Logo

9. Hukuk Dairesi2023/13619 E. 2023/15570 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının Kuveyt'te çalıştığı davalı şirketten kıdem, ihbar, fazla mesai, yıllık izin, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücretleri alacakları talep ettiği alacak davasında, uyuşmazlığa uygulanacak hukuk, alacakların ispatı ve hesaplanması ile davacının iş sözleşmesinin tazminatı gerektirecek şekilde feshedilip feshedilmediği hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığa Kuveyt hukukunun uygulanması gerektiği, davacının iş sözleşmesinin istifa dilekçesi ile değil işveren tarafından feshedildiği, davacı tanık beyanları ve işyeri kayıtlarına göre hüküm altına alınan alacak kalemlerinde ve hesaplamalarında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2092 E., 2023/1748 K.

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 24. ... Mahkemesi

SAYISI : 2020/495 E., 2022/93 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Şirketin Kuveyt Havalimanı Projesinde kalıpçı ustası olarak çalıştığını, aylık net 473,00 KWD ücret ile anlaşarak çalışmaya gittiğini, fiilî olarak davacıya her ay ücreti karşılığı Kuveyt dinarı cinsinden ödeme yapıldığını, aylık ücret üzerinden anlaşma yapılmasına rağmen çalışılmayan günlerin ücretlerinin kesildiğini, 3 öğün yemek ve barınma, elektrik, temizlik hizmetlerinin işverence sağlandığını, genellikle 07.00-18.00, 07.00-21.00 ve 07.00-00.00 saatleri arasında çalışması bulunduğunu, iklimin sıcak olması nedeniyle 15 Mayıs-15 Ekim tarihleri arasında uygulanan gece vardiyası çalışma saatlerinin gündüz vardiyasına benzer ise de davacının 07.00’de başlayan mesaisi için saat ....00’da servise bindiğini, 1 saatinin yolda ve sabah yoklamasında geçtiğini, ayrıca servis ile kaldığı kampa dönmesinin 1 saat sürdüğünü, ayda 3 cuma günü olan hafta tatili gününde çalıştığını, Kurban ve Ramazan bayramlarında ilk gün hariç diğer günler ve ... bayram ve genel tatillerinde çalışmasına devam ettiğini, davalı Şirket tarafından düzenlenen sözleşme uyarınca işçiye yıllık 30 günlük izin verileceğini, bu izinlerini kullanılmadığını ve karşılığının da ödenmediğini, şantiyenin 28 Ağustos 2016 tarihinde açıldığını ve projenin bitme aşamasına geldiğini, bu nedenle davalı Şirketin şantiyede işçi sayısını azaltmaya başladığını, sonrasında Covid-19 salgınıyla beraber şantiyede işçilerin yemek, temizlik ve barınma gibi temel ihtiyaçlarının Şirket tarafından yeterli seviyede karşılanmadığını ve gerekli tedbirlerin alınmadığını, işçilerin toplu şekilde işten çıkartıldığını, gruplar hâlinde işçilik alacaklarının bir kısmı ödenmeden ...’ye gönderildiğini, resmî tatil sayılan günlerin bir kısmında çalıştırılmadığını ve çalıştırılmayan günlerin ücretlerinin ödenmediğini belirterek kısmi alacak davası olarak kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, eksik ödenen ücret, belirsiz alacak davası olarak fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının KWD cinsinden faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, uyuşmazlığın Kuveyt hukukuna göre Kuveyt mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiğini, davacının çalışmasının davalı ... İnş. San. Tic. AŞ’nin tüzel kişi ortak olarak yer aldığı ... İnşaat ... Şirketinde bulunduğunu, davalı Şirket ve ... İnşaat ... Şirketi arasında da ... hukuku anlamında herhangi bir organik bağın bulunmadığını, devamsızlık nedeniyle işveren tarafından haklı nedenle ... sözleşmesinin feshedildiğini, istifa etmiş sayılacağının kabulü gerektiğini, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, işin gerektirdiği hâllerde fazla çalışma yaptığını, fazla çalışılan saatlere ilişkin ücretlerin bordrolara yansıtılarak zamlı şekilde ödendiğini, her işçiye mutlaka haftada bir gün izin kullandırıldığını, bu durumun puantaj cetvellerinde sabit olduğunu, davacının ücretinin dava dışı işveren tarafından Kuveyt'te kurulu olan ve ...’de şubesi olmayan National Bank Of Kuwait isimli bankaya yatırıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu uyuşmazlığın yabancılık unsuru içermesi nedeniyle Kuveyt hukukun uygulanması gerektiği, ...'de faaliyet gösteren şirketlerin yurt dışındaki işleri yürütmek amacı ile şirket kurdukları ve ...'den götürdükleri işçileri bu şirketler üzerinde göstererek çalıştırdıkları ve bundan dolayı yurt dışında kurulan şirket ile ...'deki şirket ile arasında organik bağ olduğu, davalı Şirketin Kuveyt'teki işleri yürütmek amacı ile ... İnş. .... Şirketini kurduğu, her iki Şirket arasında organik bağ olması nedeni ile davacının işçilik alacaklarından sorumlu tutulduğu, dosya arasında bulunan 31.03.2019 tarihli yazı içeriğine göre davacının, kıdem tazminatı ve diğer alacaklarının ödenmesi koşuluyla işyerinden ayrılmak istediğini belirttiği, davacıya, davalı tarafından kıdem tazminatı ödendiği, davacının ... sözleşmesinin davacının vermiş olduğu dilekçeye istinaden feshedildiği belirtilmiş ise de yurda giriş çıkış kayıtlarına göre davacının söz konusu dilekçeyi verdiği tarihte hâlen davalı işyerinde çalışmakta olduğu, bu nedenle davacının ... sözleşmesinin 31.03.2020 tarihinde feshedildiği, kıdem tazminatı hesaplanırken davalı tarafından ödenen miktar mahsup edildiğinden, davacının herhangi bir fark kıdem tazminat alacağı kalmadığından bu talebin reddine karar verildiği, davalı tarafından ihbar süresi verilmediğinden ve ihbar tazminatının da ödenmediği anlaşıldığından, ihbar tazminatı da hesaplanarak hüküm altına alındığı, davacının fazla çalışma, hafta tatili alacaklarının Kuveyt kanunlarındaki düzenlemeler kapsamında hesaplandığı ve Kuveyt mevzuatına göre yapılan hesaplamada davacının söz konusu alacaklarının bulunduğu; ancak davalı tarafından sunulan ödeme belgeleri incelendiğinde davacıya fazladan ödemelerin yapıldığı, davacıya davalı tarafından fazladan ödenen kısmın neye ilişkin olduğu anlaşılamadığından alacakların muacceliyet sırasına göre fazladan ödenen miktarların bu alacaklardan mahsup edildiği, yapılan mahsup sonucunda davacının ... bayram ve genel tatil alacağı kalmadığından bu talebin reddine karar verildiği, davacının yıllık izin ücreti alacağı ile ücret alacaklarının ödendiği gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; karşı vekâlet ücreti ile karşılaşılmaması adına ıslah talebinin Kuveyt ... Kanunu kapsamında yapıldığını, İngilizce, Arapça ... sözleşmesinin davacıya imzalatıldığını, işçi lehine olduğundan ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacak talepleri yönünden Kuveyt ... Kanunu'nun uygulanmasını, diğer alacaklar yönünden ... hukukunun uygulanmasını talep ettiklerini, her iki hukuka göre yapılan seçenekli hesaplamaların da eksik olduğunu, zira davacının ücreti aylık olmasına rağmen çalışılmayan (Kuveyt kanunlarına göre 1 Ocak, Miraç Kandili, Mevlit Kandili, 25-26 Şubat, Kurban ve Ramazan bayramları) günlerin ücretinin hatalı şekilde kesildiğini, bordro veya fazla çalışma çizelgesinin usulune uygun olarak dosyaya sunulmadığından tanık anlatımları nazara alınarak sonuca gidilmesi gerektiğini, yolda ve yoklamada geçen sürelerin çalışma süresinden sayılması gerektiğini, %5 Genel Sağlık Sigortası işçi payı ile ücretin brütleştirilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurulmuştur.

2. Davalı vekili; dava dışı Şirket ile aralarında organik bağ bulunmadığını buna bağlı olarak husumet itirazında bulunulduğunu, Kuveyt ... Kanunu'nun 146 ncı maddesi kapsamında Kuveyt Çalışma Bakanlığına başvuru şartının yerine getirilmediğini, sadece işçilik alacaklarının hesaplanması yönünden Kuveyt ... Kanunu'nun uygulandığını, başvuru şartları konusunda uygulanmamasının hatalı olduğunu, ...'de kalınan sürelerin hizmet süresinden dışlanması gerektiğini, ... görme edimini 7 gün üst üste yerine getirmediğinden dava dışı işveren tarafından ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, buna bağlı olarak kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanılmadığını, ödenmeyen alacak bulunmadığı gibi davacı ile menfaat birliği içinde olan tanık anlatımına göre hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, yemek ve barınma yardımının 120,00 KWD olarak kabulünün hatalı olduğunu, alacaklara indirim uygulanmamasının hatalı olduğunu, davacı tarafın alacak taleplerinin ... hukukuna dayalı olmasına rağmen Kuveyt ... Kanunu'na göre ıslah talebinin çelişkili olduğunu, ülkeden ayrılma prosedürü sırasında ücretlerin tamamının ödendiğine ilişkin olarak işçiden belge aldığını, bu hususun MOSAL'dan sorulması gerektiğini, faiz ve türünün hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurulmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı işveren arasında orijinali İngilizce ve Arapça dilinde olan “The Public Authority For Manpower-İnsan gücü için kamu otoritesi” başlıklı ... sözleşmesinin düzenlendiğinin dosya kapsamından anlaşıldığı, ... sözleşmesinin Türkçe çevirisi yapıldığında sözleşmenin belirtili maddesi ile tarafların bir hukuk seçimi (Kuveyt ... hukuku) anlaşması yaptıkları, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un (5718 sayılı Kanun) 27 nci maddesinin birinci fıkrası hükmü kapsamında taraflar arasında bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğu ve mutad işyerinin de işçinin işini fiilen yaptığı yer olan Kuveyt olduğu; bu nedenle dava konusu uyuşmazlığa Kuveyt hukukunun uygulanmasının yerinde olduğu, birbirini destekler davacı tanık anlatımları ile dosya kapsamındaki istifa dilekçesinin yurt dışında ve pandemi döneminde alınmış olduğu bu suretle serbest irade ürünü olmadığının anlaşıldığı, Mahkemece ödenmediği belirlenen ihbar tazminatına hak kazanıldığının kabulünde hata bulunmadığı, davacı tanıklarının derdest (kesinleşmemiş) davaları olması nazara alındığında işyeri kayıtları kapsamında sonuca gidilmesi gerektiği, bu kapsamda işyeri kayıtlarına göre banka kaydı ile ödendiği belirlenen kısımların mahsubu ile ödenmeyen fazla çalışma ile hafta tatili ücreti alacaklarının hüküm altına alınması isabetli olduğu, alacakların işyeri kayıtlarına göre hesaplanması nedeniyle indirim uygulanmamasında, faiz belirlemesinde hata bulunmadığı gerekçeleri ile tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkili Şirket ile ... İnşaat ... Şirketi arasında organik bağ bulunmadığını, organik bağ olduğu düşünülse bile salt olarak organik bağın olmasının, bu ortaklığa mensup olan tüm şirketlerin işçilere karşı birlikte sorumluluğunu getirmeyeceğini, davacının ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarına hak kazanamayacağını, dosyadaki bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporu incelendiğinde görüleceği üzere hesaplamaların işyeri kayıtlarını esas almaktan çok uzak olduğunu, davacı işçiye talep edilen alacak kalemlerine ilişkin eksiksiz ödemeler yapılmış olmasına rağmen hatalı mahsup işlemi nedeniyle bakiye alacak kalemleri tespit edildiğini, yapılan ödemeler dikkate alınarak mahsup işlemi yapılması hâlinde davacı işçinin bakiye alacağı bulunmadığını, işbu hususla bağlantılı olarak da işyeri kayıtları esas alındığından takdiri indirim yapılmaması hususunun da tamamen hatalı olduğunu, her ay hangi alacak kalemine ilişkin ödeme yapıldığı sabit olduğundan işveren kayıtlarının esas alınması hâlinde davacının talep ettiği alacak kalemlerine ilişkin alacağı bulunmayacağını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, uyuşmazlığa uygulanacak hukuk, hüküm altına alınan alacakların ispatı ve hesaplanması ile davacının ... sözleşmesinin tazminatı gerektirecek şekilde son bulup bulmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 5718 sayılı Kanun'un 24 ve 27 nci maddeleri.

3. Kuveyt ... Kanunu hükümleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararların bozulması, 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.