"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
SAYISI : 2022/252 E., 2023/19 K.
KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 48. Hukuk Dairesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işverenle 27.04.2016 tarihinde yapmış olduğu protokole istinaden 05.05.2016-20.05.2016 tarihleri arasında davalı işverenliğe ait fabrikada net 12.000,00 TL ücretle çalıştığını, müvekkilinin davalı ile yaptığı protokol sonucu İzmit ilinde aynı pozisyonda çalıştığı fabrikadan tüm hak ve alacaklarından feragat ederek ayrıldığını, protokol ile belirlenen transfer ücretinin davalı tarafından ödenmediğini, ... sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshedildiğini ileri sürerek ödenmeyen ücret, transfer ücreti ve bakiye süre ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının fabrika müdürü olarak değil, kimyager olarak sözleşmenin imzalanmasından 13 gün sonra işe başladığını ve 10.05.2016 tarihinde sigorta girişinin yapıldığını, davacının işe girmeden önce müvekkili ile ön görüşmesinde kendisinin konusunda uzman olduğunu, Ar-Ge çalışmalarına katıldığını, eğitim aldığını, fabrika üretimini artırarak kâra geçireceğini iddia ettiğini, davacının işe geç başladığını, müvekkili Şirketin muhasebe departmanı tarafından davacıdan eski işyerindeki çalışma belgesi ile diplomasını istenmesine rağmen davacının bu belgeleri teslim etmekten kaçındığını, davacının işvereni esaslı konularda yanılttığını, geçmişteki başarılarını kanıtlayamadığını, transfer ücretine hak kazanamadığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 21.03.2018 tarihli ve 2016/268 Esas, 2018/95 Karar sayılı kararı ile; dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunduğu, transfer ücreti ve bakiye süre ücreti alacaklarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 48. Hukuk Dairesinin 10.03.2022 tarihli ve 2020/1014 Esas, 2022/330 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 01.....2022 tarihli ve 2022/6021 Esas, 2022/6943 Karar sayılı ilâmı ile somut uyuşmazlıkta taraflar arasında 27.04.2016 tarihinde üç yıllık belirli süreli ... sözleşmesi düzenlendiği, ... sözleşmesinin 18.05.2016 tarihinde işverence feshedildiği ancak dosya içeriğine göre feshin haklı sebebe dayandığının işverence ispatlanamadığı, sözleşmenin belirsiz süreli olduğu hususu davalı tarafça ileri sürülemeyeceği gibi objektif neden bulunup bulunmadığı hususunda Mahkemece de resen değerlendirme yapılamayacağı, hâl böyle olunca sözleşmenin yapıldığı ve fesih tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 438 inci maddesi uyarınca davacının bakiye süre ücret tutarında tazminat isteğinin indirim hususu da değerlendirilmek suretiyle hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, ayrıca davacının transfer ücreti alacağı talebinin kabulü gerekirken reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesi ile kararın bozulmasına ve dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Dairemizin bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sırasında aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının ... sözleşmesine haklı nedenle son verildiğini ve bakiye süre ücret alacağı bulunmadığını, transfer ücretine de hak kazanamadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının bakiye süre ücreti tutarında tazminat ile transfer ücretine hak kazanıp kazanmadığına ve bakiye süre ücreti tutarında tazminatın hesaplanmasına ve ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddeleri.
2. 6098 sayılı Kanun'un "b.Haklı sebebe dayanmayan fesihte" başlıklı 438 inci maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:
"Belirli süreli hizmet sözleşmesinde işçinin hizmet sözleşmesinin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelir, tazminattan indirilir."
3. Dairemizin 27.04.2022 tarihli ve 2022/4763 Esas, 2022/5449 Karar sayılı ilâmı.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 6098 sayılı Kanun’un 438 maddesinin ikinci fıkrasında, belirli süreli hizmet sözleşmesinde işçinin hizmet sözleşmesinin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelirin tazminattan indirileceği hususu düzenlenmiştir. Bu kapsamda; işçinin, başka bir işten elde ettiği gelir, bilerek elde etmekten kaçındığı gelir araştırılmalı, işin yapılmaması ve işyerine gidip gelinmemesi sebebiyle işçi tarafından yapılmayan giderler de belirlenerek (işçinin kendi arabası ile gidip gelmesi, toplu taşıma ile gidip gelmesi gibi) indirim yapılmalıdır. Bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminat cezai şart niteliğinde olmadığından; 6098 Sayılı Kanun’un 438 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre yapılacak indirim somut verilere dayalı olmalıdır. Bunlar dışında ayrıca bir indirime gidilemez. Ancak, uzun süreli sözleşmeler bakımından dava tarihi itibarıyla bilinmeyen bir dönem söz konusu olduğunda indirimin yapılıp yapılmayacağı ve ne şekilde olacağı yönünde kanunda bir açıklık bulunmamaktadır. Davada başka işten elde ettiği gelir vb. şekilde indirilmesi gerekli gelirlerin olup olmadığının belirlenemediği, bilinmeyen bir dönem bulunmakta ise Dairemizce; bilinmeyen dönem yönünden işçinin nitelikleri, yaptığı ..., ... bulma olasılığı, işçinin alabileceği ücret vb. hususlar değerlendirilerek varsayımsal bir indirime gidilmesi gerektiği kabul edilmektedir (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 25.03.2021 tarihli ve 2021/498 Esas, 2021/6992 Karar sayılı kararı).
3. Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında 27.04.2016 tarihinde imzalanan üç yıllık belirli süreli ... sözleşmesi, 18.05.2016 tarihinde işverence feshedilmiş olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda 19.05.2016-27.04.2019 tarihleri arasındaki dönem için bakiye süre ücret tutarı tazminat hesabı yapılmıştır. Davacıya ait hizmet döküm cetveli incelendiğinde hesaplama yapılan dönem içerisinde davacının dava dışı bir kısım işverenler nezdinde çalışmalarının olduğu görülmektedir. Buna göre Mahkemece, hesaplanan bakiye süre ücret tutarı tazminattan yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda indirim yapılması gerekirken bu husus göz ardı edilerek karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalı tarafa iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.