"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1299 E., 2023/832 K.
DAVA TARİHİ : 16.03.2020
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : KDZ.Ereğli 1. İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/71 E., 2021/116 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı ... Bakanlığına ait Karadeniz Ereğli Devlet Hastanesinde daimi olarak fakat farklı alt işverenlerde sigortalı olarak çalıştığını, müvekkilinin tüm çalışma süresi boyunca alt işverenler bünyesinde her ne kadar sterilizayon işçisi olarak görünse de fiilen hasta bakıcı olarak çalıştırıldığını, müvekkilinin çalıştığı dönem boyunca hastaların ameliyata hazırlanması, ameliyat önlüğünün giydirilmesi, ameliyathane yatağının hazırlanması, hastanın ameliyat masasına yatırılması, ameliyatla ilgili pozisyon verilmesi, ameliyat için yapılması zorunlu bölgesel vücut temizliği yapılması, ameliyat sonrası hastanın masadan sedyeye taşınması, ameliyat malzemelerinin sterilize edilmesi ve taşınması, hastaların kan ve idrar örneklerinin gönderilmesi, skopi cihazı kullanımı, vefat eden hastaların taşınması, sedyelerin taşınması, ped ve havluların hazırlanması, yarı steril alandan kirli alana hastaların taşınması, ameliyat sonunda hastanın batikon ile sterilize edilmesi ve alanın kapatılması, ameliyathanede kullanılan yeşil örtülerin katlanması ve sterilizasyona hazırlanıp steril edilmesi gibi işleri yaparak doktor ile hasta arasında köprü görevi gördüğünü, davalı, sayılan işleri alt işveren aracılığıyla yaptırsa da söz konusu işlerin hastanenin asli ve sürekli işleri olduğunu, sayılan işlerin alt işverene devredilecek yardımcı işlerden değil, davalı Bakanlık bünyesindeki hastanenin vermiş olduğu sağlık hizmetlerinin yürüyebilmesi için zorunlu işlerden olan asıl işler olduğunu, müvekkilinin Sağlık Bakanlığının asli ve sürekli işçisi olduğunu, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkındaki Kanun (6772 sayılı Kanun) uyarınca davacıya ilave tediye ödemesi yapılması gerekirken yapılmadığını ileri sürerek ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduğunu, davacının kamu işçisi olmadığını ve bu sebeple bu hakkının olmadığını, davacının Sağlık Bakanlığının kadrolu işçisi olmadığı gibi sözleşmeye dayalı işçisi de olmadığını, İdarenin ancak ve ancak hizmet alımı işinin gereği gibi yerine getirilip getirilmediğini denetleme hakkı bulunduğunu, davacının çalıştığı Şirketler ile müvekkili İdare arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğuna yönelik iddiasına katılmadıklarını, davacının müvekkili İdarede dezenfeksiyon ve sterilizasyon personeli olarak çalıştığını, sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmetlerinin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında personel çalıştırılmasına dayalı hizmetler kapsamında görülmediğini ve davacının muvazaa iddiasının asılsız olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamına göre davacının ameliyathane içerisinde davalı Bakanlığın asıl işlerinde çalıştırıldığı, buna göre davalı ile dava dışı Şirket arasında kurulan ilişkinin davacı açısından muvazaalı olduğu, iş sözleşmesinin başından itibaren asıl işveren ile kurulmasından dolayı hak edilen ve ödenmeyen ilave tediye alacağının hüküm altına alındığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; 4857 sayılı İş Kanunu'na (4857 sayılı Kanun) göre işçi vasfında olan kimselere her yıl için birer aylık istihkakları tutarında ilave tediye yapılacağının öngörüldüğünü, belirtilen statüde olmayan davacıya ilave tediye ödenmesi mümkün olmadığını, davalı İdarenin sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmetleri alımı kapsamında ihaleyi kazanan yüklenici firmalarla hizmet alımı sözleşmesi yaptığını, davacının nezdinde çalışmış olduğu firmalar ile müvekkili İdare arasında hiyerarşik bir bağ olmadığını, çalışanlarının sözleşme gereğinin düzgün yerine getirilmesi amacıyla denetlenmesi ve alt işverenlerin sürekli değişmesine rağmen işçinin değişmemiş olmasının hizmet alımı sözleşmesinin muvazaalı olduğu anlamına gelmediğini, davacının yaptığı işin asıl iş olmayıp asıl işin yürütülmesini sağlayan yardımcı iş niteliğinde olduğunu, davacının sözleşme ve eklerinde ayrıntılı olarak tanımlananın haricinde başkaca bir işte çalıştırılmadığını, tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut uyuşmazlıkta hizmet alım sözleşmelerinde hizmet konusunun "sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmet alım işi" olarak belirtilmesine ve bu işin yardımcı iş niteliğinde olup hizmet alımı yoluyla gördürülebilmesine karşın davacının bu iş kapsamı dışında ağırlıklı olarak ameliyathane içerisinde asıl iş niteliğinde başka işlerde çalıştırıldığının dosya kapsamı ve tanık beyanları ile sabit olduğu, buna göre davalı Bakanlık ile dava dışı Şirket arasında kurulan ilişkinin muvazaalı olduğu ve davacının ilave tediye ücretine hak kazandığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı Bakanlık ile dava dışı alt işveren Şirket arasındaki ilişkinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı, buna göre davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları ile 6772 sayılı Kanun'un 1 vd. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.