Logo

9. Hukuk Dairesi2023/14110 E. 2023/16222 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, kadroya geçirildikten sonra imzaladığı sözleşme uyarınca hak ettiği ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının davalı kurumdan tahsili.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin ıslah dilekçesi ile arabuluculuk tarihini aşan bir talepte bulunmadığı, ancak mahkemenin arabuluculuk son tutanak tarihinden sonraki ilave tediye ve ikramiye alacaklarını da hesaplayarak hüküm kurmasının hatalı olduğu, bu nedenle ilave tediye alacağı konusunda davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken kabul edilmesi ve fark ikramiye alacağının da hatalı hesaplanmasının bozma kararına aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2023/47 E., 2023/175 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, ... Üniversitesi (...) Rektörlüğüne bağlı ... Hastanesinde hizmet ihalesi alan şirketlerde aralıksız olarak çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile kadroya geçirildiğini ve hâlen Hastaneye bağlı kadrolu işçi olarak çalışmaya devam ettiğini, alt işveren şirketlerde çalışırken şirketler ile asıl işveren arasında yapılan ihalede ödenecek çıplak ücretin asgari ücretin en az % fazlası olarak düzenlendiğini ve işçilerin mevcut ücret ve sosyal hakları korunarak sürekli işçi kadrosuna geçişlerinin yapıldığını, davacının davalı Kurumla belirsiz süreli ... sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmenin 4 üncü maddesinin (a) bendinde ücretinin "asgari ücret+ (varsa) % fazlası" şeklinde hüküm altına alındığını, davacının ücretlerinin belirtilen şekilde tespit edilmesi gerektiğini ileri sürerek fark ücret, fark ikramiye, fark ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ileri sürdüklerini, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddeler uyarınca sürekli işçi kadrolarına geçirileceklerin istihdam edilmesine esas hizmet alım sözleşmelerinin, öngörülen geçiş işleminin yapıldığı tarih itibarıyla feshedilmiş sayılacağının hüküm altına alındığını, davacının ücret ve sair hakları bakımından Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu ... sözleşmesi hükümlerinin uygulandığını, davacının alacaklarının eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 15.03.2022 tarihli kararı ile; davacının kadroya geçişi aşamasında imzalanan ... sözleşmesinde aylık ücretin her ay açıkça asgari ücretin % fazlası olacak şekilde kararlaştırıldığı, davacının temel ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olduğunun kabul edilmesi gerektiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 30.09.2022 tarihli kararı ile; taraflar arasındaki ... sözleşmesinin 4 üncü maddesinde bulunan düzenleme ile ücretin, asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak ödeneceğinin ve bu şekilde hesaplanacak ücrete asgari ücrette yapılması muhtemel değişikliklerin aynen yansıtılacağının kararlaştırıldığı, bu nedenle fark ücret alacaklarının hüküm altına alınmasında isabetsizlik bulunmadığı, seri davalara ilişkin karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olduğu belirtilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 22.12.2022 tarihli ilâmı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek Mahkeme gerekçesinde arabuluculuk son tutanak tarihini aşar şekilde dava tarihine kadar hesaplama yapılan hatalı bilirkişi raporunun usul ve kanuna uygun aykırı belirtildikten sonra ıslah dilekçesiyle bağlı kalınarak karar verildiği; ancak dosya içerisinde arabuluculuk son tutanak tarihini gözetir şekilde hesaplama yapılan bilirkişi raporu bulunmadığı, bu hâlde Mahkemece arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla dava konusu yapılan alacak miktarları tespit edildikten sonra sonucuna göre ıslah dilekçesi de göz önüne alınarak hüküm kurulması gerektiği; ayrıca davalı tarafça yapılan ikramiye ödemelerinin dikkate alınmadığı, davacı vekilinin talebini arabulucuya başvuru tarihi itibarıyla sınırlandırdığı, bu husus göz önüne alındığında Mahkemece 807,57 TL fark ikramiye alacağının hüküm altına alınması gerekirken gerekçede davacının 1.299,07 TL fark ikramiye alacağı bulunduğunun belirtilmesi ve hüküm kısmında ise 1.524,80 TL fark ikramiye alacağının hüküm altına alınmasının hatalı olduğu belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda inceleme yapıldığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; asgari ücretin belirli bir oran fazlasının üzerine ayrıca toplu ... sözleşmesinde belirtilen %4 oranında ücret zammının uygulanmasının talep edilmesinin mükerrer zam yapılması sonucunu doğuracağını, davacı ile imzalanan ... sözleşmesinin 696 sayılı KHK'nın ilgili maddelerine uygun olduğunu, davacının asgari ücretle herhangi bir bağı kalmadığını, mevzuat hükümlerinin ve Bakanlık görüşlerinin dikkate alınmadığını, vekâlet ücretinin hatalı belirlendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu alacakların arabuluculuk son tutanak tarihine kadar hesaplanıp hesaplanmadığı, fark ikramiye alacağının bozma ilâmında gösterildiği şekilde hüküm altına alınıp alınmadığı, davacının arabuluculuk son tutanak tarihini aşan bir talebinin bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22 ve 34 üncü maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 ve 53 üncü maddeleri, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun İkinci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri ile 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun (7036 sayılı Kanun) 3 üncü maddesi, AAÜT'nin 22 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 7036 sayılı Kanun'un "Dava şartı olarak arabuluculuk" kenar başlıklı 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre "Kanuna, ... veya toplu ... sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." Maddenin ikinci fıkrasında ise "... Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." düzenlemesi yer almaktadır.

3. Davacı vekilince dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine son tutanak dava dilekçesine eklenerek dava açılmıştır. Arabuluculuk faaliyeti, tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirilmiştir.

4. Dairemizin 22.12.2022 tarihli bozma ilâmının gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece arabuluculuk son tutanak tarihi olan 02.04.2021 itibarıyla henüz ödeme günü gelmeyen 11.05.2021 ödeme tarihli ilave tediye dönemi yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken fark ilave tediye alacağı hesaplanırken bu hususun gözetilmemesi ve bu husus sebebiyle fazlaya ilişkin hakların da saklı tutularak hüküm kurulması hatalı olmuştur.

5. Dairemizin 22.12.2022 tarihli bozma ilâmında açık bir şekilde 807,57 TL fark ikramiye alacağının hüküm altına alınması gerektiği belirtilmesine rağmen, Mahkemece son tutanak tarihi olan 02.04.2021 itibarıyla henüz ödeme günü gelmeyen fark ikramiye alacağı döneminin de hesaplanması ile bulunan 813,03 TL fark ikramiye alacağının hüküm altına alınması hatalı olmuştur.

6. Somut uyuşmazlıkta Mahkemece tüm alacaklar yönünden arabuluculuk son tutanak tarihinden sonraki taleplerin usulden reddine karar verilmiş ise de; davacı vekilinin ıslah dilekçesi incelendiğinde arabuluculuk son tutanak tarihinden sonraki döneme ilişkin talebinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu halde Mahkemece bozma ilâmının gereği yerine getirilerek hüküm kurulduktan sonra davacı vekilinin fazlaya ilişkin taleplerinin esastan reddine karar verilmelidir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

26.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.