"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
SAYISI : 2019/26 E., 2020/58 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen itirazın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; kapanan Çavundur Belediye Başkanlığının aidat borçları nedeniyle Kurşunlu Asliye Hukuk (...) Mahkemesinin 2014/15 Esas sırasında ve kapanan Hacımuslu Belediye Başkanlığının borçları nedeniyle de Kurşunlu Asliye Hukuk (...) Mahkemesinin 2014/16 esas sırasında kayıtlı belirsiz alacak davalarını açtıklarını ancak Mahkemenin hukuki yarar yokluğundan davayı reddettiğini, bu arada Çavundur ve Hacımuslu Belediye Başkanlıklarının, 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (6360 sayılı Kanun) hükümleri çerçevesinde kapandığını, tüm hak ve borçların davalı Kuruma geçtiğini, kapanan Belediyelerin aylık toplamlar hâlinde çizelgelerinin ilgili dosyalarda yer aldığını, davalı Kurumun faiz de dâhil olmak üzere, takip tarihi itibarıyla toplam borcunun 51.278,75 TL olduğunu, davalı tarafın borcu olmadığına dair itirazının hiçbir haklı gerekçesi olmadığını ileri sürerek Kurşunlu İcra Müdürlüğünün 2015/16 sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili aleyhine Kurşunlu Asliye Hukuk (...) Mahkemesinde açılan 2014/15 ve 2014/16 Esas sayılı davaların hukuki yarar yokluğundan reddedildiğini ve anılan dosyaların temyiz edilmeksizin kesinleştiğini, davacı tarafın kendi yapmış olduğu hesaplamalar ile icra takibi başlattığını ve söz konusu takibe süresinde itiraz edildiğini, icra takibine konu alacağa ilişkin ödeme yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise ne kadar yapıldığı, faiz başlangıç tarihi gibi hususların mahkeme kararı ile tespit edilmeden icra takibine geçilmesi nedeniyle itiraz edildiğini, likit olmayan bir alacak olması nedeniyle tazminat istenemeyeceğini, alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 14.11.2017 tarih ve 2016/5 Esas, 2017/131 Karar sayılı
kararıyla; davacı Sendika ile davalı işveren arasında imzalanan toplu ... sözleşmelerinde sendika aidatlarının ne şekilde ve hangi sürede davacı Sendika adına yatırılacağı ayrıntılı ve açık şekilde düzenlendiği, davacı Sendikanın toplu ... sözleşmesi dönemlerinde kanun ve toplu ... sözleşmeleri uyarınca üyesi olan işçilerin listesi ve banka hesap numarasını ve aidat miktarını belirten yazıyı davalı işverene gönderdiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda zamanaşımının icra takip tarihi olan ....04.2015 tarihinde kesildiği yönündeki değerlendirmenin hatalı olduğu, zamanaşımının Kurşunlu Asliye Hukuk (...) Mahkemesinde görülen 2014/15 ve 2014/16 Esas sayılı davaların açıldığı 17.01.2014 tarihi itibarıyla kesildiği, aidat miktarının tespiti için yargılama yapılması zorunlu olduğundan alacağının likit olmadığı gerekçe gösterilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 19.07.2018 tarih ve 2018/1694 Esas, 2018/1842 Karar sayılı kararıyla; dava konusu alacakların 5 yıllık zamanaşımı süresine tâbi olduğu, davacı alacaklının 17.01.2014 tarihinde açtığı davaların reddi kararının kesinleşmesinden itibaren 60 günlük süre içerisinde aynı alacakların tahsili talebiyle ....04.2015 tarihinde icra takibi başlattığı, davalı borçlu tarafından süresinde zamanaşımı def’i ileri sürüldüğü, bu durumda dava tarihinden 5 yıl öncesine ilişkin alacakların zamanaşımına uğradığı, başka bir ifadeyle 17.01.2014 tarihi itibarıyla zamanaşımının kesildiği, bu tarih ile takip tarihin arasındaki alacakların zamanaşımına uğramadığı kabul edilerek sonuca gidilmesinin isabetli olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 29.11.2018 tarihli ve 2018/15434 Esas, 2018/25756 Karar sayılı ilâmı ile davacı Sendika tarafından daha önce açılan ve hukuki yarar yokluğu sebebiyle usulden reddedilen davaların zamanaşımını kesen bir nitelik arz etmediği, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 158 inci maddesinin uygulanmasına da cevaz vermediği, İlk Derece Mahkemesi tarafından, davalının süresinde verdiği cevap dilekçesi ile zamanaşımı def'ini ileri sürdüğü gözetilerek, takip tarihi olan ....04.2015 tarihinden geriye doğru 5 yıllık süreye göre alacakların ve işlemiş faizin belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı Sendika tarafından davalı Kurum aleyhine icra takibi başlatıldığı, başlatılan icra takibine davalı Kurumun itiraz ettiği, itirazın iptali maksadıyla açılan eldeki davada bu kez davalının zamanaşımı def'inde bulunduğu, davalının süresinde ileri sürdüğü zamanaşımı def'i dikkate alındığında öncelikle zamanaşımının kesildiği tarihin belirlenmesi gerektiği, takipten önce açılan ve hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilen belirsiz alacak davalarının zamanaşımını keser nitelikte olmadığı, bu nedenle zamanaşımının kesildiği tarihin icra takip tarihi olarak tespit edildiği ve bu doğrultuda tanzim edilen bilirkişi raporu hükme esas alındığı gerekçe gösterilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava ve takip konusu alacaklarla ilgili olarak, 2014 yılında açılan belirsiz alacak davalarının, hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddedildiğini, bu kararların kesinleşmesinden sonra, aynı alacaklarla ilgili olarak yapılan icra takibinin, 6098 sayılı Kanun’un 158 inci madddesine göre 60 günlük sürede açıldığını, bu nedenle zamanaşımının ilk dava tarihinde kesildiğini beyanla temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; tamamlanamayacak ve düzeltilemeyecek nitelikte bir dava şartının eksikliği nedeniyle reddedilen davalar kapsamındaki bilirkişi raporu dikkate alınarak başlatılan icra takibinin hukuki dayanağının bulunmadığını ve kamu zararına da neden olduğunu beyanla temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı Sendika tarafından daha önce açılan ve hukuki yarar yokluğu sebebiyle usulden reddedilen davaların zamanaşımını kesip kesmeyeceğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6098 sayılı Kanun'un 158 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dairemiz uygulamasına göre hukuki yararı bulunmadığı hâlde belirsiz alacak davası olarak açılan davanın hukuki yarar yokluğu sebebi ile usulden reddedilmesi durumunda, bu hatanın “düzeltilebilir bir yanlışlık” olduğunun kabulü ile sonradan aynı taleplerle açılan davada davacının 6098 sayılı Kanun’un 158. maddesinde düzenlenen ek süreden faydalanması gerektiği kabul edilmelidir. Bu nedenle takipten önce açılan ve hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilen belirsiz alacak davalarının zamanaşımını keser nitelikte olmadığının kabulü mümkün değil ise de Mahkemece Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 29.11.2018 tarihli ve 2018/15434 Esas, 2018/25756 Karar sayılı bozma ilâmına uyularak hüküm kurulmuş olup bozmaya uyulmakla davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hakkın ihlal edilemeyeceği dikkate alınarak inceleme yapılmıştır.
3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı ve davalı vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
25.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.