Logo

9. Hukuk Dairesi2023/13462 E. 2023/19960 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının görev yeri değişikliğinin sendikal faaliyeti nedeniyle yapılıp yapılmadığı, davacının görevlendirme işleminin iptalinin istenip istenemeyeceği ve sendikal tazminata hak kazanıp kazanmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının görev yeri değişikliği işlemine karşı açtığı davanın tespit davası niteliğinde olduğu, işlemin iptaline karar verilemeyeceği, ancak hukuka aykırılığının tespit edilebileceği, davacının emekli olması nedeniyle de işlemin iptali talebinde güncel hukuki yararının kalmadığı gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/269 E., 2023/956 K.

DAVA TARİHİ : 05.12.2018

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 1. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/458 E., 2022/1164 K.

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 09.11.2020 tarihli ve 2018/1012 Esas, 2020/736 Karar sayılı karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 09.06.202 tarihli ve 2021/26 Esas, 2022/2219 Karar sayılı karar ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde Sağlık Kültür Spor Daire Başkanlığında büro personeli olarak 21.03.1996 tarihinde çalışmaya başladığını, davalı Üniversitenin 21.10.2018 tarihli ve 119048 sayılı yazısı ile müvekkilinin görev yerinin değiştirilerek Sağlık Kültür Spor Daire Başkanlığına bağlı Yüzme Havuzu Müdürlüğünde görevlendirildiğini, müvekkilinin 22 yıl boyunca Türkiye Ticaret Kooperatif, Eğitim, Büro ve Güzel Sanatlar İşçileri Sendikasına (Tez-Koop İş Sendikası) üye olduğunu, müvekkilinin 2013 yılından beri Tez-Koop İş Sendikasının Genel Kurul üyesi olduğunu, müvekkilinin görev yerinin değiştirilmesinin nedeninin sendikal faaliyetlerini engellemek olduğunu, müvekkili ile birlikte 5 işçinin daha görev yerlerinin bu nedenle değiştirildiğini, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu belirterek yapılan görev değişikliği işleminin iptali ile sendikal tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında çalıştığını, davacının talep ettiği işlemin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında olmadığını, dava konusu talebin idari yargının görev alanına ilişkin olması nedeniyle davanın görevsizlik nedeniyle reddinin gerektiğini, davacının görev yeri değişikliğinin kamu hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla yapıldığını, yapılan görev yeri değişikliğinin aynı daire başkanlığı tarafından yapıldığını, davacının sendikal faaliyetlerini serbestçe sürdürdüğünü savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dacının görev yeri değişikliğinin sendikal faaliyetleri nedeniyle yapıldığı, bu nedenle farklı bir muameleye maruz kaldığının kabul edildiği, davacı hakkında düzenlenen 21.10.2018 tarihli ve E119048 sayılı görevlendirme işleminin objektif nedenlere dayanmaması nedeniyle iptali gerektiği, işlemin sendikal nedenlerle yapıldığının dosya kapsamı ile anlaşılmasına göre davacının sendikal tazminata hak kazandığı gerekçesiyle davalı Üniversitenin davacı hakkında düzenlemiş olduğu 21.10.2018 tarihli ve E119048 sayılı görevlendirme işleminin iptaline ve sendikal tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının müvekkili Üniversite bünyesinde Sağlık Kültür ve Spor Dairesi Başkanlığında büro personeli olarak görevliyken 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu'nun 13 üncü maddesinin (b) bendinin (4) üncü alt bendi gereğince Sağlık Kültür ve Spor Dairesi Başkanlığına bağlı Yüzme Havuzu Müdürlüğü emrinde görevlendirildiğini, birim içi görev değişikliği yapıldığını, davacının işinde ya da işyerinde esaslı tarzda değişiklik yapılmadığını, görev yeri değişikliğinin davacının sendikal faaliyeti açısından bir etkisinin olmadığını, sendikal faaliyetlerini sürdürdüğünü ve sendikal izin günlerini kullandığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Üniversitede bilirkişi heyeti ile yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi heyet raporunda; davacının görevinin esaslı biçimde değiştirilmediği, ancak değişikliğin sendikal faaliyeti güçleştirme ihtimalinin bulunduğu, davacının sendika yönetim kurulunda bulunması nedeniyle amatör sendika çalışanı olarak kabul edilmesi gerektiği, buna göre işyeri değişikliğine açıkça rızasının bulunmadığı, işverence işyeri değişikliğinin objektif gerekçelerinin ortaya konmadığının tespit edildiği, davacının Tez- Koop İş Sendikasının şube sekreteri olduğu, görev değişikliğinin davacının sendikal faaliyetini zorlaştırdığı, davacının sendikal tazminata hak kazandığının anlaşıldığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının görev yeri değişikliğinin sendikal faaliyeti nedeniyle yapılıp yapılmadığı, davacı işçi tarafından işverence yapılan görevlendirme işleminin iptalinin istenip istenemeyeceği ve davacının sendikal tazminata hak kazanıp kazanmadığı konularındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi ile 115 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 6100 sayılı Kanun'un "Tespit davası" başlıklı 106 ncı maddesi şöyledir:

"(1) Tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir.

(2) Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır.

(3) Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz."

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 01.02.2012 tarihli ve 2011/10-642 Esas, 2012/38 Karar sayılı kararında "... Davacının hukuki ilişkinin derhal tespitinde menfaatinin (hukuki yararının) varlığı için öncelikle, davacının bir hakkı veya hukuki durumu güncel (halihazır) ve ciddi bir tehditle karşı karşıya olması gerekir. Bu tehdit çoğunlukla davalının davranışları ile ortaya çıkar. Bu tehdidin davacı için bir tehlike oluşturabilmesi, bu tehdit nedeniyle, davacının hukuki durumunun tereddüt içinde olmasına ve bu hususun, davacıya zarar verebilecek nitelikte bulunmasına bağlıdır. ..." şeklinde sonuca ulaşılmıştır.

4. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.05.2013 tarihli ve 2013/22-561 Esas, 2013/733 Karar sayılı kararında ise "... Davacının bir hakkı veya hukuki durumu güncel bir tehlike ile tehdit edilmiş olmalı; bu tehdit nedeniyle, davacının hukuki durumu tereddüt içinde olmalı ve bu husus davacıya zarar verebilecek nitelikte bulunmalı; yalnız kesin hüküm etkisine sahip olup, cebri icraya yetki vermeyen tespit hükmü, bu tehlikeyi ortadan kaldırmaya elverişli olmalıdır. Davacının tespit davası ile istediği hukuki koruma diğer dava çeşitlerinden birisi ile sağlanabiliyorsa, o zaman davacının tespit davası açmakta hukuki yararı yoktur. Bu şartların bulunmaması halinde tespit davası dinlenmez, davanın usulden (dava şartı yokluğundan) reddi gerekir. ..." denilmiştir.

5. Dairemizin 25.02.2021 tarihli ve 2021/667 Esas, 2021/5102 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir:

"...

Dairemizin yerleşik hale gelen içtihatları uyarınca; nakil işleminin iptaline ilişkin açılan bir davada işlemin iptaline karar verilemez ise de, hukuka aykırı olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre hukuka aykırılığın tespitine karar verilmesi mümkündür. Ne var ki; somut uyuşmazlıkta, davacının İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama esnasında emekli olduğu görülmektedir. İleride açılması muhtemel herhangi bir davada; gerektiğinde, nakil işleminin hukuka aykırı olup olmadığının değerlendirilmesine engel bir durum olmadığı ve emekli olan işçinin nakil işleminin iptali isteminde güncel ve hukuki bir yarar kalmadığı anlaşılmakla davanın bu gerekçe ile usulden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile işin esasına girilerek hukuka aykırılığın tespitine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. ..."

6. Dairemizin 28.10.2021 tarihli ve 2020/6508 Esas ve 2020/13903 Karar sayılı kararının konuya ilişkin bölümü şöyledir:

"... Kapsam dışı personel statüsünde olan davacı işçinin görev yerinin değiştirilmesine ilişkin işleme yazılı onayı yoksa da naklen atandığı yerde çalışmaya başlaması ve dava tarihine kadar aradan geçen zaman dikkate alındığında; yer değişikliğine davranışlarıyla zımnen rıza gösterdiği sonucuna varılmakla, davacının 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesi gereğince şekil eksikliğini ileri sürmesinin dürüstlük kurallarına aykırı olduğu anlaşılmakla;

...

3. Değerlendirme

1. İlâmın İlgili Hukuk başlığı altında yer verilen mevzuat ve yargısal içtihatlara göre görev değişikliği işleminin iptaline ilişkin açılan bir davada, işlemin iptaline karar verilemez ise de hukuki yararın varlığı durumunda işlemin hukuka aykırı olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre hukuka aykırılığın tespitine karar verilmesi mümkündür.

2. Somut uyuşmazlık bakımından, davacı Tez-Koop İş Sendikası üyesi olduğunu ve 2017 yılı Mayıs ayında ilgili Sendika Yönetim Kurulu üyeliğine seçildiğini, Yönetim Kurulunun kendi içinde yaptığı toplantıda davacının şube idari sekreterliği görevine getirildiğini, görevlendirmenin davalı Üniversiteye bildirildiğini, davacının şube idari sekreterliği görevi ile amatör sendikacı hakkı kazandığını, davalı ... tarafından görev yeri değişikliğinin sendikal faaliyetlerini engellemek için yapıldığını ileri sürerek davalı tarafça yapılan 21.10.2018 tarihli ve E119048 sayılı görevlendirme işleminin iptalini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davacının işyerinin davalı ... tarafından değiştirilmesine ilişkin yapılan değerlendirme yerinde ise de hukuka aykırılığın tespitine karar verilmesi gerekirken işlemin iptaline karar verilmesi hatalıdır.

3. Öte yandan davacı, hem 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 24 üncü maddesinden hem de 25 inci maddesinde öngörülen güvenceden yararlanamaz. Amatör sendika yöneticileri için öngörülen düzenleme 6356 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesinde yapılmış olup İlk Derece Mahkemesince 6356 sayılı Kanun'un 25 inci maddesinde öngörülen tazminatın ayrıca hüküm altına alınması da hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.