"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/729 E., 2023/966 K.
DAVA TARİHİ : 10.05.2017
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yalova İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/165 E., 2023/20 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafındann istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı ... (Belediye) bünyesinde 01.07.2010 tarihinden bu yana çalıştığını, davacının daha önce açmış olduğu Yargıtay tarafından onanarak kesinleşen davada davacının, davalı ... işçisi olduğunun tespit edildiğini, 01.07.2010 tarihinden itibaren alacaklarının da aynı şekilde hesaplanarak ödenmesi gerektiğini belirterek fazla çalışma, yıllık izin, ücret farkı alacaklarının ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan gıda yardımı, bayram yardımı, giyim yardımı, öğrenim yardımı, banka promosyonu fark alacaklarının, yemek ücreti fark alacağının, yakacak yardımı fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, Yalova İş Mahkemesinin tespit kararı ile davacının "Yalova Belediyesi işçisi sayılması gerektiğinin tespitine" ilişkin kararının davacı işçinin Belediyenin işçisi olduğu anlamına gelmediğini, davacının Belediyedeki kadrolu işçilerle aynı hakları talep edemeyeceğini, hâlen Belediyenin ihaleyle verdiği hizmet alım işini yürüten şirketin işçisi konumunda olduğunu, husumet itirazında bulunduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının baştan itibaren belediye işçisi sayılmasına dair kararın Yargıtay tarafından da onanarak kesinleştiği, diğer taraftan emsal gösterilen Belediye işçilerinin günlük brüt ücretleri davacının ücretinden daha düşük olduğu gibi toplu iş sözleşmesinde belirlenen taban ücretin de davacının günlük brüt ücretinden düşük olduğu, davacının sendikaya 28.01.2014 tarihinde üye olduğu ancak bu üyeliğin davalı Belediyeye bildirilmediği anlaşıldığından, üyelik bildirimi yapılmayan işçinin sendikal haklardan yararlanmasının mümkün olmadığı, bu nedenle talep edilen alacaklara hak kazanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalı tarafından emsal olarak bildirilen işçilerin müvekkili ile aynı pozisyonda çalışan işçiler olmadığını, farklı birimde çalışan işçilerin bordrolarının dikkate alındığını, davalının emsal olarak en düşük ücretli işçiyi emsal olarak gösterdiğini, muvazaa kararı öncesinde sendika üyeliğinin davalı Belediyeye bildirilmesinin hukuken mümkün olmadığını, üyelik bildiriminin sendika cevabında da anlaşıldığı üzere yasal engel nedeniyle yapılmadığını, sendika üyesi olmasa da emsal işçiler dikkate alınarak fark ücretin hesaplanmasının gerektiğini, toplu iş sözleşmesinden yararlanmayan işçilerin emsal alınması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı işverene ait işyerinde toplu iş sözleşmesi kapsamında olmayan emsal işçi bulunmadığının davalı Belediyenin 24.05.2022 tarihli yazısından anlaşıldığı, ayrıca 28.01.2014 tarihinde Sendikaya üye olan davacının sendika üyeliği davalı işverene bildirilmediğinden toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanmasına kanun gereği imkân bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesinin toplu iş sözleşmesi kapsamında olmayan emsal işçinin tespit edilemediği gerekçesine karşılık somut bir işçinin emsal olarak gösterilemediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının davalı Belediyenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanma şartlarını taşıyıp taşımadığı, davacı işçiye emsal Belediye işçisi bulunup bulunmadığı ile davacının muvazaa nedeniyle fark alacaklara ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan diğer alacaklara hak kazanıp kazanmadığı noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedinci ve sekizinci fıkraları ile 32, 41, 53, 59 uncu maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi hükümleri.
3. Dairemizin 23.02.2017 tarihli ve 2016/19167 Esas, 2017/2461 Karar sayılı ilâmı.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.