"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/818 E., 2023/2405 K.
DAVA TARİHİ : 24.06.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 24. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/422 E., 2021/819 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 30.03.2017 tarihli öğretim üyesi sözleşmesi ile davalı Türk Eğitim Derneği (TED) Üniversitesi Rektörlüğü Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde çalışmaya başladığını, 16.07.2019 tarihinde davalı işyerinin kadınlar tuvaletinde yaşandığı iddia edilen bir olayla ilgili hakkında disiplin soruşturması başlatıldığını, müvekkili hakkında haksız isnat sebebi ile açılan soruşturma devam ederken 19.07.2019 tarihinde güvenlik görevlisi tarafından okula girişinin yasaklandığının kendisine söylendiğini, psikolojik baskı ve dayatmalar sebebiyle 22.07.2019 tarihinde istifa etmek zorunda kaldığını, ... yönetiminin soruşturmanın gizliliğini ihlal edecek şekilde müvekkili hakkındaki iddiaları gerçekmiş gibi kabul etmesi ve iddiaların bu şekilde yayılmasına müsaade etmesinin kötüniyetinin bir göstergesi olduğunu, bu tutum nedeniyle müvekkilinin ..., şeref ve haysiyetinin zarar gördüğünü, toplum içindeki saygınlığının zedelendiğini, soruşturma neticesinde 13.11.2019 tarihinde müvekkilinin soruşturma konusu suçu işlediğine yeterli kanıt olmadığına ve bu nedenle herhangi bir disiplin suçunun oluşmayacağına karar verilerek soruşturma işleminin kapatıldığını ileri sürerek kıdem tazminatı ile iş sözleşmesinden kaynaklanan 3 aylık cezai şart, 8 aylık bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminat ve manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; yaşanan olayla ilgili davacının 19.07.2019 tarihinde görüşmeye çağrıldığında olayı inkâr etmeyip herhangi bir yorumda bulunmadığını, kendisinin istifa etmek istediğini söylediğini ve istifa dilekçesinin 22.07.2019 tarihinde işleme alındığını, istifaya zorlanma iddiasının gerçeği yansıtmadığını, disiplin soruşturmasının usulüne uygun ve gizli olarak yürütüldüğünü, davacının iş sözleşmesini süresinden önce kendisinin sona erdirmesi nedeniyle cezai şart alacağı bulunmadığını, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu uyarınca davacı hakkında disiplin soruşturması yürütülmesinin mevzuat gereği olup davacının kişiliğine yönelik haksız bir saldırı niteliğinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı hakkında yapılan şikâyet üzerine davalı ... tarafından başlatılan soruşturma neticesinde davacının görüşme yapılmak üzere Rektör odasına çağrıldığı, davacının herhangi bir beyanda bulunmaksızın odadan ayrıldığı ve istifa dilekçesi sunduğu, istifasının baskı ile alındığına ilişkin kendi soyut iddiası dışında delil bulunmadığı, kendi iradesi ile istifa ederek işten ayrıldığından kıdem tazminatına hak kazanamadığı, iş sözleşmesini haklı neden bulunmaksızın istifa ile sona erdirmesi nedeniyle bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminata ve cezai şart alacağına hak kazanamadığı, davacı ile ilgili olarak gelen şikâyetin işleme alınarak soruşturma başlatılmasının davacının kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, disiplin soruşturması sonucunda davacının herhangi bir ceza almamasının da bu sonucu değiştirmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; disiplin soruşturmasının usulüne uygun yürütülmediğini, davalı ... Üniversitesinin peşin hükümlü davranarak kendisini suçlu ilan ettiğini, müvekkilinin istifasının tamamen davalı yönetiminin davacı üzerinde baskı kurması nedeniyle olduğunu, tanıkların gerçek dışı ve çelişkili beyanlarda bulunduklarını, soruşturma başlangıcında gizliliğin ihlal edildiğini, gizli tutulması gereken kamera kayıtlarının sistemli bir şekilde tanıklara çarpıtılarak aktarıldığını, peşin hükümle davacının suçlu olduğu algısı yaratılarak kişilik haklarının saldırıya uğratıldığını, erkek olması nedeniyle yaşanan olayla ilgili ayrımcılık yapıldığını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya kapsamına göre davacının baskı altında istifa dilekçesi verdiği iddiasını ispatlayamadığı, iş sözleşmesi istifa suretiyle sona eren davacının cezai şart alacağına ve bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminata hak kazanamadığı, davacının tuvalet kabinin alttan cep telefonu ile izlenme iddiasından kaynaklanan soruşturma nedeniyle kişilik haklarının zedelendiği iddiasını da ispatlayamadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının iş sözleşmesinin feshi ve buna bağlı olarak kıdem tazminatı ile cezai şart alacağına ve bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminata hak kazanıp kazanmadığı ve manevi tazminat koşullarının bulunup bulunmadığı hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56, 179, 420 ve 438 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.