Logo

9. Hukuk Dairesi2023/13706 E. 2023/18096 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının yurt dışı şantiyesinde çalışan davacının, işçilik alacakları davasında hangi ülke hukukunun uygulanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında akdedilen iş sözleşmesinde uygulanacak hukukun çalışılan ülke hukuku olarak kararlaştırılmış olması ve davacının davalıya ait Umman'da bulunan işyerinde çalışmış olması nedeniyle uyuşmazlığa Umman hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararları bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 48. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2614 E., 2023/791 K.

DAVA TARİHİ : 28.10.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

SAYISI : 2019/729 E., 2021/556 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı asılın yüksekte çelik montaj formeni olarak davalı Şirketin yurt dışında bulunan işyerinde ....10.2012-30.08.2018 tarihleri arasında çalıştığını, ücretinin net 2.150,00 USD olduğunu, hafta tatili yapmadan, yasal çalışma saatleri üzerinde çalıştığını, ... sözleşmesine haksız olarak son verildiğini ancak hak ettiği işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, belirsiz alacak davası açılamayacağını, davacı sadece yurt dışı inşaat projelerinde çalıştığı için uyuşmazlığın yabancı hukuk uygulanarak çözümlenmesi gerektiğini, ayrıca ücretinin belirlenmesinde yurt dışı çalışma olgusunun gözetilmesi gerektiğini, kaldı ki davacının müvekkili nezdinde ödenmeyen herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı işçi yurt dışında çalışmış ise de davalı işveren ... şirketi olup işyerinin merkezinin ... olduğu, davacının da ... Cumhuriyeti vatandaşı olduğu, tüm bunlara göre davalı vekilinin yargılama konusu davada yabancı hukukun uygulanması gerektiğine ilişkin talebi reddedilerek uyuşmazlıkta ... hukukunun uygulandığı, tarafların karşılıklı beyanlarına göre davacının ....10.2012 - 30.08.2018 tarihleri arasında 5 yıl, 10, 25 gün davalı işyerinde çalıştığı, tanık beyanları, emsal ücret araştırmaları ve işin yurt dışında yapılması ile davacının kıdemi birlikte değerlendirildiğinde davacının son net ücretinin 2.150,00 USD olduğu, davacının ... sözleşmesinin 29.08.2018 tarihinde feshedildiği, 30 gün ihbar öneli tanındığı, davacının kıdemi 3 yıldan fazla olduğu için ihbar öneli 56 gün olup ihbarın bölünmezliği ilkesi gereği verilen ihbar önelinin kabul edilmediği, davacının ... sözleşmesinin belirsiz süreli olduğu, ... sözleşmesinin ihbar tazminatını hak edecek şekilde sona erdiği hususunda bir tereddüt bulunmadığı, tanık anlatımlarına göre davacının 2017 yılına kadar haftalık 21,5 saat, 2017 yılından sonra 19,5 fazla çalışma yaptığı, dinî bayramlarda bir gün ve yılbaşı günlerinde izin kullanıldığı, bunun dışında ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı, ayda 2 hafta tatilinde çalıştığı, yapılan hesaplamaların tanık anlatımlarına dayanması nedeniyle %40 indirim uygulandığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf başvurusunda; dosyaya 15.09.2020 tarihinde sunulan dilekçenin ekinde yer alan davacı ile müvekkili Şirket arasında akdedilen ....10.2012 tarihli "Mavi Yakalı (Bedenen) Çalışan İçin ... Sözleşmesi" nin 16 ncı maddesinde "Uygulanacak Hukuk" başlığıyla Konukçu (Umman) ülke yasaları ve düzenlemelerinin uygulanacağı hususunda anlaşıldığını, bu nedenle işin yerine getirildiği yer hukukunun uygulanması gerektiğini, ancak Mahkemece bu yöndeki itirazları değerlendirilmeksizin Ülkemiz yasalarına göre davanın neticelendirilmesinin hatalı olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, bu sebeple davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerekirken esasına girilerek neticelendirilmesinin doğru olmadığını, davacının kıdem ve ihbar tazminatına karar verilmesinin doğru olmadığını, belirli süreli ... sözleşmeleriyle çalışanların kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, davacının aldığını beyan ettiği ücret ile ilgili iddialarını ispat edemediğini, aylık 2.150,00 USD sabit ücret aldığı değerlendirilerek hesap edilen alacakların hatalı olduğunu, dosyada davacı tarafından imzalanan ve ihtirazı kayıt içermeyen bordrolar olduğunu, bunlara göre davacının ne kadar ücret aldığının belli olduğunu, bilirkişinin davacıya bordrolarla yapıldığı belirli olan ödemeleri eksik mahsup ettiğini, tüm ödemeler bakımından mahsuplaşmanın yapılması gerektiğini, Şirketle karşı davası bulunan davacı tanığının beyanlarına itibar edilemeyeceğini, Mahkemece beyanına itibar edilen davacı tanıklarının her ikisinin de Şirkete karşı davası bulunduğunu, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda net ücreti brüte çevirirken davacı yurt içinde çalışıyormuş gibi değerlendirme yapıldığını, ücretten işsizlik primi düşülmesi gerektiğinin dikkate alınmadığını Mahkemece de bu tespite göre hüküm kurulduğunu, bunun da hatalı olduğunu, yurt dışında çalışan işçiler yönünden sigortalılık durumları tespit edilip prim kesintileri belirlenerek brüt ücrete ulaşılması gerektiğini ileri sürüp davanın reddine karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının davalı işverenin yurt dışı inşaat projelerinde belirsiz süreli ... sözleşmesiyle çalıştığı, ... sözleşmesini haklı nedenle feshettiği hususunda ispat yükümlülüğü üzerinde olan davalı işverenin haklı fesih savunmasını ispat edemediği, bu kabule göre davalı tarafın ihbar tazminatına ilişkin istinafının yerinde olmadığı ve alacak hesabının yapıldığı hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğu, davacı işçi yurt dışında çalışmış ise de davalı işverenin ... şirketi olduğu ve işyerinin merkezinin de ...'de bulunduğu, ... sözleşmelerinin niteliği gereği hukuk seçimi imkânının ancak işçi lehine ve sınırlı olarak tanındığının kabulü gerektiği, davada ... hukukunun ve 4857 sayılı ... Kanunu hükümlerinin uygulanmasında dosya kapsamına, emsal yargı kararlarına göre isabetsizlik bulunmadığı, ödemelerin ... bankası aracılığı ile yapıldığı gözetildiğinde ücret tespitinin doğru olduğu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2010/2-751 Esas ve 2012/2-387 Karar sayılı kararı uyarınca ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 255 inci maddesine göre aksine ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadıkça asıl olanın tanıkların gerçeği söylemiş olduklarının kabul edilmesi olduğu, bu kapsamda tanıkların doğruyu söylemediklerine dair ciddi ve inandırıcı delilin de dosyaya sunulmadığı ve tanık beyanlarına göre belirlenen işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, cevap ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; ... sözleşmesine hangi ülke hukukunun uygulanmasına gerektiğine, buna göre ihbar tazminatına hak kazanılıp kazanılmadığına, ücrete ve ücretin belirlenmesi yöntemine, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 107 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 27 nci maddesi şöyledir :

" (1) ... sözleşmeleri, işçinin ... işyeri hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olacağı asgarî koruma saklı kalmak kaydıyla, tarafların seçtikleri hukuka tâbidir.

(2) Tarafların hukuk seçimi yapmamış olmaları hâlinde ... sözleşmesine, işçinin işini ... olarak yaptığı işyeri hukuku uygulanır. İşçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapması hâlinde, bu işyeri ... işyeri sayılmaz.

(3) İşçinin işini belirli bir ülkede ... olarak yapmayıp devamlı olarak birden fazla ülkede yapması hâlinde ... sözleşmesi, işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir.

(4) Ancak hâlin bütün şartlarına göre ... sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşmeye ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri yerine bu hukuk uygulanabilir."

3. 5718 sayılı Kanun'un 2, 5, 8, 24, 40 ve 44 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Yabancılık unsuru, bir hukuki işlemi veya ilişkiyi ya da olayı birden fazla devletin hukuku ile irtibatlı hâle getiren unsurdur. İşçinin veya işverenin yabancı olması, işverenin işletme merkezinin yabancı bir ülkede bulunması, işçinin kendi işini ... olarak yabancı bir ülkede yapması veya ... ilişkisinin yabancı bir ülke ile sıkı irtibatlı olduğunun durumun genelinden anlaşılması gibi hâllerde ... sözleşmesinde yabancılık unsurunun bulunduğundan söz edilir.

2. 5718 sayılı Kanun'un 40 ıncı maddesine göre, ... mahkemelerinin milletlerarası yetkisini, iç hukukun yer itibarıyla yetki kuralları belirler. Aynı Kanun’un 44 üncü maddesi ise ... ... sözleşmesinden veya ... ilişkisinden ... uyuşmazlıklarda ... mahkemelerinin milletlerarası yetkisini tayin eden özel bir yetki kuralı getirmiştir. Buna göre, ... ... sözleşmesinden veya ... ilişkisinden ... uyuşmazlıklarda işçinin işini mutaden yaptığı işyerinin ...’de bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir. İşçinin, işverene karşı açtığı davalarda işverenin yerleşim yeri, işçinin yerleşim yeri veya ... meskeninin bulunduğu ... mahkemeleri de yetkilidir.

3. 5718 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin birinci fıkrasında hâkimin, ... kanunlar ihtilafı kurallarını ve yetkili olan yabancı hukuku resen uygulayacağı ve yetkili yabancı hukukun içeriğinin tespitinde taraflardan yardım isteyebileceği belirtilmiştir. Yabancı hukukun içeriğinin tespiti, özel ve teknik bir bilgiyi gerektirdiğinden, hâkim gerekirse bilirkişi incelemesine de gidebilir. Yabancı hukukun olaya ilişkin hükümlerinin tüm araştırmalara rağmen tespit edilememesi hâlinde ... hukuku uygulanır.

4. 5718 sayılı Kanun'un 5 inci maddesine göre yetkili yabancı hukukun belirli bir olaya uygulanan hükmünün ... kamu düzenine açıkça aykırı olması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz; gerekli görülen hâllerde ... hukuku uygulanır. Kamu düzeni müdahalesi sınırlı ve istisnai niteliktedir. ... kamu düzeninin ihlalini gerektirecek hâller, çoğunlukla emredici bir hükmün açıkça ihlali hâlinde düşünülecektir. Fakat her emredici hükmün ihlali hâlinde veya her emredici hükmü ihlal eden bir yabancı kararın ... kamu düzenine aykırı bulunduğunu söylemek olanaklı değildir (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 10.02.2012 tarihli ve 2010/1 Esas, 2012/1 Karar sayılı kararı). Örneğin; ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta ve genel tatil alacaklarına ilişkin hükümler iç hukukumuz bakımından emredici nitelikte olmakla birlikte, bunlara dair yabancı hukukun farklı düzenlenmeleri, sırf farklılıkları nedeniyle somut uyuşmazlıkta ortaya çıkan durum değerlendirilmeden 5718 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi uyarınca kamu düzeni müdahalesine neden olmaz. Keza uygulanması gereken yabancı hukukun işçiye ... hukukundan daha az koruma getirmesi de ... başına kamu düzeni müdahalesi için yeterli bir sebep değildir. Kanunlar ihtilafı hukukundaki kamu düzeni anlayışı, iç hukukun kamu düzeni anlayışından farklı ve daha dar kapsamlıdır.

5. Bir yabancı hukuk kuralı ... hukukunun temel değerlerine, ... genel adap ve ahlâk anlayışına, ... kanunlarının dayandığı temel adalet anlayışına ve hukuk siyasetine, 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nda yer alan temel hak ve özgürlüklere, milletlerarası alanda geçerli ortak ve kabul görmüş hukuk prensiplerine, ikili anlaşmalara, gelişmiş toplumların ortak benimsedikleri ahlâk ve adalet anlayışına, medeniyet seviyesine siyasi ve ekonomik rejimine aykırı olması hâlinde Kamu düzenimize aykırılığı söz konusu olabilir (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı, 10.02.2012 tarihli ve 2010/1 Esas, 2012/1 Karar). Örneğin yabancı hukukun, küçük çocukların çalışmasına ya da ücret ve diğer haklarda ırka dayalı ayrımcılık yapılmasına izin vermesi kamu düzenimize aykırıdır.

6. Yabancı hukukun uygulanmasını engelleyen diğer bir durum ise doğrudan uygulanan kurallardır. Müdahaleci normlar olarak adlandırılan bu kurallar, taraflardan ziyade, devlet organizasyonunun sosyal, ekonomik ve politik menfaatlerini gerçekleştirmeyi amaçlar. Bu açıdan vatandaş yabancı ayrımı gözetilmeden, yabancılık unsuru taşısın taşımasın, hukuk seçimi yapılsın yapılmasın, uygulama alanına giren her ilgili olay ve hukuki ilişkide mutlaka uygulanması gereken kurallardır (... ..., ... ... ... ..., Milletlerarası Özel Hukuk, ..., 2019, s.7; ..., B. ..., Milletlerarası Özel Hukuk, ..., 2020, s.155). ... hukukunda işçiyi koruyan her emredici kural, doğrudan uygulanan kural olarak nitelendirilmez; ayrıca Devlet organizasyonunun sosyal, ekonomik ve politik menfaatlerini de koruması gerekir. Bununla birlikte emredici hükümler ile doğrudan uygulanan kuralların ayırt edilmesi her zaman kolay değildir ve tartışmalıdır. Doğrudan uygulanan kurallara, kamu hukuku nitelikli ... güvenliği hükümleri, özel işçi gruplarını koruyucu hükümler ve yasal greve ilişkin hükümler ve asgari ücrete ilişkin düzenlemeler örnek olarak gösterilebilir (..., Milletlerarası Unsurlu ... ve Toplu ... Sözleşmelerine Uygulanacak Hukuk, ..., 2012, s.189-195). Devlet organizasyonun korunması, çoğu olayda ülke ile belirli bir şekilde irtibatlı ya da ülkede gerçekleştirilen ... sözleşmelerinde söz konusu olur. Örneğin, tamamen yurt dışından ifa edilen bir ... ilişkisinde ... hukukundaki asgari ücrete ilişkin kuralın uygulama alanına giren bir olay ya da ihtilaf söz konusu olmaz (... ..., “Yabancı Unsurlu ... Hukuku İhtilâfları ile İlgili Yargıtay Kararlarının Değerlendirilmesi”, ... ... Tanrıbilir, ... ... (Editörler), 10. Yılında Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun, ..., 2017, s.525-526; Belkıs Vural ..., “Yabancı Unsurlu ... Sözleşmelerinde For Devletinin Doğrudan Uygulanan Kurallarının Tespiti ve Uygulaması”, Yıldırım Beyazıt Hukuk ..., 2017/1, s. 286).

7. 5718 sayılı Kanun'un 27 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ... sözleşmesinin tarafları, sözleşme ile irtibatlı olsun olmasın diledikleri bir ülkenin hukukunu seçebilirler. Ancak tarafların seçmiş oldukları bu hukuk düzeninin, işçinin ... işyeri hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olacağı asgari korumanın altında kalması hâlinde ... işyeri hukuku uygulanır. Bu durumda, seçilen hukuk ile ... işyeri hukuku arasında bir yararlılık karşılaştırması yapılmalıdır (... ..., “5718 sayılı Kanunu'na Göre ... ... Uygulanacak Hukukun Tespiti”, ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi ..., Cilt XI, 2007, Sayı 1-2, s.153; A. ... ..., “... İşyeri Kavramı ve MÖHUK m.27/f.3’ün Uygulanması Sorunu”, ... Hukuk Fakültesi ..., Cilt 8, 2018, Sayı 2, s.211-212; ..., s.89-100). ... işyeri, işin zaman ve içerik olarak ağırlıklı ifa edildiği işyeridir. Başka bir anlatımla ... işyeri, işçinin işini fiilen yaptığı yerdir. İşçinin ücretinin ne şekilde ve hangi para biriminden ödendiği ... işyerinin belirlenmesi açısından belirleyici değildir. İşçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapması, örneğin montaj için yurt dışında görevlendirilmesi durumunda, bu işyeri ... işyeri sayılmayacaktır. Geçici çalışmanın ne kadar olacağı her olayın özelliğine göre hâkim tarafından belirlenmelidir. İşçi sadece yabancı ülkede çalışmak için işe alınmışsa ya da işveren çalışmak üzere yabancı ülkeye gönderdiği işçisini geri alma niyetinden veya işçi geri dönme niyetinden vazgeçerse, yabancı ülkeye gönderilen işçinin fiilen çalıştığı yer, ... işyeri hâline gelir (... ..., ... ..., “Birden Fazla Ülkede İfa Edilen ... Sözleşmelerinde ... İşyerinin Tespiti”, Terazi Hukuk ..., 2020, Sayı 169, s.1822-1824; ..., s.118-137; ..., s.217).

8. Yabancılık unsuru taşıyan ... sözleşmelerinde taraflar uygulanacak hukuku seçmemişlerse veya yapmış oldukları hukuk seçimi anlaşması herhangi bir sebepten geçerli değilse, işçinin işini ... olarak yaptığı işyeri hukuku uygulanır. 5718 sayılı Kanun'un 27 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince işçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapması hâlinde, bu işyeri ... işyeri sayılmaz. İşin birden fazla ülkede ifa edilmesinde de ... işyerinin tespitine çalışılmalıdır. Bu hâlde ... işyeri, Avrupa Birliği Adalet Divanı kararlarında ve doktrinde belirtildiği üzere, işçinin işini ifa faaliyetlerini veya ifa faaliyetlerinin çoğunluğunu gerçekleştirdiği yer, işçinin esas olarak işverene karşı yükümlülüklerini yerine getirdiği yer, işçinin işini ifa etmek üzere hangi ülkede daha çok zaman geçirdiği, işin organize edildiği yer, işin esas kısmının ve ağırlıklı bölümünün yapıldığı yer gibi kriterlerden hareket edilebilir (Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi, 18.09.2019 tarihli ve 2016/9339 Esas, 2019/16564 Karar sayılı kararı; ..., ..., s.1822-1824). Ancak aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre işçinin işini belirli bir ülkede ... olarak yapmayıp devamlı olarak birden fazla ülkede yapması hâlinde ... sözleşmesi, işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir. Esas işyeri ile kastedilen, işverenin işyeri merkezinin bulunduğu ülkedir. Örneğin açık denizlerde görev alan gemi adamları bakımından esas işyerinin bulunduğu ülke hukuku önem taşır. Maddenin dördüncü fıkrasında ise hâlin bütün şartlarına göre ... sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşmeye ... işyeri hukuku ve işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukuku yerine bu hukukun uygulanabileceği ifade edilmiştir. Daha sıkı ilişkili hukukun uygulanmasındaki en önemli unsur, işçinin menfaatidir (..., s.147). Örneğin, işçinin sosyal çevresinin ...’de bulunması, ...’nin sosyal güvence sistemi içinde yer alması, ücretinin ...’de ve ... lirası üzerinden ödenmesi, işverenin ... olması, ... sözleşmesinin ... hukukuna özgü kurumlar gözetilerek düzenlenmesi, ... hukukuna tâbi daha önceki bir ... sözleşmesine gönderme yapılması, ... sözleşmesinin Türkçe kaleme alınması gibi unsurların tamamının ya da önemli bir bölümünün varlığı hâlinde, ... sözleşmesinin ... hukuku ile sıkı ilişki içinde olduğu sonucuna varılabilir (..., s.152).

9. Sözleşmenin belirli süreli olarak yapılıp yapılamayacağı, sözleşmenin sona ermesi nedeniyle işçinin hak kazanacağı tazminatlar, fazla çalışma, yıllık izin, işverence yapılan uygulama ve ödemelerin niteliği, zamanaşımı gibi hususlar 5718 sayılı Kanun'un 27 nci maddesi uyarınca tayin edilen hukuka göre değerlendirilmelidir. Hafta tatili, dinî ve millî bayram günleri ve ücretlerini düzenleyen hükümler, doğrudan uygulanan kuraldır; ancak uygulama alanına giren ... ilişkilerine uygulanır. Örneğin tamamen yurt dışında ifa edilen bir ... ilişkisinde, dinî ve millî bayram günleri ... hukukuna göre belirlenemez (..., s. 528; ... ..., ... ..., “...’den Yurt Dışına Götürülen İşçiler Hakkında Yargıtay Kararının Değerlendirilmesi”, ... Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku ..., Cilt 13, 2016, Sayı 50, s.971-972).

10. Somut uyuşmazlıkta; davacı taraf davalının yurt dışında bulunan şantiyelerinde çalıştığını ve ücretinin USD cinsinden ödendiğini ileri sürerek talep ettiği işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir. Davalı işveren ise ... sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığa taraflarca seçilen ülke hukukunun uygulanması gerektiğini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, davalı vekilinin bu savunmasına değer verilmeksizin uyuşmazlığa ... hukuku uygulanmak suretiyle yargılama sonuçlandırılmıştır. Bölge Adliye Mahkemesince de davalı işverenin ... şirketi olması ve işyeri merkezinin ...'de olması, ücretin ... bankası aracılığı ile ödenmesi nedenleri ile ... hukukunun uygulanmasının yerinde olduğu kabul edilmiştir. Ne var ki İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerince varılan bu sonuç dosya kapsamına uygun düşmemiştir.

11. Dosya kapsamına göre davacı işçi, ....10.2012-30.08.2018 tarihleri arasında davalının yurt dışındaki işyerlerinde çalışmış olup taraflar arasında, ....10.2012 tarihli ... sözleşmesi düzenlenmiştir. Bu sözleşmenin ücrete ilişkin 3 üncü maddesinin (1) inci bendinde aylık temel ücretin... kanunlarına göre hesaplanacak olan normal çalışma saat ücreti üzerinden ödeneceği, (2) nci bendinde çalışma süresinin haftalık 45 saat (5 gün 9 saat, 6. ve 7. günler dinleme günü) olduğu, (3) üncü bendinde, yapılan fazla çalışma ücretinin çalışana... kanunlarına göre ödeneceği düzenlenmiş olup resmî tatil günleri için herhangi bir belirleme yapılmayarak proje şart ve koşullarına atıf yapılmış, 6 ncı maddesinde yıllık izin, 12 nci maddesinde feshe ilişkin düzenlemeler yapılmış, "Uygulanacak Hukuk" başlıklı 16 ncı maddesinde ise çalışılan ülke mevzuatı ve düzenlemelerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre tarafların ... sözleşmesi ile bir hukuk seçimi anlaşması yaptıkları açıktır. Davacı işçi, dava konusu alacakların ait olduğu çalışma dönemlerinde davalıya ait Umman'da bulunan işyerinde çalışmış olup bu durumda ilgili dönemlerde ... işyerinin de işçinin işini fiilen yaptığı... olduğu sabittir.

12. Davacının çalışma dönemi için tarafların ... sözleşmesi ile hukuk seçimi anlaşması yaptıkları açıktır. Bu nedenle yurt dışı ... sözleşmeleri ile seçilen hukuk uygulanmalıdır. Hâl böyle olunca, ... hukukunda uzman bir bilirkişiden de denetime elverişli rapor alınmak suretiyle dosya kapsamındaki delil durumu birlikte değerlendirilerek dava konusu alacaklar hakkında, usuli kazanılmış haklar da gözetilerek bir karar verilmesi gerekmektedir. Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.