Logo

9. Hukuk Dairesi2023/12602 E. 2023/11970 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının belirli süreli iş sözleşmeleriyle çalıştığı dönemde işverence feshedilen iş akdine istinaden kıdem ve ihbar tazminatı talep etmesi üzerine çalışma süresinin nasıl hesaplanacağı ve buna bağlı olarak işçilik alacaklarının miktarı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Daire, önceki bozma kararlarında belirtilen hususlara uygun olarak çalışma süresinin hesaplandığı ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun da bu doğrultuda düzenlendiği, dolayısıyla mahkemenin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2022/638 E., 2022/591 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili, davalı ... vekili ve davalılar ... Eğitim Ltd. Sti. ve ... Eğitim Organizasyon ve Sosyal Hizmetler Ltd. Şti. vekilleri tarafından katılma yolu ile temyiz başvurusunda bulunulmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 1998 yılı Mart ayından itibaren ... Eğitim İşleri Daire Başkanlığı - Eğitim İşler Müdürlüğüne bağlı olarak İstanbulun çeşitli ilçe ve semtlerinde faaliyet gösteren eğitim kurslarında alt işveren Şirketler nezdinde sigortalı gösterilmek suretiyle çalıştırıldığını, dekoratif ev aksesuarları ve ipek boyama usta öğreticisi olarak görev yaptığını, ... sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz feshedildiğini, kanunen ödenmesi gereken işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... Eğitim Ltd. Sti.ve davalı ... Eğitim Organizasyon ve Sosyal Hizmetler Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; Yargıtayın konuya ilişkin yerleşik içtihatları gereğince içtihatlarında ve 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 112 nci maddesinde yer alan düzenleme gereği kamu kurum ve kuruluşlarına ait alt işveren işçisi olarak çalışan işçilerin kıdem ve diğer özlük haklarından asıl işveren kamu kuruluşunun sorumlu olması gerektiğini, bu nedenle müvekkili Şirketler yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı ile imzalanan sözleşmenin belirli süreli ... sözleşmesi olduğunu ve davacının iddia ettiği gibi kesintisiz çalışmayıp 10 aylık dönemler hâlinde çalıştığını; her yıl eğitim öğretim yılı içerisinde çalışıp 2 aylık tatil döneminde ise işsizlik ödeneğinden yararlandığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 08.03.2016 tarihli ve 2014/556 Esas, 2016/200 Karar sayılı kararı ile; dava dilekçesinin incelemesinde davanın kısmi dava olarak açıldığı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı işyerinde 09.03.1998 tarihinden 30.....2014 tarihine kadar çalıştığı, kıdeminin 16 yıl 3 ay 22 gün olduğu, işbu hizmet süresi içerisinde farklı işverenler nezdinde sigortalılık kaydının göründüğü fakat münhasıran ... Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitim Kursları (İSMEK) işlerini yaptığı, İSMEK ve Belediyenin asıl işveren, davalı Şirketin ise son işveren olarak işçilik alacaklarından sorumlu olduğu, haklı nedenle feshi ispat yükü kendisine düşen işverenin haklı fesih olgusunu ispatlayamadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 24.....2020 tarihli ve 2016/18273 Esas, 2020/6831 Karar sayılı kararıyla; davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davacı işçinin davalı Belediyeden alınan ihale kapsamında İSMEK'te usta öğretici olarak çalıştığı, genel olarak her yıl 10 ay kadar ayrı ayrı yapılan sözleşmeler ile görev yaptığı, Mahkemece davacının işe başladığı ve ... sözleşmesinin feshedildiği tarihler arasında aralıksız çalıştığının kabulü ile davaya konu işçilik alacakları bakımından hesaplama yapılmasının hatalı olduğu, sözleşmeler kapsamında fiilen çalışılan sürelerle sınırlı hesaplama yapılması gerektiği gerekçeleriyle bozma kararı verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 13.01.2022 tarihli ve 2020/213 Esas, 2022/19 Karar sayılı kararı ile; bozma ilâmı öncesinde ve sonrasında toplanan deliller kapsamında usul ve yasaya uygun bozma ilâmı doğrultusunda ek bilirkişi raporu alındığı, ek raporda davacının çalışma süresi, bozma ilâmı ile toplanan deliller değerlendirerek davacının hak kazandığı alacaklarının hesaplandığı, bilirkişi raporunun olaya ve bozma ilâmına uygun ve kanaat verici bulunduğu kabulü ile hükme elverişli olduğu belirtilen rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir

D. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 25.04.2022 tarihli ve 2022/4090 Esas, 2022/5198 Karar sayılı kararıyla; hükmü temyiz eden davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, Mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilâmında, davacının işe başladığı ve ... sözleşmesinin feshedildiği tarihler arasında aralıksız çalıştığı kabulünün hatalı olduğu, sözleşmeler kapsamında fiilen çalışılan süreler dikkate alınarak alacakların belirlenmesi gerektiğinin açıklandığı, bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda her yıl için 10 aylık çalışma süresi kabul edilerek toplam 13 yıl, 7 aylık hizmet süresi belirlenmiş ise de bu hesaplamanın bozma ilâmına uygun olmadığı, zira dosyada yer alan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtları ile davalı Belediyece sunulan belgelerdeki çalışma süresi örtüşmekte olduğundan bu kayıtlarda gösterilen toplam 10 yıl 3 ay 17 günlük çalışma süresi yerine, kayıtlara dayanmayan ve genelleme yolu ile belirlenen hizmet süresine itibar edilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.

E. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece bozma ilâmı doğrultusunda tespit olunan giydirilmiş brüt ücreti üzerinden resen hesaplama yapıldığı, kıdem tazminatının brüt tutarının 21.028,80 TL net tutarının 20.869,18 TL olduğu, ihbar tazminatı tutarında ise herhangi bir değişiklik bulunmadığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz başvurusunda; bozma öncesi hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı ... Beledisi tarafından sunulan kayıtlar ve SGK kayıtları ile karşılaştırılarak inceleme ve hesaplama yapıldığını, tüm işe giriş ve çıkış belgeleri değerlendirilmiş ve bozma ilâmının gerekçesine uygun olarak her yıl 10 ay çalışma esası üzerinden SGK kayıtları ve davalı ... kayıtlarındaki işe giriş ve çıkış tarihleri dikkate alınarak davacı müvekkilin 09.03.1998-30.....2014 tarihleri arasında geçen 13 yıl 7 ay 22 günlük çalışması üzerinden hesaplama yapıldığını, yapılan bu hesaplamanın fiili duruma ve kanuna uygun olduğu gibi mevcut delil durumu esas alınarak yapıldığını, son bozma ilâmında müvekkilinin kıdeminin dikkate alınmadığını, sehven olası maddi bir hata sonucu 10 yıl 3 ay 17 günlük çalışma süresi olduğundan bahisle bozma kararı verildiğini, oysa müvekkilinin 09.03.1998 tarihinde çalışmaya başlayıp ... sözleşmesinin işverence feshedildiği 30.....2014 tarihine kadarki dönemde her yıl 10 ay çalıştırıldığı, bu durumda toplam çalışma süresinin 13 yıl 7 ay 22 gün olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... Belediyesi Belediyesi temyiz başvurusunda; kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kararın Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunun 23.02.2018 tarihli ve 2017/1 Esas, 2018/2 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararına aykırı olduğunu belirterek bozulmasını istemiştir.

3. Davalılar ... Eğitim Ltd. Sti. ve davalı ... Eğitim Organizasyon ve Sosyal Hizmetler Ltd. Şti. vekili temyiz başvurusunda; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının ücretinin hatalı belirlendiğini, iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına aykırı şekilde yargılamanın sekizinci duruşmasında sunulan, hiçbir şekilde muvafakat etmedikleri ve nasıl elde edildiği belirsiz 2007 tarihli sözleşmedeki tutara itibar edilmesinin hatalı olduğunu, yıllık izin ücreti alacağı belirlenirken davacının beyanının alınması gerektiğini, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, davacı tarafın tanık deliline dayanmasına rağmen iki tanığını da dinletemediğini, aksini ispat edememişken ve iddiasını da destekler hiç bir somut delil sunamamasına rağmen davacının salt iddiadan öteye gidemeyen beyanından hareketle ihbar ve kıdem tazminatının kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, davacı tarafın kurulacak olan anonim şirketine kurucu ortak olarak iştirak etmiş olup Şirketin tescil tarihi olan 12.10.2011 tarihinde kurucu ortak sıfatını kazanmakla birlikte artık işçi olarak kabul edilemeyeceğini, bu sebeple de çalışmasının kesintiye uğradığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, çalışma süresinin belirlenmesine ve bu süreye göre kıdem tazminatı ile ihbar tazminatı alacaklarının hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 17 nci maddesi, aynı Kanun'un 120 nci maddesinin atfı ile hâlen uygulanmakta olan 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacı ile davalılardan ... Eğitim Ltd. Sti. ve ... Eğitim Organizasyon ve Sosyal Hizmetler Ltd. Şti.ne yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.