Logo

9. Hukuk Dairesi2023/1247 E. 2023/4088 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçiye, geçişten sonra uygulanan ücretin, imzalanan sözleşme ve toplu iş sözleşmesine uygun olup olmadığı, ücret farkı, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının hesaplanması, faiz oranı ve başlangıç tarihi uyuşmazlığıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıya hükmedilen vekalet ücretinin, karar tarihi itibarıyla yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre eksik hesaplandığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu hususta düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1216 E., 2022/3803 K.

DAVA TARİHİ : 07.05.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü

TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 42. ... Mahkemesi

SAYISI : 2020/363 E., 2021/102 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığına bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmaktayken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında sürekli işçi kadrosuna geçirilirken imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin 7 nci maddesinde; asgari ücretin belirli bir oran fazlasının davacının ücreti olarak öngörüldüğünü, sözleşme hükmüne göre ücretin her yıl asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmesi gerekmesine karşın sözleşmeye aykırı olarak davacının ücretinin asgari ücret seviyesine çekilmek ve bu ücrete %4 oranında zam uygulanmak suretiyle eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek davacının eksik ödemeden kaynaklı ücret, ikramiye ve ilave tediye fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ücretinin sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra da ilgili düzenlemeler uyarınca eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının sürekli işçi kadrosuna geçirilmeden önce işçilerin ücretlerinin asgari ücretin belli bir oranda fazlası olarak belirlendiği, 01.01.2019 tarihinden itibaren davalı tarafça davacıya ücret değişikliği teklifinde bulunulduğu ve davacının da bunu kabul ettiğine ilişkin bir belge ibraz edilmeden, 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 22 nci maddesine uygun şekilde işçinin yazılı onayı alınmadan ücretinin düşürüldüğü, davacının ücretinin bu şekilde düşürülmesinin mümkün olmadığı, bilirkişi tarafından 01.01.2019 tarihinde geçerli asgari ücrete ... sözleşmesinde belirlenen yüzde fazlalık uygulanarak bu tutara toplu ... sözleşmesindeki %4 oranında zammın uygulanması ile bulunacak ücret miktarıyla sonradan ödenen ücret arasındaki fark dikkate alınmak suretiyle dava konusu alacakların belirlenmesinin isabetli olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacı hakkında yapılan ücret artışlarının yasal düzenlemelere, toplu ... sözleşmesi hükümlerine ve Bakanlığın görüş yazılarına uygun olduğunu, davacının ücretinin kanuni düzenlemelere uygun olarak belirlenip ödendiğini, davacının ücretinde herhangi bir indirime gidilmediğini ve %4 oranındaki artış hükmünün uygulandığını, davacının sendika üyesi olup olmadığının, üye ise sendikaya üyelik tarihinin, sözleşmesinin sona erip ermediğinin ve dayanışma aidatının ödeyip ödenmediği hususlarının tespiti gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ücret farkı, ilave tediye ve ikramiye alacağı talebinde bulunan davacının davalı Bakanlık işyerlerinde değişen alt işverenler nezdinde alt işveren işçisi olarak çalışırken 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı KHK'nın 127 inci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen 23 üncü madde kapsamında kadroya geçirildiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 7 inci maddesinde ücretin asgari ücretin %50 fazlası olarak ödeneceğinin düzenlendiği, ayrıca davacının 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesi uyarınca idarelerce sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücret ve diğer mali sosyal haklarının belirlenmesinde Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu ... sözleşmesinden yararlanması gerektiği, kararın kabule ilişkin olarak isabetli olduğu ancak arabuluculuk son tutanağının 08.04.2020 tarihinde imzalandığı, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının 31.01.2020 tarihine kadar hesaplandığı, bu bakımdan talep aşımı bulunmadığı, ne var ki arabuluculuk anlaşamama son tutanak tarihine kadar alacakların hesaplanması gerektiği, son tutanak tarihi ile dava tarihi arasındaki döneme ilişkin alacak talebi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği, ikramiye alacağı bakımından yasal faiz, ilave tediye alacağı bakımından ise ödeme tarihlerinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile hüküm kurulduğu, oysaki ilave tediye alacağı Kanun'dan kaynaklandığından talep hâlinde temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerektiği, toplu ... sözleşmelerinde bulunan, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un (6772 sayılı Kanun) tekrarından ibaret hükümlerin alacağın dayanağının ilgili Kanun olduğunun gerçeğini değiştirmeyeceği gerekçesiyle davalının istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz başvurusunda; arabuluculuk başvurusunun hem muaccel hem müeccel olan alacaklar için geçerli olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince yeniden hüküm kurulurken tayin olunan vekâlet ücretinin hatalı olarak belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz başvurusunda; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş ve resen gözetilecek sair nedenlerle kararın hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi ve toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile davacının fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, alacakların hesaplanması, uygulanan faiz oranı ve faiz başlangıç tarihine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun'un 22, 32 ve 34 üncü maddeleri.

3. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde.

4. 6772 sayılı Kanun'un 1 vd. maddeleri.

5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 13 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir :

"(1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.

(2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.

..."

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi olan 27.10.2022 tarihi itibarıyla, 03.09.2022 tarihli 31942 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren AAÜT yürürlükte olup bu Tarifenin yukarıda İlgili Hukuk bölümünde yer verilen 13 üncü maddesindeki düzenlemesi uyarınca asliye hukuk mahkemeleri ve bu kapsamda ... mahkemelerinde görülen yargılamalarda hükmedilecek maktu vekâlet ücreti tutarı kabul ve/veya reddedilen tutarı geçmemek kaydıyla 9.200,00 TL olarak belirlenmiştir.

3. Bölge Adliye Mahkemesince yeniden kurulan hükümde kabulüne karar verilen alacak tutarları da gözetildiğinde, karar tarihi itibarıyla yürürlükte olan AAÜT gereğince davacı lehine 9.200,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde 4.080,00 TL'ye hükmolunması hatalı olmuştur.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (9) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine;

“Davacı tarafın kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükteki olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince belirlenen ve takdir edilen 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.