Logo

9. Hukuk Dairesi2023/12195 E. 2023/11897 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Özelleştirilen bir termik santralde çalışan işçinin, alt işverenlik ilişkisi ve muvazaa iddiasına dayanarak asıl işverenden kıdem, ihbar, yıllık izin ücretleri ile ücret farkı ve ilave tediye talep etmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, işçinin iş sözleşmesinin feshedildiğine dair bir kayıt olmadığından feshe bağlı alacak taleplerinin reddine, alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğunun kabulüyle ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının kısmen kabulüne karar vermiş, Yargıtay da kararda hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle kararı onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2023/126 E., 2023/215 K.

KARAR : Asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulü

BİRLEŞEN DAVA MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi

SAYISI : 2016/671 E., 2016/536 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; 14.09.2022 tarihli ve 2021/150 Esas, 2022/384 Karar sayılı kararı ile asıl davanın reddine birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının; davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizce 18.01.2023 tarihli ve 2022/18512 Esas, 2023/883 Karar sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın reddine birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı ... AŞ (...) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı vekili davalı ...'a karşı açtığı asıl davada; müvekkilinin davalı asıl işveren ...'ın ... Termik Santrali işyerinde 1997 yılında işe girdiğini, ... sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği tarihe kadar değişen alt işverenlerde ara vermeden santral görevlisi olarak çalıştığını, 2014 yılında ... Termik Santralinin özelleştirilmesi nedeniyle ... Elektrik Üretim AŞ’nin (... AŞ) alt işverenler ile olan sözleşmesini süresi dolmadan feshettiğini, alt işverenlerin de kendi sözleşmelerinin feshedilmesi sonucu işçilerin ... sözleşmelerini haksız olarak feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, ihbar tazminatı alacaklarının tahsilini talep etmiştir.

2. Davacı vekil davalı ...’a karşı açtığı birleşen 2016/671 Esas sayılı davada; davacının çalıştığı alt işveren şirketler ile davalı ... arasındaki sözleşmelerin muvazaalı olduğunu, davacının muvazaalı sözleşmeler kapsamında davalının asıl işlerinde çalıştırıldığını ileri sürerek ücret farkı ve ilave tediye alacaklarını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, müvekkilinin ihale makamı olduğunu ve alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 20.....2017 tarihli ve 2015/778 Esas, 2017/523 Karar sayılı kararıyla; davacının işe girdiği tarihten itibaren temizlik işçisi olarak çalıştığı, 2014 yılındaki özelleştirmeden sonra işyerini devralan ... AŞ'de yeni alt işveren bünyesinde hiç ara vermeden çalışmaya devam ettiği, davacının yapılan özelleştirmeden etkilenmeksizin aynı işyerinde yine temizlik görevlisi olarak çalışmaya devam ettiği, çıkışının verildiği 12.01.2015 tarihinden iki gün sonra yani 14.01.2015 tarihinde yeni alt işveren Ayşe ... Şirketi tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında işe girişinin yapıldığı, talep edilen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacakların feshe bağlı haklardan olduğu, işyeri devri nedeniyle bu talepler yönünden davanın reddine karar vermek gerektiği, davalı asıl işveren ...'ın 4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un (4628 sayılı Kanun) 15 nci maddesindeki imtiyazdan yararlandığı, asıl işin tamamı ya da bir kısmını herhangi bir sınırlamaya bağlı kalmaksızın alt işverene verebileceği, dosya kapsamına göre alt işverenlerin maddi ve ekonomik bağımsızlığı olan ayrı bir işletme oldukları, sözleşmenin işçi temini niteliğinde olmadığı, diğer muvazaa kriterlerinden hiçbirinin de somut olayda gerçekleşmemiş olduğu gerekçesiyle asıl davanın ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 29.12.2017 tarihli ve 2017/4686 Esas, 2017/3759 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 12.01.2021 tarihli ve 2020/3468 Esas, 2021/488 Karar sayılı ilâmıyla; 4628 sayılı Kanun'un 15 inci maddesinin gerekli hâllerde üretim, iletim ve dağıtım tesislerinin işletilmesi ve bakım onarım işlerinin hizmet alımı yoluyla verilebileceğini düzenlediği, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun (6446 sayılı Kanun) ise bu hükmü yürürlükten kaldırdığı ve Kurul tarafından belirlenecek işlerin hizmet alımı yoluyla verilebileceğinin öngörüldüğü, ihale sözleşmelerinin tarihlerine göre 4628 sayılı Kanun döneminde ise verilmesi gerekli ve üretim, iletim ve dağıtım tesislerinin işletilmesi ve bakım onarım işleri ya da 6446 sayılı Kanun döneminde ise Kurul tarafından belirlenen işlerden olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği, alt işverenlik sözleşmeleri kanuni yetkiye uygun olarak yapılmış ise bu sözleşmelerin geçerli olacağı, verilen işin yardımcı ... niteliğinde olduğu ya da 4628 sayılı Kanun ile 6446 sayılı Kanun'un hukuki çervesinde işlem tesis edildiği, yapılan sözleşmelerle alt işverene fiilen verilen işin aynı olduğu, davacı işçinin de bu ihale ile verilen ... kapsamında çalıştırıldığı belirlendiğinde, davalı ile dava dışı şirketler arasındaki ilişkinin asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu sonucuna varılarak şimdiki gibi hüküm kurulması; 4628 sayılı Kanun ile 6446 sayılı Kanun'un hukuki çervesinde işlem tesis edilmediğinin, yapılan sözleşmelerle alt işverene fiilen verilen işin aynı olmadığı ya da davacının ihale ile verilen ... dışında çalıştırıldığının tespit edilmesi hâlinde ise ilave tediye ve ücret farkına ilişkin alacakları hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 14.09.2022 tarihli ve 2021/150 Esas, 2022/384 Karar sayılı kararı ile; davacının işe girdiği tarihten itibaren nitelikli temizlik işçisi olarak çalıştığı, 2014 yılındaki özelleştirmeden sonra da ara vermeden işyerini devralan ... AŞ işyerinde yeni alt işveren bünyesinde çalışmaya devam ettiği, davacının sözleşmesinin feshedildiğine ilişkin kayıt sunulmadığı, asıl dava ile talep edilen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacakların feshe bağlı haklardan olduğu ve talep etme koşullarının oluşmadığı, davalı ... ile dava dışı hizmet alım sözleşmesi imzalanan yüklenici firmalar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun kabulü gerektiği, Yargıtay bozma ilâmından sonra davalı ...'ın müzekkere cevabında davacının herhangi bir sendikaya üyeliği bulunmadığı, işyerinde sendikasız kadrolu işçi çalışmadığı, davacının ücretinin asgari ücretin %20 fazlası olarak belirlendiğinin bildirildiği, davacının belirlenen ücretine göre bilirkişi raporunda tespit edilen ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının hüküm altına alındığı, bu alacakların zamanaşımına uğramadığı, faiz başlangıç tarihleri yönünden bozma yapılmadığından faiz başlangıç tarihleri yönünden değişiklik yapılmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 18.01.2023 tarihli ve 2022/18512 Esas, 2023/883 Karar sayılı ilâmı ile; birleşen 2019/363 Esas sayılı davanın 26.07.2019 tarihinde açıldığı, karar tarihi itibarıyla istinaf yoluna tâbi olduğu ve kanun yolu incelemesinin bölge adliye mahkemesince yapılması gerektiği, İlk Derece Mahkemesince, birleşen 2019/363 Esas sayılı dava dosyası işbu davadan tefrik edilmesi gerektiği gerekçesiyle diğer temyiz itirazları incelenmeksizin bozma kararı verilmiştir.

D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilâmı doğrultusunda birleşen 2019/363 Esas sayılı dava dosyası tefrik edilmek suretiyle, davacının 2014 yılındaki özelleştirmeden sonra da ara vermeden işyerini devralan ... AŞ işyerinde yeni alt işveren bünyesinde çalışmaya devam ettiği, davacının sözleşmesinin feshedildiğine ilişkin kayıt sunulmadığı, asıl dava ile talep edilen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacakların feshe bağlı haklardan olduğu ve talep etme koşullarının oluşmadığı, davalı ... ile dava dışı hizmet alım sözleşmesi imzalanan yüklenici firmalar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun kabulü gerektiği, Yargıtay bozma ilâmından sonra davalı ...'ın müzekkere cevabında davacının herhangi bir sendikaya üyeliği bulunmadığı, işyerinde sendikasız kadrolu işçi çalışmadığı, davacının ücretinin asgari ücretin %20 fazlası olarak belirlendiğinin bildirildiği, davacının belirlenen ücretine göre bilirkişi raporunda tespit edilen ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının hüküm altına alındığı, bu alacakların zamanaşımına uğramadığı, faiz başlangıç tarihleri yönünden bozma yapılmadığından faiz başlangıç tarihleri yönünden değişiklik yapılmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; talep artırım için süre istenmesine rağmen verilmeden taleple bağlı kalınarak karar verildiğini, davacının muvazaaya bağlı ilave tediye ve ücret farkı alacaklarının, ... arkadaşlarının aynı davalıya karşı açmış olduğu emsal mahiyetteki davalarda kesinleşen miktarlar üzerinden hesaplanarak hüküm altına alınması gerekirken, davacının kendi ücreti üzerinden hesaplanmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının alacaklarının asıl işveren işçilerinin aldığı ücret üzerinden hesaplanan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi gerektiğini, davacının alacaklarının aynı mahiyetteki kesinleşen dosyalardaki emsal işçi ücreti üzerinden hüküm altına alınması kabul edilmeyecek ise; işbu dosyaya ve diğer dosyalara davalı tarafından bildirilen emsal işçinin ücreti dikkate alınarak hüküm kurulması gerektiğini, işçilerin, sendika üyesi olması ya da dayanışma aidatı ödemesi şartına bağlanmadan, başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi olarak kabul edilmesinin kanunun amir hükmünden doğduğunu, emsal işçinin sadece işyerinde araştırılmasının yeterli olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, müvekkilinin ihale makamı olduğunu ve alacakların zamanaşımına uğradığını, kamu kurumu olan davalı Teşekkülün muvazaa yapmasının düşünülemeyeceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı, davacının talep ettiği alacaklara hak kazanıp kazanmadığı, davacının ücretinin doğru belirlenip belirlenmediği noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 2 nci, 6 ncı ve 32 nci maddeleri, aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.