tarihi itibarıyla 6 ... günü içerisinde ... Çalışma ve ... Kurumu İl Müdürlüğüne 07.04.2021 tarihinde 83552707 kayıt numarası ile itirazlarını kayıt ettirdiklerini, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinde "Sendikalar kuruldukları işkolunda faaliyette bulunmakla yükümlüdür" şeklinde belirtildiğini, müvekkili Şirketin asıl faaliyet konusu ile davalı Sendikanın yer aldığı işkolunun birbiri ile tamamen ilgisiz olduğunu, davalı Sendikanın, müvekkili Şirketin yer aldığı faaliyetlere uygun bir işkolunda yer almadığını, öncelikle verilen yetkinin bu nedenle usul ve kanuna aykırı olduğunu, davalı ... ... Sendikasının metal işkolunda faaliyet gösterdiğini, davalı Sendika tarafından yapılan başvuruda işçi sayısının 156, üye sayısının ise 77 olduğu iddia edilmiş ise de müvekkili Şirketin ... ve şube olmak üzere toplam çalışan sayısının 152 olduğunu, davalı Sendikanın, müvekkili Şirkete o güne kadar üyelik ve aidat kesintisine ilişkin hiçbir bildirimde bulunmadığını, Şirket kayıtlarında gözüken ve aidat kesintisi yapılan sendikalı işçi dahi bulunmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 30.03.2021 tarih ve E-74038328-553.02-792770 sayılı yetki tespit kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Birleşik Metal-... Sendikasının ... Cıvata İmalat ve San. Mam. Paz. AŞ unvanlı işyeri için yapmış olduğu yetki tespit başvurusunun 26.03.2021 tarihinde kayıtlarına ulaştığını, işverenin Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yaptığı tesciller vasıtası ile yetki tespit düzeyinin işyerinin hangi işkolunda bulunduğunu ve işyerinde çalışan işçi sayısının işçilerin e-Devlet üzerinden yapmış olduğu sendika üyelik ve üyelikten çekilme işlemleri ile de işyerinde çalışan sendikalı işçi sayısına ulaşılmakta olduğunu, sistemlerine yansıyan bilgilere göre davacı işverene ait yetki tespiti için başvuran sendika ile aynı işkolunda bulunan 2 işyerinin bulunduğunu bu bağlamda işletme düzeyinde yetki tespit işlemi yapıldığını, işyerlerinde başvuru tarihi itibarıyla 156 işçi çalışmakta olup 77 işçinin yetki için başvuran sendikaya üye olduğunu, bu doğrultuda sendikaya olumlu yetki tespiti verildiğini ve akabinde işverenin yasal süreç içerisinde yetki tespitine görevli makam olan ... Çalışma ve ... Kurumu İl Müdürlüğüne kaydettirerek itiraz ettiğini, davacının işkolu hususundaki itirazlarına katılmalarının mümkün olmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalı ... ... Sendikası vekili cevap dilekçesinde; 6356 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre itiraz dilekçesinin görevli makama kaydettirilmesinin gerekmekte olduğunu, taraflarına gönderilen dava dilekçesinden ilgili makama kayıt yapılıp yapılmadığı anlaşılamadığından bu hususun dikkate alınmasını ve kayıt yaptırılmamış ise davanın bu açıdan reddini talep ettiklerini, aynı madde uyarınca davanın 6 ... günü içerisinde açılması gerekmekte olduğunu, huzurdaki dava hak düşürücü sürede açılmamış ise reddini talep ettiklerini, davacının dava dilekçesinde müvekkili Sendikanın yeterli çoğunluğa sahip olmadığını, işyeri farklı bir işkolunda olup çalışan ve üye sayılarının hatalı olduğunu, üyelik ve aidat kesintisine ilişkin bildirimde bulunulmadığını, başvuru tarihi itibarı ile işten ayrılan işçilerin olduğu iddialarında bulunulmuş olduğunu, ancak müvekkili Sendika 26.03.2021 başvuru tarihi itibarıyla kanunun aradığı çoğunluğu sağlamış olup davacının çalışan ve üye sayısına ilişkin yaptığı itirazların yerinde olmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; işyeri sicil kaydı oluşturulurken işveren tarafından faaliyet alanının metal işkolu olarak belirtildiği, davacının yaptığı işin bir yerleşkesinde küçük ev aletleri parça imalatı işi yapıldığı, diğer yeleşkesinde bu parçalardan oluşan makinaların satış servisi ve ticareti işinin yapıldığı, dolayısıyla yapılan işin metal işkoluna girdiğinin kabul edilmesi gerektiği, nitekim işkolunda bir değişiklik gerçekleşmesinin 6356 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi uyarınca mevcut uyuşmazlığa konu yetki sürecini etkilemeyeceği, SGK kayıtlarına göre tespit başvuru tarihi olan 26.03.2021 tarihinde bu işyerinde 153 kişinin çalıştığı, davalı sendika üyesi işçi sayısının ise 78 olduğu, böyle olunca üye yüzdesinin yüzde 50,9 olduğu, bu nedenle yeterli üyenin sağlanmadığı yönündeki davacı iddiasının da yerinde olmadığı, davacı Şirkete üyelik ve aidat hususunda bir bildirim yapılmadığı yönündeki iddiaların ise kesinleşmiş yetki tespit yazısı olmaması nedeni ile bu davanın konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı Sendikanın müvekkili Şirketin yer aldığı faaliyetlere uygun bir işkolunda yer almamasına rağmen Mahkeme tarafından işkoluna ilişkin keşif yapılmadığını, denetime elverişsiz bilirkişi raporu uyarınca karar verildiğini, bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini ancak Mahkemece gerekli inceleme ve araştırma yapılmadan eksik inceleme ve değerlendirme sonucunda karar verildiğini, Mahkeme tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporunda Bakanlık yetki yazısından dahi fazla üye sayısı tespit edildiğinin görüldüğünü, değerlendirmede salt üyelikten çıkış tarihlerine bakıldığını, işten ayrılış tarihinin SGK'ya bildirim tarihi konusunda herhangi bir tespit ve bilgi verilmediğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut dosyada iddia edilen işyerinin faaliyetinin yivli bağlantı malzemeleri ve imalatı, mutfakta kullanılan küçük ev aletlerinin imalatı olarak da bildirildiği, aynı işkolunda birden fazla işyeri bulunduğu, işletme düzeyinde toplu ... sözleşmesi için gerekli çoğunluğun sağlandığı, yetki tespiti tarihi itibarı ile sendika üyeliğinden ve işten ayrıldığı iddia edilen işçi sayısına göre kanunun aradığı çoğunluğa etkisi bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; dava ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Somut uyuşmazlık hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi gereken nitelikte olduğundan 6100 sayılı Kanun’un 266 ncı maddesine aykırı olarak İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporu alınması hatalı ise de bu durum sonuca etkili görülmediğinden eleştiri ile yetinilmiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
....07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.