Logo

9. Hukuk Dairesi2023/13416 E. 2023/18361 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının fiilen çalıştığı pozisyon ile kadro unvanının farklı olması sebebiyle eksik ücret, yıpranma primi, ilave tediye ve akdi ilave tediye farkı alacaklarının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın açılmasından önce arabuluculuk yoluna başvurulmasına rağmen, arabuluculuk faaliyetinin, son tutanak tarihinden sonra muaccel olan ücret ve henüz muaccel olmayan ilave tediye alacaklarını kapsamaması sebebiyle dava şartının eksikliği gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tespit ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2001 yılına kadar geçici mevsimlik işçi statüsünde Köy Hizmetleri Müdürlüğünde çalıştığını, işe başladığı tarihten itibaren Yol-... Sendikasına üye olduğunu, 2001 yılında daimi işçi statüsüne geçirildiğini ancak kadrolu işçi statüsüne geçirilirken geçici işçilikte geçen kıdeminin dikkate alınmadığını, 2005 yılında Köy Hizmetleri Müdürlüğünün lağvedilmesi ile tüm hak ve alacaklarının ... İl Özel İdaresine devredildiğini, geçici işçilikten daimi statüye geçerken önceki hizmetleri dikkate alınarak intibak yapılması gerekirken bu şekilde uygulama yapılmaması sebebiyle emsal işçilere göre eksik ücret aldığını, ayrıca müvekkilin işe girdiği tarihten itibaren fiilen büro görevlisi olarak çalışmasına rağmen düz işçi kadrosunda gösterildiğini, bu durumların adalet ve eşit davranma ilkesine aykırı olduğunu ileri sürerek davacının kadrolu işçi statüsüne intibak işlemlerinin yanlış olduğunun tespiti ile olması gereken derece kademesi belirlenerek ücret, yıpranma primi, ilave tediye, akdi ilave tediye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının 2001 yılında kadroya geçmediğini, 04.10.2012 tarihinde düz işçi kadrosuna atandığını, mevsimlik çalışması bulunmadığını, davacının bulunduğu pozisyona uygun olarak ücret ödemelerinin yapıldığını, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının tüm özlük ve mali haklarının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının fiilen çalıştığı pozisyonun akaryakıtçı ve büro görevlisi olduğu buna rağmen düz işçi pozisyonunda gösterildiği, fiilen çalıştığı pozisyon yerine daha düşük derece ve kademeden ücretinin ödenmesinin yasal dayanağı bulunmadığı, emsali işçilere göre düşük ücret almasına sebebiyet verildiği, fiilen çalıştığı kadro pozisyonları dikkate alınarak derece ve kademe tespitinin yapıldığı ve buna göre fark ücret alacaklarının doğduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının mevsimlik işçilikte geçen çalışması olmadığını, büro görevlisi olarak çalışmadığı ancak ihtiyaca binaen kendi kadrosu uhdesinde kalmak üzere fiilen görevlendirme ile ihtiyaç duyulan pozisyonlarda çalıştırılabildiğini, davacının çalıştığı pozisyona denk gelen ödemelerin tam olarak yapıldığını, tespit hükmünün hukuki yararı bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyada yer alan belgelere göre davacının çalıştığı pozisyon ile fiilen yaptığı görevin farklı olduğu, buna göre bilirkişi raporunda yapılan derece ve kademe tespiti ile fark ücret alacakların hesaplanmasının yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının davalı nezdinde fiilen çalıştığı pozisyon ile kadrosunun aynı olup olmadığı ve bu durumun derece ve kademelerini etkileyip etkilemediği, etkilemiş olması hâlinde derece ve kademelerinin tespiti ile davaya konu ücret, yıpranma primi, ilave tediye, akdi ilave tediye farkı alacaklarının bulunup bulunmadığına ve zamanaşımı savunması ile ilave tediye alacağının hesaplanması ile arabuluculuk dava şartının tüm hesap dönemi bakımından gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi (Mülga 2822 sayılı Toplu ... Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu’nun 9 uncu maddesi), 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un (6772 sayılı Kanun) 1 vd. maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32 inci maddesi,. 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A maddesi.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.05.2017 tarihli ve 2017/22-2094 Esas, 2017/910 Karar; 13.12.2017 tarihli ve 2016/9(7)-100 Esas, 2017/1688 Karar; 13.12.2017 tarihli ve 2016/9(7)-594 Esas, 2017/1694 Karar sayılı ilâmları.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine 13.01.2020 tarihli son tutanak dava dilekçesine eklenerek dava açılmıştır. Hükme esas alınan ve davacının ıslahına dayanak oluşturan bilirkişi raporunda, dava konusu alacaklardan fark ücret alacağına ilişkin hesaplama 18.02.2020 tarihine kadar yapılmıştır. Arabuluculuk faaliyeti ise tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirilmiştir. Arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra muaccel olan ücret alacağı bakımından arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında; bu dönem yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.

3. İlave tediye alacağının ödeme zamanı 6772 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesine göre Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmektedir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ilave tediye alacağının 2020 yılı ilk dilimi için 13 gün üzerinden fark alacak hesaplaması yapılmıştır. İlgili döneme ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararı'nda 2020 yılı Ocak ayı ilave tediye alacağının ödeme zamanı 31.01.2020 tarihi olarak belirlenmiştir. Arabuluculuk son tutanak tarihi olan 13.01.2020 tarihi itibarıyla ilave tediye alacağı yönünden muacceliyet gerçekleşmemiştir. Bu hâlde Ocak 2020 dönemi için de fark ilave tediye alacağı hesaplanması ve bu miktarın hüküm altına alınması da ayrıca hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.