"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1278 E., 2023/1516 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 38. ... Mahkemesi
SAYISI : 2022/29 E., 2022/548 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 16.....2020 tarihli kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 25.11.2020 tarihli kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (4) üncü alt bendi gereğince kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Kaldırma kararı üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesinin 12.02.2021 tarihli ilâmı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 23.11.2021 tarihli kararı ile 6100 sayılı Kanun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi gereğince kaldırılmasına ve dosyanın ikinci kez Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Kaldırma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; asıl işveren olan davalının değişen alt işveren nezdinde çalışan davacının ve aynı durumdaki diğer işçilerin davalıya karşı muvazaa iddiası ile açılan davaların Yargıtay incelemesinden de geçerek muvazaatın tespiti yönünde kesinleştiğini, bu durumda davacının da başlangıçtan itibaren asıl işveren işçisi sayılması ve üyesi olduğu ... Maden İşçileri Sendikası (Maden ... Sendikası) ile davalı ... arasında imzalanan toplu ... sözleşmelerinden yararlandırılması gerektiğini, işbu davadaki alacak taleplerinin 2019 yılına ilişkin olduğunu ileri sürerek ilave tediye alacağı ile birlikte toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan bir kısım alacaklarını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının dava dışı ... Tekstil Makine Sağlık Hizm. Bil. İlaçlama Tem. İnş. Gıda İnsan Kayn. ve Taahhüt Otomotiv Tic. San. Ltd. Şti. (... Limited Şirketi) işçisi olduğunu, davalı Kurumun 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'na göre bu Şirketten hizmet satın aldığını, bu nedenle davanın anılan Şirkete ihbarını talep ettiklerini, asıl işverenden alınan ..., onun sigortalı çalıştırdığı işe göre ayrı ve bağımsız bir nitelik taşımaktaysa işi alan işverenin alt işveren değil bağımsız işveren olarak sayılması gerektiğini, ayrıca işyerinde verilen hizmetle veya yapılan üretimle ilgili olmayan ve asıl işin tamamlayıcısı niteliğinde bulunmayan bir işin üstlenilmesi durumunda ortada iki bağımsız işveren bulunacağını, somut olayda emir ve talimatların Şirketin kendisi tarafından verildiğini, vardiya listesinin, giriş çıkış ve puantaj kayıtları Şirket tarafından düzenlenip davalının sadece ihale makamı olarak denetim yükümlülüklerini yerinde getirdiğini, belirtilen sebeplerle talep edilen alacakların tamamından dava dışı Şirketin sorumlu tutulması gerektiğini, faiz talebinin de hatalı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ilave tediye talebinin tefrik olunarak işbu dosyaya kaydedilmesinden sonra anılan alacak bakımından arabulucuya başvurulmadığı için davanın usulden reddine karar verildiği, Bölge Adliye Mahkemesince usulden ret kararı kaldırılarak dosyanın Mahkemeye gönderildiğinin anlaşıldığı, dosya kapsamına göre davacının ... ... Bor İşletme Müdürlüğü İhtiyacı Olan 23 Kişi İle Kontrol İşlemleri İçin Örnek Alma Hizmet Alımına Ait Sözleşme kapsamında çalıştırıldığı, teknik şartnamede de yer aldığı gibi yapılan işin konusunun “... ... Bor İşletme Müdürlüğü tarafından üretilen, stoklanan ve satışa sevk edilen ürünler ile fabrikaların beslenme ve atıklarından Buhar Üretim Tesislerinin kontrol noktalarından, çevre sularından, fabrikalarımızın ekipman performans tesislerinden ve proses kontrol amaçlı yapılan çalışmalarında ve diğer çalışmalarda talep doğrultusunda 23 personel ile 24 aylık süre ile 3 vardiyada kontrol işlemleri için örneklerin alınması ve kimyasal analizler için hazırlanması” işi olduğu, alt işveren işçisi davacının da bu sözleşme kapsamında ... ... Bor İşletme Müdürlüğü bünyesinde laboratuvarda numune alma işinde çalıştığı, yapılan ... yardımcı nitelikte bir ... olmayıp asıl ... niteliğinde olmasına rağmen sözleşmenin tamamen işçi teminine yönelik olduğu, bu sebeple asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun ve davacının baştan itibaren asıl işveren işçisi olduğunun kabul edilmesi gerektiği; ikinci kez verilen kaldırma kararı sonrasında, davacının derdest davasının olup olmadığı araştırılmakla birlikte tespit edilen dosyada hüküm kurulduğu anlaşıldığından birleştirme kararı verilemediği, diğer taraftan davacının çalıştığı Şirket ile davalı Kurum arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğuna yönelik emsal kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesince onandığı, muvazaalı olan işin davacının görev tanımında da belirtilen ... olup yardımcı ... olmaması karşısında davacı, aynı işi yaptığı sürece her hizmet alımı döneminin ayrıca araştırılmasına gerek bulunmadığı, celp edilen üye fişinden davacının Maden ... Sendikasına üye olduğunun anlaşıldığı, zamanaşımı savunması da nazara alınmak suretiyle hazırlanan bilirkişi raporunun hükme esas alındığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı istinaf dilekçesinde; davacının çalıştığı hizmet alım sözleşmesi bakımından muvazaa tespiti yapılmadığını, davacının asıl işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanamayacağını, ayrıca husumet itirazlarının olduğunu, faiz türü ve başlangıcının hatalı tespit edildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmek üzere kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı işçinin 1119813 işyeri sicil numaralı ... Limited Şirketi işyerinde numuneci (maden ocağı) işçisi olarak çalıştığı, dava tarihi itibarıyla çalışmasının devam ettiği, davalı ... ile anılan davalı Şirket arasında 20.12.2018 tarihinde 01.01.2019–31.12.2020 dönemini kapsayan ... Bor İşletme Müdürlüğü ihtiyacı olan 23 kişi ile kontrol işlemleri için örnek alma hizmet alımı işine ilişkin hizmet alım sözleşmesinin yapıldığı ve davacının bu sözleşme kapsamında görev yaptığının tespit edildiği, aynı işçi hakkında istinaf incelemesi Dairece yapılan diğer dosyada, yerinde inceleme yetkisiyle hazırlanan bilirkişi heyet raporunda, davacının yapmış olduğu işin yardımcı işlerden veya teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir ... olarak alt işverene verilebilecek işlerden olmadığı, ihale ve teknik şartnamelerdeki işin tarifi ve çalışma esasları dikkate alındığında ihale edilen işlerde çalışan işçilerin işverenin asıl işini yaptığı ve alt işverenlik sözleşmesinin muvazaalı olduğunun açıklandığı, gerek hazırlanan bilirkişi heyet raporu, gerek dosyadaki hizmet alım sözleşmeleri ile davacıya ait belgeler ve gerekse Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin emsal mahiyetteki 20.04.2022 tarihli 2022/4603 Esas, 2022/4843 Karar vd. sayılı ilâmları gözetildiğinde, numune alma işinin yardımcı ... olmayıp asıl ... niteliğinde olduğu, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu sonucuna varıldığı, davalı işverenin ilave tediye alacağından sorumlu tutulmasında ve davacının toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlandırılmasında hata görülmediği, diğer taraftan ilave tediye alacağı için arabuluculuk son tutanak tarihinde temerrüt oluştuğunun ve talep de dikkate alınarak en yüksek işletme kredisi faizini aşmamak üzere yasal faiz uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının Kurumun işçisi olmayıp dava dışı ... Limited Şirketi işçisi olduğunu, davacının çalıştığı 2018/532822 ihale kayıt numaralı işe ilişkin bir muvazaa tespiti bulunmadığını, bu nedenle davacının davalı ile Maden-... Sendikası arasında akdedilen toplu ... sözleşmesinden yararlandırılmasının mümkün olmadığını, davalı ile davacı arasında ... ilişkisi olmadığı gibi Kurumun ihale makamı konumunda olduğunu, toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan ücret, ilave tediye gibi alacaklara en yüksek işletme kredisi faizi uygulanmasının doğru olmadığını, temerrüt tarihinin en erken ıslah tarihi olması gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı, buna bağlı olarak dava konusu alacaklara hak kazanılıp kazanılmadığı, uygulanması gereken faizin türü ve başlangıç tarihi ile hesaplama dönemi bakımından arabuluculuk dava şartının yerine getirilip getirilmediğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci ve sekizinci fıkraları, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. Maddeleri, 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.
3. Dairemizin 31.05.2023 tarihli ve 2023/6819 Esas, 2023/8311 Karar sayılı; 17.05.2023 tarihli ve 2023/6878 Esas, 2023/7225 Karar sayılı; 17.05.2023 tarihli ve 2023/6873 Esas, 2023/7220 Karar sayılı; 17.05.2023 tarihli ve 2023/6871 Esas, 2023/7218 Karar sayılı; 17.05.2023 tarihli ve 2023/6870 Esas, 2023/7217 Karar sayılı; 17.05.2023 tarihli ve 2023/6872 Esas, 2023/7219 Karar sayılı; 17.05.2023 tarihli ve 2023/6874 Esas, 2023/7221 Karar sayılı; 17.05.2023 tarihli ve 2023/6875 Esas, 2023/7222 Karar sayılı; 17.05.2023 tarihli ve 2023/6877 Esas, 2023/7224 Karar sayılı; 17.05.2023 tarihli ve 2023/6876 Esas, 2023/7223 Karar sayılı ilâmları.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta davalı ile davacıyı çalıştıran alt işverenler arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığı kabul edilerek davacı işçinin baştan itibaren davalının işçisi olarak kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır.
3. İlâmın İlgili Hukuk bölümünün (3) numaralı bendinde yer verilen, davacı da dâhil olmak üzere aynı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında aynı işte çalışan işçilerle ilgili olarak muvazaa tespitine dair kesinleşen mahkeme kararları dikkate alındığında, işbu davadaki muvazaa tespitinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
4. Muvazaanın varlığı karşısında davacının ilave tediye ücretine hak kazandığı gerekçesiyle ilave tediye ücretine hükmedilmesi yerindedir. Dosya kapsamından ilave tediye alacağı hesabına esas alınan ücret miktarının, 17.09.2019 imza ve 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesinde öngörülen ücret zamlarına göre belirlendiği tespit edilmektedir. Ne var ki arabuluculuğa başvuru tarihi (Temmuz 2019) itibarıyla anılan toplu ... sözleşmesi imzalanmamış olup somut uyuşmazlık bakımından 17.09.2019 imza ve 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesi hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.
5. Mahkemece arabuluculuk başvuru tarihindeki koşullar gözetilmeksizin bu tarih itibarıyla henüz imzalanmamış toplu ... sözleşmesinde öngörülen ücret miktarı üzerinden ilave tediye ücreti hesaplanması hatalı olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.