"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1442 E., 2023/1417 K.
DAVA TARİHİ : 25.07.2022
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
SAYISI : 2022/214 E., 2023/75 K.
Taraflar arasındaki tespit ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında kadrolu işçi statüsüne geçirilirken sürekli işçi şeklinde geçirilmesi neticesinde fiilî olarak yapmakta olduğu toplu ... sözleşmesi düzenlemesinde yer verilen şoför grubu düzenlemesinden faydalanması gerektiğini tespiti ile daimi kadroya geçirilirken Devlet Su İşleri (...) Genel Müdürlüğünde geçmiş tüm hizmet süresinin hesaplanarak belirlenecek fiilî çalışma şekli olan şoför grubuna göre ücret farkı alacağı, yasal ilave tediye farkı alacağı, ikramiye farkı alacağı, fazla çalışma ücreti farkı alacağı, ağır vasıta tazminatı farkı alacağı, ... güçlüğü tazminatı farkı alacağı, hizmet teşvik primi farkı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, ... Bölge Müdürlüğünde 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine istinaden personel çalıştırılmasına yönelik Hizmet Alımı Sözleşmesi kapsamında çalışan alt işveren firma aracılığı ile şoför kadrosunda çalışmakta olan davacının 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü maddesi kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçiş yapıldığını, ücret tespiti ile ilgili olarak 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesiyle 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü maddesinde; “Sürekli işçi kadrosuna geçirilenlerden, geçiş işlemi yapılırken mevcut işyerinin girdiği ... kolunda kurulu işyerinden bildirilenlerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki idarelere geçişten önce alt işveren işçileri kapsayan Yüksek hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin bitimine kadar bu toplu ... sözleşmesinin uygulanması suretiyle oluşan ücret ile diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamaz. Sürekli İşçi kadrosuna geçirilenlerden geçişten önce toplu ... sözleşmesi bulunmadığından kadroya geçirildiği tarihte yürürlükte olan ... ... sözleşmesi hükümlerinin geçerli olduğu işçiler ile geçiş işleminden önce yapılan ve geçişten sonra yararlanmaya devam ettiği toplu ... sözleşmesi bulunmamakla birlikte bu madde kapsamındaki idarelerde alt işveren işçilerini kapsayan Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona eren işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki idarelere geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesine göre belirlenir.” hükümlerinin bulunduğunu, bu kapsamda davacının kadroya geçiş tarihi olan 02.04.2018 tarihi itibarıyla ücret tespiti yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde kadroya geçmeden önceki sözleşme ve idari şartname kapsamında tespit edildiğini, davacının idareden dava dilekçesi ile sayılan alacaklar yönünden hak ve alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının taleplerine gerekçe olarak öne sürdüğü toplu ... sözleşmesinin geçici 3 üncü maddesinde bulunan düzenlemenin davacı ile ilgili olmadığı, devirle gelen işçi deyiminden diğer kamu kurumlarından geçen işçilerin kastedildiği, davacının zaten alt işveren döneminde dahi davalının işçisi olduğu, davacının konumunun sürekli işçi - şoför olduğu, ücretinin buna göre ödendiği, kıdeminin 2008 yılındaki ilk başlangıcına göre hesap edildiği, buna göre hizmet zammı ödendiği, konuyu düzenleyen 375 sayılı KHK'nın 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendine göre davacının önceki dönemdeki çalışmaları ile ilgili haklarından feragat ettiğine dair yazılı sulh sözleşmesi imzalaması, bahse konu feragatin ilgili KHK maddesi gereğince imzalandığı tarihten ileriye doğru geçerli olması, bundan önce doğan ücret niteliğindeki alacaklardan feragat edilmesi, ücretinin önce 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesi hükümlerine dair Yüksek Hakem Kurulu karana göre, sonra tâbi olduğu Sendikanın taraf olduğu toplu ... sözleşmesine göre belirlendiği, her işçiye aynı ücretin ödenmesinin zorunlu olmaması, işverenin, kıdem, eğitim, verimlilik gibi sebeplerle farklılaştırma yapabilmesi, davacının emsal olarak bildirdiği diğer işçilerin davacının emsali olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvurusunda; davacının emsal olarak bildiriği kişilerin davacıya emsal olduğunu, şoför olduğu hâlde sürekli işçi olarak kadroya geçirilmesinin hatalı olduğu, bu nedenle dava konusu alacaklarının eksik ödendiğini, davacının toplu ... sözleşmesinin geçici 3 üncü maddesi kapsamında devirle gelen işçi konumunda olmasa da davacının yıllardır işveren bünyesinde işçi olarak aynı işi yapıyor olduğunu, buna rağmen devirle gelen işçilerden daha az yevmiye almasının kabul edilemez olduğunu, işveren tarafından işçilerin işten çıkarılma korkusuyla imzalatılan feragatin geçersiz olduğunu ve toplu ... sözleşmesi alacaklarını kapsamadığını, davacının emsal işçilerden aşağı kalır bir vasfının bulunduğu hususunun Mahkemece ortaya konulamadığını belirterek kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıya yapılan ödemeler, kadroya alınırken imzalanan sulhname, bu dönem için ... sözleşmesi imzalanmaması ile 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesinde bulunan düzenlemeler ve celp edilen hizmet döküm cetvelinde görülen meslek kodu itibarıyla İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçeleri ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davacının davalı işyerinde uygulanan toplu ... sözleşmenin geçici 3 üncü maddesinden yararlanmasının mümkün olup olmadığı ile 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında kadroya geçiş işlemine bağlı olarak dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı husularına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22 ve 32 nci maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 ve 53 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.