Logo

9. Hukuk Dairesi2023/123 E. 2023/2184 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, iş sözleşmesinin feshi nedeniyle kıdem, ihbar, fazla mesai, yıllık izin, bayram ve hafta tatili ücretleri ile asgari geçim indirimi alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uygun olarak davacının hesaba esas aylık ücretini tespit edip fazla mesai alacağına hak kazanıp kazanmadığı ve bu alacağın hesaplanması hususunda, dosya kapsamındaki tüm delilleri değerlendirerek hukuka uygun olarak karar verdiği gözetilerek temyiz itirazları reddedilmiş ve yerel mahkeme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde inşaat mühendisi ve şantiye şefi olarak çalışırken ... sözleşmesinin haklı neden olmadan feshedildiğini, fazla çalışma yapmasına, ... bayram ve genel tatiller ile hafta tatillerinde çalışmasına rağmen işverence karşılığının ödenmediğini, ödenmeyen ücret, yıllık izin ve asgari geçim indirimi alacaklarının bulunduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları, ücret, yıllık izin ücreti, fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dileçesinde; davacının işyerinden istifa ederek ayrıldığını, alacaklarının ödendiğini, fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dâhil olduğuna dair ... sözleşmesinde kayıt bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 16.02.2016 tarihli ve 2013/1240 Esas, 2016/98 Karar sayılı kararı ile; davacının ... sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmayacak şekilde sona erdiği hususunun davalı tarafça ispat edilemediğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, ödenmeyen yıllık izin ve asgari geçim indirimi ücreti alacağı bulunduğu, davacının genel tatillerde ve hafta tatillerinde çalışmış olmasına rağmen karşılığının ödendiğinin işverence ispatlanamadığı, davalı tanık beyanlarına göre davacının üstünde kendisine talimat verecek bir çalışan olmaması, davacı işçinin kendi çalışma süresinin kendisinin belirlemesi, dosyaya ibraz edilen aylık ücret bordrolarından da yılda 270 saate kadar yapılan fazla çalışmaların bordrolara yansıtılması ve davacının almış olduğu ücret de dikkate alındığında davacının fazla çalışma ücret alacağının bulunmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 11.....2020 tarihli ve 2016/16475 Esas, 2020/5401 Karar sayılı kararıyla; ... bayram ve genel tatil ile hafta tatili alacaklarının davacı tanıklarının davacı ile birlikte çalıştıkları dönemler tespit edilerek o dönemler için hesaplanması ve bu alacaklar hesaplanırken yıllık izin günlerinin dikkate alınması, çalışılmayan günler ve bordroların da bu alacakların hesabında dikkate alınması gerektiği, ıslaha karşı süresinde ileri sürülen zamanaşımı savunmasının gözetilmesi gerektiği, ihbar tazminatı, ... bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacaklarının ıslah ile artırılan kısmına ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmemesinin hatalı olduğu, davalının belgelerinde davacı hakkında fazla çalışma yaptığı gösterildiğinden davacının dosyadaki bilgi, belge ve tanık beyanlarına göre var ise fazla çalışma ücretinin hesaplanması gerektiği gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uyularak yeniden dinlenen tanık beyanları, dosyaya getirtilen Sosyal Güvelik Kurumu kayıtları, zamanaşımı def'i ve aleyhe bozma yasağı ile kazanılmış haklar da dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, davacının aylık ücretinin hatalı belirlendiğini, davacı kendi çalışma süresini kendisi belirlediğinden fazla çalışma alacağına hak kazanmadığını, davacının fiilen çalışmadığı süreler, izinli ve raporlu olduğu süreler düşülmeksizin yapılan fazla çalışma hesabının hatalı olduğunu, ... sözleşmesinde kayıt bulunmasına rağmen yıllık 270 saate kadar olan çalışma sürelerinin mahsup edilmediğini belirterek kararın bozulması için temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, hesaba esas aylık ücretinin tespiti ile fazla çalışma alacağına hak kazanıp kazanmadığı ve bu alacağın hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4857 sayılı ... Kanunu’nun 32, 41 ve 63 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.