"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 48. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1921 E., 2023/583 K.
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 12. ... Mahkemesi
SAYISI : 2016/497 E., 2018/675 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 31.10.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait yurt dışı projelerinde 2006-2015 yılları arasında elektrik formeni olarak net 2.250,00 USD ücretle çalıştığını, ücretten bağımsız olarak 200,00 USD prim ödemesi yapıldığını, ... sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak sona erdirildiğini, çalışmalarının haftada 7 gün 07.00 ile 19.00-20.00 saatlerine kadar devam ettiğini, ... bayram ve genel tatil günleri de çalıştığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davalı Şirkette ....09.2007 - 25.02.2008, 22.04.2008 - 25.02.2010, 27.....2011 - 12.01.2014 ve 28.02.2014 - 14.05.2015 tarihleri arasında çalıştığını, ücretinin brüt 2.250,00 USD olduğunu, davacının aralıklı çalışması nedeni ile bu dönemlerde kıdem tazminatına hak kazandığını kanıtlaması gerektiğini, her bir dönem çalışmanın bağımsız değerlendirilmesi gerektiğini, davacının ibraname verdiğini, ... bitimi nedeni ile ... sözleşmesinin sona ermesinde tazminata hak kazanmadığının Yargıtay kararları gereği olduğunu, davacının hesabına her ay fazla çalışma ile hafta tatili ve genel tatil alacaklarının yatırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; emsal dava dosyaları da değerlendirildiğinde davacının ücretinin net 2.250,00 USD olduğunu, davacının 20.04.2015 tarihinde ... sözleşmesinin ... bitimi nedeni ile sonlandırıldığı, 12.01.2014, 25.02.2010 ve 25.02.2008 tarihlerindeki fesihlerin de ... bitimi nedeni ile yapıldığı, ... bitiminin tazminatsız bir fesih nedeni olmadığı, buna göre davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacağı, davacı tanığı A. K.'nın çalışma saatlerinin başlangıç ve bitişlerine dair beyanda bulunmadığı, bu tanık beyanlarına bu nedenle itibar edilmediğini, dinlenen davacı tanık beyanlarından davacının 07.00-20.00 saatleri arasında çalıştığı, buna göre haftalık 24 saat fazla çalışma yaptığı, ayrıca iki haftada bir hafta tatili kullanabildiği gözetildiğinde hafta tatilinin 7.5 saati aşan 4 saatlik çalışmasının eklenmesi gerektiği, davacının ayda iki hafta tatilinde çalıştığı, dinî bayramların 1. günü dışında diğer ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; ihbar tazminatının 29.11.2017 tarihli bilirkişi kök hesap raporunun 1. seçeneğine göre, kıdem tazminatı alacağının 23.02.2018 tarihli bilirkişi ek hesap raporunun 1. seçeneğine göre, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil alacaklarının 23.04.2018 tarihli bilirkişi 1. ek hesap raporunun 1. seçeneğine göre karar verilmesi nedeniyle Mahkeme kararında ve hüküm gerekçesinde bir tutarsızlık ve dosya kapsamına aykırılık bulunduğunu, davalı tarafın bilirkişi raporuna karşı itirazlarını süresi geçtikten sonra sunduğunu, kanuni süresi içerisinde itiraz edilmemesi sebebiyle raporda tespit edilen hususların davalı aleyhine kesinleşmesi gerektiğini, tanık beyanlarının yetersizliği gerekçesi ile davacının fazla çalışma alacaklarının hesaplamadan dışlanmasının dosya kapsamına ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davanın belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacak şekilde ... sözleşmesinin sona ermediğini, alacak kalemlerine esas teşkil eden ücretin zaten brüt ücret olduğunu, aylık ücretin tekrar brüte çevrilerek fahiş hata yapıldığını, davacının çalıştığı tüm süre boyunca tüm çalışmaları karşılığı aylık ücretini ve de istihkakının tamamını, banka hesabından itiraz etmeksizin aldığını ve tüm ücret bordroları ile bir kısım imzalı bordrolarla da bu durumu kabul ettiğini, taraflar lehine hükmedilen karşı vekâlet ücretinin hatalı olarak hesaplandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında düzenlenen yurt dışı ... sözleşmesinde ücretin brüt ücret olduğuna yönelik açık bir düzenlemenin bulunmaması, davalı tarafın yurt dışı şantiyelerinde çalışan davacının topluluk sigortasından yararlanıp yararlanmadığı veya isteğe bağlı sigortalı olup olmadığı noktasında elinde bulunan belgeleri ibraz etmediği, ücret ödemelerinin ...'deki kanunlara göre ücret ve kesintiler hesaplanıp ...'deki bankalar aracılığıyla yapıldığı anlaşıldığından davacının ücretinin net 2.250,00 USD olduğu, Dairenin önceki görüşüne güvenilerek belirsiz alacak davası şeklinde açılan bu davada davalı vekilinin dava konusu alacaklar için belirsiz alacak davası açılamayacağı yönündeki istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, tüm çalışmalarının davalıya ait işyerlerinde geçmesi yanında her dönem için haklı davalı feshinin ispat edilememesi ve de bu çalışmalar arasındaki kesintinin 10 yıldan az olması nedeniyle sürelerin birleştirilerek değerlendirilmesinin gerekeceği, davalı Şirkete karşı davası olduğu beyan edilen davacı tanığı hakkında gerçek dışı beyanda bulunduğu yönünde ciddi ve inandırıcı deliller ileriye sürülüp ispatlanmadığı, kaldı ki bordrolardaki fazla çalışma tahakkuklarının gerçeği yansıtmamakla birlikte davalı işyerinde fazla çalışma yapıldığının işverence kabul edildiği anlamına geldiği, bu şekilde bordrolarda fazla çalışma tahakkukları bulunmasının davacı tanığı K. U.'nun beyanlarını destekleyen başka delil mahiyetinde olduğu, ücret bordrolarında gösterilen fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücreti tahakkuklarının davacının asıl ücretinin bir bölümünü oluşturduğu, tahakkuk bulunan aylar dışlanmadan ve mahsup yapılmadan hesap yapılması gerektiği, tanık K. U.'nun davacı ile birlikte çalıştıklarını beyan ettiği 2011-2013 Mayıs ayı arasındaki süreler dikkate alınarak bilirkişice fazla çalışma ücreti alacağının belirlendiği, bu tanığın çalışma süreleri sonrasında 13.05.2013-13.01.2014 tarihlerine ilişkin dinlenen tanık A. K.'nın çalışma saatlerine ilişkin beyanda bulunmadığı, her dosyanın kendi mevcut delil durumu ile değerlendirileceği dikkate alındığında tanık A. K.'nın fazla çalışma saatlerine ilişkin beyanda bulunmaması nedeniyle bu tanık beyanlarına göre fazla çalışma alacağı hesaplanmamasında bir isabetsizlik bulunmadığı, yine davalı vekiline ek raporun 22.05.2018 tarihli celsede elden tebliğ edildiği, davalı tarafın da bu rapora karşı süresi içerisinde 01.....2018 tarihinde UYAP üzerinden itirazlarını sunduğu dikkate alındığında davacı vekilinin fazla çalışma alacağına yönelik istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, vekâlet ücretinde hata bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; ücretin miktarı ile kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32, 41, 44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki numaralı paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
3. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş ve işyerinden çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
4. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması hâlinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı hâlde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazı kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
5. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
6. Aynı ispat kuralları hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücret alacakları için de geçerlidir.
7. Çalışma sürelerinin ispatı noktasında işverene karşı dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekir. Fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil alacaklarının ispatında salt davacı ile menfaat birliği içinde bulunan veya işverene karşı davası bulunan tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte başka delil ya da olgularla desteklendiği takdirde bu tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Bu çerçevede; işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, ... müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar başka delil ya da olgular olarak değerlendirilebilir.
8. Somut uyuşmazlıkta dava konusu fazla çalışma alacağı; davacının, bir hafta haftanın 6 günü 07.00-20.00 saatleri arası çalıştığı ve haftalık 24 saat fazla çalışma yaptığı, diğer hafta ise haftanın 7 günü 07.00-20.00 saatleri arası çalıştığı, hafta tatili normal çalışma saatini aşan 4 saatlik çalışmanın eklenmesi gerektiği kabul edilerek hesaplanmıştır.
9. Fazla çalışmanın ispatı konusunda, dosya içerisinde işyerindeki çalışma düzenini gösterir işyeri kayıtları bulunmadığından davacının fazla çalışmalarının davacı tanık beyanlarına göre kabulünde isabetsizlik yoktur. Ne var ki dosya kapsamında dinlenen tanıkların beyanları, yapılan işin niteliği ve dava dilekçesinde davacının çalışma saatleri olarak "hafta içi 7 gün sabah saat 07.00- akşam 19.00-20.00 e kadar hafta tatili, ... bayram ve genel tatil günlerinde de çalıştırılmış..." beyanı birlikte değerlendirildiğinde; davacının işyerinde çalışmasının 07.00-19.00 saatleri arasında olduğunun ispatlandığı kabul edilmelidir.
10. Yukarıda yapılan açıklamalara göre davacının; ispatlanan çalışma düzeni ile kanuni ara dinlenme sürelerine göre haftada 6 gün çalıştığında haftalık 18 saat, haftada 7 gün çalıştığında ise hafta tatili normal çalışma süresinin mahsubu ile haftalık 21 saat fazla çalıştığı gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.