Logo

9. Hukuk Dairesi2023/13846 E. 2023/12245 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı Bakanlığın yetki tespit kararına karşı açılan davada, davacının yetki tespitinde dikkate alınmayan diğer işyerlerinin farklı işkolunda faaliyet gösterdiğine dair itirazının kabul edilip edilmeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yetki tespit başvurusu tarihindeki işçi ve üye sayıları, işten çıkış bildirimlerinin saati, sendika üyelik kayıtları ve işkolu itirazının bir sonraki dönem için geçerli olacağı hususları değerlendirilerek, davalı Sendikanın yetki şartlarını sağladığı ve Bakanlığın yetki tespitinin yerinde olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/694 E., 2023/973 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi

SAYISI : 2022/769 E., 2023/36 K.

Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda ... Anadolu 4. ... Mahkemesinin 05.04.2022 tarihli ve 2022/270 Esas, 2022/352 Karar sayılı kararı ile ... ... Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Yetkisizlik kararının istinaf edilmesi sonrası Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ... ... Mahkemesinin yetkili olduğuna karar verilmiş, temyiz üzerine yapılan incelemede karar Dairemizin 12.10.2022 tarih ve 2022/12917 Esas 2022/11890 Karar sayılı ilâmı ile onanmış, dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesi talebi sonrası yetkili İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirketin ...'da bulunan (0061841.45) ve (1074228.045) sicil numaralı iki fabrika ile ...'da bulunan (1001860.034) sicil numaralı satış biriminden oluşan bir organizasyon olduğunu, (0061841.45) sicil numaralı birimin asıl işyeri olduğunu, diğer fabrika ve satış birimlerinin ise asıl işyerine bağlı işyerleri olduğunu, işverenin aynı organizasyon içinde üç birimden oluşan ... işyeri olmasına rağmen sadece (0061841.45) sicil numaralı işyeri dikkate alınarak çoğunluk tespitinin yapılmasının hatalı olduğu gerekçesiyle davalı Bakanlığın 23.02.2022 tarih ve 98911 sayılı yetki tespiti kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... (Bakanlık) vekili cevap dilekçesinde; 23.02.2022 tarih ve 98911 sayılı olumlu yetki tespitinde (0061841.045) sicil numaralı ve ... adresinde bulunan işyerinin kapsama alındığını, dava dilekçesinde belirtilen (1074228.045) ve (1001860.034) sicil numaralı işyerlerinin ise farklı işkollarında yer aldığını, yetki tespiti için başvuran Sendika ile aynı işkolunda yer almayan söz konusu işyerlerinin yetki tespitine dâhil edilmesinin 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'na (6356 sayılı Kanun) aykırılık oluşturacağını, davacının bu itirazının işkolu itirazı niteliğinde olduğunu, düzenleme gereği, işkolu itirazının işbu davada ileri sürülemeyeceğini, hukuk devleti kavramı çerçevesinde hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkeleri nazara alındığında, uyuşmazlığın yetki tespiti için başvuru tarihindeki şartlara göre değerlendirilmesi gerektiğini, farklı işkollarında yer alan işyerlerinin ... bir işyeri yahut işletme niteliğinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Sendikanın işkolu sendikacılığında, farklı işkollarında bulunan işyerlerinde yetki alabilmesi bir yana üye kaydedilebilmesinin bile mümkün olmadığını, 6356 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi gereği yetki sürecinin başlamasından sonra yapılan işkolu itirazlarının ancak bir sonraki toplu ... sözleşmesi sürecinde dikkate alınacağını, davacının örgütlenmeyi zorlaştırmak için kurduğu yapıya dair itirazlarının hukukun temel prensiplerine göre dinlenemeyeceğini, davacının bağlı işyeri dediği işyerinin bir başka işkolunda olduğunu, işbu davayı uzatmaya ve sendikalı işçileri işten çıkarmaya devam etmesi için gereksiz yargılama süresinin davacıya tanınmamasını, davanın salt toplu sözleşme sürecinin pazarlık noktasına gelmesini geciktirmek ve sendikal örgütlenmeyi sonlandırma amacını taşıdığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının olumlu yetki tespitine dair itirazlarının yetki tespitinde dikkate alınmayan diğer işyerlerine dair işkolu itirazının bekletici mesele yapılması ve yetki tespitine esas sayıda gösterilen işçi ve üye sayılarında hata olduğu noktalarında toplandığı, dava dilekçesinde belirtilen ve yetki tespiti kararında bulunmayan (1074228.045) ve (1001860.034) sicil numaralı işyerlerinin farklı işkolunda faaliyet gösterdiği, davacının bildirdiği tüm işyerlerinin yeter sayıda nazara alınmasına dair itirazın özünde bir işkolu tespiti davasında söz konusu olduğu ve işbu davanın konusundan farklılık gösterdiği, ayrıca işkolu tespiti davasının devam eden yetki tespiti sürecini etkilemeyeceği ve sonraki dönem için geçerli olacağı, bu nedenle bu işyerlerinin yetki tespitinde değerlendirilmemesinin yerinde olduğu, davacının dava dilekçesinde belirttiği G. Ç. ve A.D. isimli işçilerin çıkışlarının geriye dönük olarak yetki başvuru tarihinden sonra bildirildiği bu nedenle bu işçiler yönünden yapılan itirazın yerinde olmadığı, dava dilekçesinde isimleri belirtilmeden işaret edilen işçiler yönünden dosya kapsamındaki belgelerin incelendiği, S.D., S.Y., M.E.G., H.A., A.A., H.M., T. Ö. isimli işçilerin çıkışlarının yetki başvuru tarihinde Kuruma bildirilmediğinin anlaşıldığı, bu nedenle davacının bu yöndeki itirazlarının da yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; işyeri ve işletme itirazları konusunda keşif ve bilirkişi heyeti ile inceleme yapılmadığını ve eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, çalışan sayısı ile üye sayısının tespit edilmediğini, sendika yetkisinin tespitine ilişkin işbu davada sendikalı olmadığı hâlde sendikalı olarak gösterilen, çalışmadığı hâlde davalı Şirkette çalışıyor olarak gösterilen işçilerin davalı Sendika tarafından gönderilen üye giriş belgelerinde yer aldığını, davalı Bakanlık ve Sendika tarafından dosyaya ibraz edilen belgelerde İ.D. ve H.U.'nun isimlerinin mükerrer olarak yer aldığını ve bu şekilde üye sayısının usulsüz bir şekilde arttırıldığını, yine 10 işçiye ait üye fişlerinde üyeliğe müracaat tarihinin tespit tarihinden çok sonra olmasına rağmen üyeliğe kabul tarihinin yetki tespit tarihi olarak yazılarak üye olmadığı hâlde yetki talep tarihinde üyeymiş gibi üye sayısının arttırıldığını, dosyaya Bakanlık yetki tespitine esas üye listesi ile aynı tarihli güncel üye listesinin müvekkiline tebliğ edilmediğini, davacı Şirkette çalışan sayısının hatalı olduğunu, yetki tarihi itibarıyla Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) güncel listesi incelendiğinde çalışan sayısının çok daha yüksek olduğunu, birçok işe iade davasının bulunduğu ve bunların da beklenmesi gerektiğini, davalı Sendika tarafından 21.02.2023 ve 22.02.2022 tarihli olmak üzere iki yetki başvuru talebi bulunduğunu, davalı Bakanlık tarafından ilk başvuru hakkında bir karar verilmeden ikinci başvurunun değerlendirmeye alınarak yetki belgesi tanzim edildiğini beyanla İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; prosedür dosyası ve yetki döküm listesinin Bakanlıktan yeniden istendiği, SGK'dan işten ayrılış yapanların işten ayrılış bildirgelerinin getirtildiği, bu belgeler, Sendika cevabi yazısı, kayıtlar ve davalının istinaf sebeplerine göre yapılan incelemede yetki tespit başvuru tarihi itibarıyla, davaya konu işyerinde 295 işçi çalıştığı, 149 işçinin davalı ... Sendikasının üyesi olduğu, sendika üye çoğunluğunun yarıdan fazla olduğu, Bakanlığın davalı Sendikanın başvuru tarihi itibarıyla toplu ... sözleşmesi yapabilmek için gereken çoğunluğu sağladığı yönündeki tespitin doğru olduğu, bir kısım işçilerin tespit yapılan tarihte ... sözleşmelerinin feshedildiği, dava dilekçesinde ve istinaf dilekçesinde ismi zikredilen ve başvuru tarihinde işyerinde çalışmadığı belirtilen söz konusu 8 işçinin çıkış bildirimlerinin tamamının başvuru tarihinde yapıldığı, ancak davalı Sendikanın başvuru saatinin 12.07 olduğu ve tüm çıkış bildirimlerinin saat 12.07'den sonra yapıldığı, bu nedenle bu çıkış bildirimlerinin çalışan ve sendikalı işçi sayılarının tespitinde dikkate alınmasının mümkün olmadığı, davacının istinaf dilekçesinde bildirdiği İ.D. isimli kişinin Bakanlık tarafından gönderilen yetki döküm listesinde çalışan ve sendikalı olarak yer almadığı, dolayısıyla 295 ve 149 sayılarına dâhil olmadığı, davacı tarafça istinaf dilekçesinde bildirilen 10 işçinin başvuru tarihinde ve sonrasında istifa ettiği ancak bir aylık kanuni süre yönünden üyeliklerinin devam ettiği süreçte tekrar sendikaya üye oldukları ve bu nedenle üyelik fişlerinde başvuru ve onay tarihlerinin ikinci kez sendikaya üyelik tarihleri olarak görüldüğü, davalı Sendika tarafından 22.02.2022 tarihi itibarıyla başvuru yapıldığı ancak 23.02.2022 tarihinde yapılan ikinci başvuruyla ilk başvurunun işlemden kaldırılmasının talep edildiği, bu nedenle de ilk başvuru hakkında işlem yapılmadığı, Sendikanın başvurusunu geri çekmesine ve yeniden başvuru yapmasına yasal bir engel bulunmadığı, Bakanlığın davalı Sendikanın yetki tespit başvuru tarihindeki kayıtları esas alarak yaptığı yetki tespitinin 6356 sayılı Kanun'un 2, 5 ve 34 üncü maddeleri uyarınca yerinde olduğu, mevcut yetki uyuşmazlığında işkoluna yönelik itirazın ancak bir sonraki dönem için geçerli olabileceği, işçi Sendikasının Bakanlık kayıtlarına güvenerek örgütlenme faaliyetini yürüttüğü ve çoğunluk tespitine dair talepte bulunduğu, yetki tespit başvuru tarihinden sonra ileri sürülen işkolu itirazının dikkate alınmasının hukuki belirlilik ve hukuki öngörülebilirlik ilkelerine aykırılık teşkil edeceği, bu nedenle işyerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmamış olmasının eksik inceleme olarak değerlendirilmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilli temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:

“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:

“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.

(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.

(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.

(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.

(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:

“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.

(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.

(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.

(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.