Logo

9. Hukuk Dairesi2023/130 E. 2023/3068 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İhtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının geçerliliği ve buna bağlı olarak işçilik alacaklarının talep edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Arabuluculuk anlaşma belgesinin taraflarca imzalandığı, sahtelik veya imza inkârının bulunmadığı, irade fesadı iddialarının ispatlanamadığı ve Yargıtay içtihatları uyarınca arabulucu önünde yapılan anlaşmada ibraya ilişkin düzenlemelerin uygulanmasının mümkün olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2674 E., 2022/3374 K.

DAVA TARİHİ : 22.04.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 22. ... Mahkemesi

SAYISI : 2019/222 E., 2020/133 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 28.02.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işverenin Kuveyt'teki işyerinde kalıp ustası olarak çalıştığını, 11.03.2019 tarihinde ... sözleşmesinin sona erdiğinin söylendiğini, ilişkisinin kesilerek ...'ye gönderilmesi için metin olarak verilen dilekçeyi el yazısı ile yazmasının istendiğini, bunun dışında da çok sayıda evrak imzalatıldığını, bu aşamada telefon ve bilgisayar üzerinden görüntülü olarak arabulucu olduğu söylenen bir ... ile görüştürüldüğünü ve bir kaç sayfa daha belge imzalatıldığını, haftanın yedi günü 07.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını, gerçek ücretinin yarısından daha az bir miktarın yazılı olduğu evrak imzalatıldığını belirterek ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti ile ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirkette 13.11.2018-11.03.2019 tarihleri arasında çalıştığını, davacı ile 11.03.2019 tarihli arabulucu anlaşma tutanağı ile dava konusu alacaklar konusunda anlaşıldığını ve davacının anlaşma tutanağını imzaladığını, bu belgenin ilâm niteliğinde olduğunu, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, ... sözleşmesinin davacı tarafından haklı neden olmaksızın istifa suretiyle sona erdiğini ve davacının ihbar tazminatına hak kazanamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arabuluculuk tutanaklarının sahteliği ispatlanıncaya kadar geçerli ilâm niteliğindeki belgelerden olduğu, sahteliği konusunda bir iddia olmadığı gibi, fiil ehliyetsizliği, kısıtlılık hâlleri dışında irade fesadına dayalı iddiaların somut ve kesin delillerle ortaya konulması gerektiği, irade fesadının dosyada ispat edilemediği, bu kapsamda arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşılan konularda dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ... sözleşmesinin devamı sırasında yapılan arabuluculuk faaliyetinin geçersiz olduğunu, işveren tarafından geriye dönük olarak davacının işten çıkışının bildirildiğini, tanık H.K'nın da pasaportunun işverende olduğunu ve işveren temsilcilerinin tehdidi ile tutanağı imzalamak zorunda kaldığını beyan ettiğini, buna rağmen Mahkemece tanık beyanlarının dikkate alınmadığını, arabulucunun belirlenmesi ve arabuluculuk sürecine ilişkin bilgilendirme tutanağı ile sürece dair bilgi ve belgelerin eksik olduğunu, anlaşma tutanağının ibra niteliğinde olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı işverence sunulan arabuluculuk anlaşma belgesinin taraflarca imzalandığı, sahtelik veya imza inkârının da bulunmadığı, Yargıtay içtihatları uyarınca arabulucu önünde yapılan anlaşmada ibraya ilişkin düzenlemelerin uygulanmasının mümkün olmadığı, davacı tanığı H.K'nın davalı ile husumetli olduğu ve davacının arabuluculuk sürecine dair görgüye dayalı bilgi sahibi olmadığı, tüm dosya kapsamı dikkate alındığında irade fesadı iddialarının da ispatlanamadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının geçerli olup olmadığı ile buna bağlı olarak ihbar tazminatı ve fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti ile ücret alacağı taleplerinin davaya konu edilip edilemeyeceğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18 inci maddesi, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 20 nci maddesi ile 30 ila 39 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple,

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı temyiz giderinin davacı tarafa yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.