Logo

9. Hukuk Dairesi2023/12354 E. 2023/11774 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, başka bir kurumdan naklen atanması sonucu eşit işe eşit ücret ilkesi gereğince ücret farkı ve diğer eksik ödemelerden oluşan alacaklarının davalıdan tahsiline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının naklen atandığı kurumda emsal işçilerden daha düşük ücret almasına rağmen, bu durumun nakil gelinen kurumdaki ücret farklılıklarından kaynaklandığı ve davalı kurumun eşit işe eşit ücret ödeme yükümlülüğünü ihlal etmediği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2023/36 E., 2023/116 K.

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Belediyesinde çalışmakta iken 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Daire Kanun (6360 sayılı Kanun) gereği 15.11.2011 tarihinde rızası dışında davalı bünyesinde İl Müdürlüğüne naklen atandığını, nakil olduğu davalı işyerinde eski işyerine oranla daha az ücret aldığını, müvekkilinin davalı bünyesinde en az ücret alan çalışan olduğunu ve kendisi ile aynı işi yapan ve yine 6360 sayılı Kanun uyarınca nakil gelen çalışanların yevmiyelerinin daha yüksek olduğunu, eşit işe eşit ücret ilkesine aykırı davranıldığını ileri sürerek fark ücret, ikramiye ve ilave tediye ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 6360 sayılı Kanun uyarınca değil 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (6111 sayılı Kanun) gereği müvekkili Kuruma naklen geldiğini, davacıya nakil geldiği işyerinde imzalanan toplu ... sözleşmesi hükümlerinin müvekkili ile ilgili sendika arasında yeni toplu ... sözleşmesi imzalanıncaya kadar devam ettiğini, davacıya gereken tüm ödemelerin yapıldığını, diğer çalışanların nakil geldikleri kurumlardaki ücretlerinin müvekkili tarafından belirlenmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 09.....2021 tarihli ve 2015/716 Esas, 2021/583 Karar sayılı kararı ile davacının ... Belediyesinde 07.....1999 tarihinde işe başladığı, 01.01.2010-31.12.2011 tarihli toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre ücret ve diğer sosyal haklarıyla birlikte 15.11.2011 tarihinde davalı Kuruma devredildiği, davalı Kurum nezdinde çalışırken toplu ... sözleşmesinin sona erdiği, davacının davalı Kuruma devredildiği tarihte davalı Kurum tarafından imzalanan 01.01.2011-31.12.2012 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesinin devam ettiği, davalı Kurumun eşit davranma borcunun 31.12.2012 tarihi itibarıyla başladığı, bu tarih itibarıyla işçiler arasında nesnel nedenler dışında herhangi bir ayrım yapıldığında eşit davranma borcuna aykırı davranılmış olacağı, dosya kapsamında davacı ile aynı işi yapan ve büro elemanı olarak çalışan işçiler arasında eğitim durumu en iyi olan çalışanın davacı olduğu, emsal işçiler N.Ö ve İ.S'nin kıdemlerinin davacı ile neredeyse aynı olduğu, davacının eşit işlem borcuna aykırılık iddiasının emsal alınan işçilerle arasındaki ücret farkı nedeniyle yerinde görüldüğü, 11.03.2021 havale tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 18.03.2022 tarihli ve 2021/2298 Esas, 2022/450 Karar sayılı kararı ile; davacının 05.07.1999 tarihinde Belediyede çalışmaya başladığı, yüksek okul mezunu olup 16.11.2011 tarihinde ... Belediyesinden ... İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne geçiş yaptığı ve büro görevlisi olarak çalıştığı, davacının 31.12.2012 tarihine kadar devirle geldiği sözleşme hükümlerince çalıştığı, davalı Kurumda uygulanan 01.01.2013-31.12.2015 dönemini kapsayan toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre devir ile gelenlerin ücretlerine ilişkin hüküm doğrultusunda düzenlemeler yapıldığı ve işçilere uygulandığı, davacı tarafın davalı işverenin eşitlik ilkesine aykırılıktan kaynaklı olarak ikame ettiği işbu davada davalı işverenin eşit davranma borcunun 31.12.2012 tarihinden sonra başlayacağı, davacı dâhil emsal olarak dosya kapsamına alınan tüm işçilerin büro görevlisi olarak çalıştırıldığı, emsal işçiler içerisinde eğitim durumu en iyi olanın davacı olduğu, emsal kabul edilen N.Ö. ve İ.S. ile davacı işçinin kıdemlerinin neredeyse aynı olduğu, İlk Derece Mahkemesinin hükme esas aldığı 11.03.2021 havale bilirkişi raporunun hesaplama açısından usul ve kanuna uygun bulunduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur

2. Dairemizin 26.10.2022 tarihli ve 2022/8814 Esas, 2022/13320 Karar sayılı ilâmı ile; davacının 6111 sayılı Kanun uyarınca ihtiyaç fazlası personel olarak dava dışı ... Belediyesinden davalı Kuruma naklen atandığının sabit olduğu, davacı tarafından emsal olarak gösterilen ilgili kişilerin ücretinin davacıdan daha fazla olmasının nakil gelmiş oldukları Kurumlardaki ücretlerinden kaynaklandığı, bu durumda davalı Kurumun eşit işe eşit ücret ödemediğinden söz edilmesinin mümkün olmadığından davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulünün hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uygun şekilde davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; müvekkilinin ücretini oluşturan sorumluluk zammı, yakacak yardımı, sosyal yardım, çocuk yardımı, eş yardımı gibi haklarının davalı Kurum tarafından nazara alınmaksızın çıplak yevmiyesi ile intibakının yapıldığını, müvekkilinin kıdemi ve eğitimi pek çok işçiden yüksek olmasına karşın davalı Kurumda çalışan nakle tâbi olmayan işçilerden dahi daha düşük ücret aldığını, bu nedenle davalı Kurumun eşit davranma borcuna aykırı davrandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının ücretinin tespiti ile buna bağlı olarak fark alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6111 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.