"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2023/40 E., 2023/242 K.
DAVA TARİHİ : 14.11.2017
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 1998 yılından ... sözleşmesinin haklı neden olmaksızın işverence feshedildiği 22.07.2016 tarihine kadar davalı Şirkette önce sekreter daha sonra Şube müdürü olarak çalışma prensiplerine uygun bir şekilde çalıştığını, emir ve talimatlarla verilen performans hedeflerini gerçekleştirdiğini, davacının acente sorumluluğu taşıyacak derecede bağımsız bir tacirin çalışma şartlarını haiz olmadığını, yüklenici olarak işi üstlenme ve tamamlama konusunda malî güce de sahip olmadığını, tüm çalışma süresi boyunca davalının emir ve talimatları doğrultusunda hareket ettiğini, davacıdan boş bir teminat senedi de alındığını, haftanın 6 günü 08.00-22.00 saatleri arasında çalıştığını ileri sürerek teminat senedinin iptali ile kıdem ve ihbar tazminatları, fazla çalışma, yıllık izin, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin acentelik sözleşmesinden kaynaklandığını, davacının işçi olmadığını bu sebeple görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, yetkili mahkemenin ... mahkemeleri olduğunu, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin muvazaalı olmadığını, teminat senedinin 28.03.2017 tarihinde davacının eşine tutanakla iade edildiğini, muvazaa kabul edilse dahi sözleşmenin tarafının kendi muvazaasına dayanarak hak talep edemeyeceğini, davacıya yapılan hak ediş ödemelerinin davacının hesaplanacak alacaklarından takas mahsubunun gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 15.04.2022 tarihli ve 2021/365 Esas, 2022/135 Karar sayılı kararı ile; 29.....2016 tarihli dilekçe içeriğinde davacının istifa ettiğine dair herhangi bir ibare yer almadığı, dilekçenin en başından beri muvazaalı olarak kurulduğu belirli olan acentecilik sözleşmesi nedeni ile davacı üzerinde görülen ticari faaliyetlerin sona erdirilmesi isteğine ilişkin olduğu, davalı tarafından davacının ... sözleşmesinin tazminata hak kazanamayacak şekilde feshedildiğine dair somut bir delil olmadığı, davacı asılın 31.03.2022 tarihli duruşmadaki beyanları ile kıdemine göre toplam 288 gün yıllık izin hakkı bulunduğu, davalı tarafça toplam 288 gün iznin kullandırıldığına ya da ücretinin ödendiğine dair somut bir delil ibraz edilmediği, tanık beyanlarına göre davacının haftalık 21 saat fazla çalışma yaptığı ve davacının talebiyle bağlı kalınarak belirttiği ... bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığının ispatlandığı, davacıya yapılan hak ediş ödemelerinin mahsubu yönünden davalı tarafından sunulan çeklerin neye ilişkin olduklarına dair somut bir bilgi sunulmadığı, taraf tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davacıya yapılan ödemelerin davacının ücretinin yanı sıra diğer personelin ücretleri ve işyeri ile ilgili diğer gider kalemlerini de içerdiği, dosyada 2013 yılından sonraki kayıtların bulunmadığı, ödeme detaylarına ilişkin döküm sunulmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 22.09.2022 tarihli ve 2022/1996 Esas, 2022/1776 Karar sayılı kararıyla; davalının davacı üzerinde denetim yetkisinin olduğu, işyerinde çalışanların işe alımları, çalışma koşulları ile özlük hakları konusunda yetkisinin bulunduğu, ofis malzemelerinin tamamının davalıya ait olduğu, sözleşme öncesi davacının işyerinde işçi sıfatıyla çalıştığı hususları dikkate alındığında; taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunduğu, davalı tarafından ibraz edilen masraf formlarında müdür maaşı açıklamasıyla 2010 yılında 1.566,18 TL, 2011 yılında 1.882,88 TL tutarların belirtildiği, 2012 yılında müdür maaşı açıklamasının hak ediş desteği olarak değiştirildiği, 2012 yılında tutarın 2.090,00 TL, 2013 yılında 2.319,90 TL olduğu, bu kapsamda davacının ücretinin 2013 yılında net 2.319,90 TL olduğunun kabulü ile asgari ücretteki artış oranına göre davacının fesih tarihindeki ücretinin brüt 5.461,43 TL kabulünde isabetsizlik olmadığı, davacının ... sözleşmesinin tazminata hak kazanılamayacak şekilde feshedildiğinin davalı tarafından ispat edilemediği, davalı işverenin işe giriş çıkış kayıtlarını sunmadığı, bu nedenle tanık anlatımlarına göre davacının haftada 21 saat fazla çalışma ile 29 Ekim, 1 Ocak ve dinî bayramlar haricindeki diğer tüm ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı hususunu ispatladığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 10.01.2023 tarihli ve 2022/16499 Esas, 2023/108 Karar sayılı ilâmı ile; davalı tanığı ile özellikle davacı tanığı M.K'nın işyerindeki çalışmanın saat 08.30-19.00 saatleri arasında olduğuna dair beyanlarından; kabul edilenin aksine davacının tüm çalıştığı süre boyunca haftanın 6 günü 08.00-20.30 saatleri arası çalıştığı hususunun tam olarak ispatlanamadığı, davacının haftanın 6 günü 08.30-19.00 saatleri arası 1 saat ara dinlenme ile haftalık 12 saat fazla çalıştığı kabulü ile fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının fiili çalışma süresinin haftanın 6 günü 08.30-19.00 saatleri arasında 1 saat ara dinlenme ile günlük 9,5 saat olduğu ve buna göre davacının haftalık 57 saat çalışması bulunduğu, davacının haftalık 45 saati aşan fazla çalışma süresinin ise 12 saat olduğu esas alınmak suretiyle resen yapılan hesaplamaya göre dava konusu fazla çalışma ücret alacağının hüküm altına alındığı gerekçe gösterilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; takas ve mahsup taleplerinin incelenmemesinin hatalı olduğunu, dava konusu işçilik alacaklarının belirsiz alacak davası olarak ikame edilmesi imkânı bulunmadığını, davacının acente olarak faaliyet gösterdiğini ve işçi olmaması nedeniyle işçilik alacağı adı altında hiçbir alacağa hak kazanamayacağını, acentelik hususunda davacının kendi muvazaasından yararlanmasının mümkün olmadığını, kabul edilen ücretin hatalı olduğunu, acente sözleşmesine dayalı olarak açılan işbu dava ticari nitelikte olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, çalışma süresi ve feshin yeterince irdelenmediğini, davacının 17 yıla yakın bir süre boyunca hiç yıllık izin kullanmadığı kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, fazla çalışmanın ispatlanmadığını, iptali istenen senet ile ilgili olarak davanın reddi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; fazla çalışma alacağının ispatına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41 ve 63 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
11.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.