"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2020/8 E., 2023/110 K.
DAVALILAR : 1. Küçükçekmece Belediye Başkanlığı vekili Avukat ...
KARAR : Asıl davanın kısmen kabulü ile birleşen davanın reddi
BİRLEŞEN DAVA MAHKEMESİ : ... 6. ... Mahkemesi
SIYISI : 2013/681 E., 2013/600 K.
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... Belediye Başkanlığı (Belediye) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkete ait işyerinde 24.11.2009 30.12.2011 tarihleri arasında belirsiz süreli ... sözleşmesi ile mimar olarak çalıştığını, her yıl ihale alan farklı şirketler bünyesinde çalışıyor görünse de çalışmasının Belediye nezdinde geçtiğini, ... sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek; kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret alacağı ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili birleşen ... 6. ... Mahkemesinin 20.10.2013 tarihli ve 2013/681 Esas ve 2013/600 Karar sayılı dosyasına ait dava dilekçesi ile; işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Belediye vekili; davacı ile müvekkili Belediye arasında herhangi bir ... ilişkisi bulunmadığını, Belediyenin ihale makamı olduğunu, diğer davalı Şirketin 2011 yılında Belediyeden ihale aldığını, ... sözleşmesinin hangi gerekçeyle feshedildiğinin müvekkili Belediye tarafından bilinmediğini savunarak davanın husumetten ve esastan reddini talep etmiştir.
2. Davalı ... Elektronik Sistemler San. ve Tic. AŞ’ye (... Şirketi) usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen, davalı Şirket davaya cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 30.11.2015 tarihli ve 2012/75 Esas, 2015/307 Karar sayılı kararı ile; davacının Belediye bünyesinde ... Şirketinde mimar - teknik personel olarak çalışırken ... sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği, açılan işe iade davasında ... 5. ... Mahkemesinin 2012/44 Esas, 767 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verildiği ve kararın onanarak kesinleştiği, bu karar ile davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin kabul edildiği, davacının süresinde davalı Şirkete ihtarname göndererek işe başlatılmayı talep ettiği, davalının davacıya 7 gün içinde işyerinde başlamasını ancak çalıştığı eski işyeri kapandığı için ... işyerinde istihdam edileceğini bildirdiği ve davacının bu şekilde işe başlatıldığı, her ne kadar davacı tarafça davetin usulüne uygun olmadığı iddia edilmiş ise de ... Şirketinin ihale süresinin sona ermesi nedeniyle ... sözleşmesinin sona erdirildiği, davacının ... Şirketine işe iadesine karar verildiği, davalı ... Şirketi tarafından Belediye nezdinde yapılacak bir ... olmadığından davacının şirketin ... adresinde görevlendirilmesinin işe davetin samimi olmadığını göstermeyeceği, bu hâliyle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmakla birlikte birleşen dosyada talep edilen işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süreye ait ücretleri talep edemeyeceği, davacının hak kazandığı yıllık izin ücreti ve ödenmeyen ücret alacaklarının da kabulü gerektiği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 28.11.2019 tarihli ve 2016/9824 Esas, 2019/21210 Karar sayılı ilâmı ile; işe iade davası sonrasında davacı işe başvurusunda samimi olmadığından geçersizliğine karar verilen feshin geçerli hâle geldiği, bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti talepleri bakımından esas alınması gereken tarihin ilk fesih tarihi olan 30.12.2011 tarihi olduğu, açıklanan nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatının 30.12.2011 tarihindeki ücreti ve bu tarih itibarıyla oluşan kıdemi dikkate alınarak hesaplanması gerektiği, davacı dava dilekçesinde kullandırılmayan yıllık izinlerinden bahsederek izinlerini eksik kullandığını açıkladığından, davacı asılın kullandığı ve kullanmadığı izin sürelerine ilişkin beyanı alınarak sonucuna göre kullanılmayan izin süresinin yeniden belirlenmesi gerektiği, yıllık izin ücretine esas ücrete yol ve yemek ücretinin ilave edilmesinin doğru olmadığı, yıllık izne ilişkin hüküm kurulurken miktar itibarıyla kısa karar gerekçeli karar çelişkisi yaratılmasının ve temerrüt tarihi 05.01.2012 olduğu hâlde, kıdem tazminatı dışındaki alacaklara temerrüt tarihi olarak 09.01.2012 tarihinden itibaren faiz işletilmesinin isabetsiz olduğu, bir davada ancak bir kez ıslah yoluna başvurulacağı gözardı edilerek kıdem, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacakları için ikinci ıslah doğrultusunda hüküm kurulmasının bozmayı gerektirdiği, hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağı şeklindeki gerekçe ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmında belirtilen hususlar dikkate alınarak tanzim olunan 30.01.2023 havale tarihli ek bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar ile davacı tarafından sunulan ilk ıslah dilekçesi olan 24.04.2013 tarihli ıslah dilekçesindeki miktarlara itibar edildiği, talep edilen alacaklara net değerler üzerinden hükmedildiği, kıdem tazminatı dışındaki alacaklara temerrüt tarihi olan 05.01.2012 tarihinden itibaren faiz işletildiği gerekçeleriyle asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Belediye vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Belediye vekili temyiz dilekçesinde; davanın müvekkili yönünden husumetten reddi gerektiğini, diğer davalı Şirketin Belediyenin alt işveren olmadığını, davacının davalı Belediyenin işçisi olmadığını, diğer davalı Şirketin işçisi olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, hüküm altına alınan alacaklara ilişkin hesap unsurları, hesap yöntemi ve faiz başlangıcı hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 17, 53 ve 59 uncu maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. 6100 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı Belediye vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
11.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.