Logo

9. Hukuk Dairesi2023/14121 E. 2023/20013 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, çalıştığı işin niteliği itibarıyla toplu iş sözleşmesinde belirtilen mali sorumluluk tazminatına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının mali sorumluluk tazminatına hak kazanıp kazanmadığının tespiti için, nakit veya nakit yerine geçen kıymet sorumlusu olup olmadığının ve yaptığı işin niteliğinin mali sorumluluk gerektirip gerektirmediğinin yeterince araştırılmamış olması gözetilerek, mahkeme kararları bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1647 E., 2023/1816 K.

DAVA TARİHİ : 28.02.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 23. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/175 E., 2023/182 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 30.03.2022 tarihli kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı olarak fatura gelir tahakkuk birim sorumlusu olarak çalıştığını, müvekkilinin 2014 yılının Kasım ayından itibaren fatura biriminde fiilen çalışmaya başladığını ve toplu iş sözleşmesinden yararlandığını, müvekkilinin üyesi olduğu Türkiye Sağlık İş Sendikası ile davalı Bakanlığın üyesi olduğu Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) arasında 01.01.2013-31.12.2014, 01.01.2015-31.12.2016 ve 01.01.2017-31.12.2018 yürürlük süreli toplu iş sözleşmelerinin imzalandığını, toplu iş sözleşmelerinde mali sorumluluk tazminatının öngörüldüğünü, davacının mali sorumluluk tazminatını hak ettiğini, 01.11.2014 tarihinden itibaren hesaplama yapılması gerektiğini, Tuzla Devlet Hastanesinin davacıya yazdığı 20.12.2017 tarihli ve E.5548 sayılı yazıda, 15.12.2017 tarihinden itibaren hizmet gereği gelir tahakkuk birim sorumlusu yedeği olarak görevlendirildiğinin bildirildiğini, aynı toplu iş sözleşmesi maddesine dayalı olarak aynı görevi yapan işçiler adına açılan davalarda verilen kararların kesinleştiğini belirterek mali sorumluluk tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacının 03.09.2014 tarihinde sürekli işçi kadrosunda çalışmaya başladığını ve 15.12.2017 tarihinden itibaren Tuzla Devlet Hastanesinde Gelir Tahakkuk Birim Sorumlusu Yedeği olarak görevlendirildiğini, Sendika ile Bakanlığın üyesi olduğu TÜHİS arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinin 52 nci maddesinde nakit veya nakit yerine geçen kıymet sorumlularına aylık çıplak ücretin %25'i oranında mali sorumluluk tazminatı verileceği hükmünün yer aldığını; ancak bu hükmün davacının çalıştırıldığı görevi kapsamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda dosyanın bilirkişiye gönderildiği, bilirkişi tarafından hazırlanan raporun dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; cevap dilekçesinde mevcut savunmaları tekrar etmek suretiyle İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının çalıştığı Gelir Tahakkuk Biriminin Hastaneye gelir kazandıracak işlerin yapıldığı ve Sosyal Güvenlik Kurumundan alınacak nakit ve nakit benzeri işlemlerin yapılması, listelerin hazırlanması, ücretli hastalardan alınması gereken teşhis, tedavi ve bakım ücretleri, kurumlardan alınacak ve ödenecek ücretlerin işlemlerinin yapıldığı bölüm olduğu, davacının yaptığı işlemler sonucu ortaya çıkabilecek hatalı işlemlerden mali olarak sorumlu olduğunun tespit edildiği, bu nedenle davacının nakit veya nakit yerine geçen kıymet sorumlusu olarak kabul edilebileceği yönündeki tespit ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı işçinin toplu iş sözleşmelerinden kaynaklanan mali sorumluluk tazminatı gerektiren bir işte çalışıp çalışmadığına ve buna göre mali sorumluluk tazminatı alacağının bulunup bulunmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 ve 53 üncü maddeleri, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Somut uyuşmazlıkta davalı işyerinde uygulanan 01.01.2013-31.12.2014 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin geçici 4 üncü maddesi, "Süresi sona eren toplu iş sözleşmesinin 'Mali Sorumluluk Tazminatı' başlıklı 52. Maddesi imza tarihinden itibaren toplu iş sözleşmesinden çıkarılmıştır. Ancak, süresi sona eren toplu iş sözleşmesinin 52. Maddesi gereğince mali sorumluluk tazminatı ödenen nakit veya nakit yerine geçen kıymet sorumlularına, şahıslarına münhasır olarak bu görevi yaptıkları sürece süresi sona eren toplu iş sözleşmesine göre ödenen mali sorumluluk tazminatından yararlanmaya devam ederler" şeklindedir.

2. 01.01.2015-31.12.2016 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin geçici 2 nci maddesine göre "Süresi sona eren toplu iş sözleşmesinin Geçici 4. Maddesi gereğince mali sorumluluk tazminatında yararlanan nakit veya nakit yerine geçen kıymet sorumluları ile 17.09.2013-04.08.2015 tarihleri arasında her ne şekilde olursa olsun mali sorumluluk tazminatı ödenen nakit veya nakit yerine geçen kıymet sorumlularına, şahıslarına münhasır olarak bu görevi yaptıkları sürece süresi sona eren toplu iş sözleşmesine göre ödenen mali sorumluluk tazminatından yararlanmaya devam ederler."

3. 01.01.2017-31.12.2018 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin geçici 2 nci maddesinde ise "süresi sona eren toplu iş sözleşmesinin Geçici 2. Maddesi gereğince mali sorumluluk tazminatından yararlanan nakit veya nakit yerine geçen kıymet sorumlularına şahıslarına bağlı olarak bu görevi yaptıkları sürece ödenen mali sorumluluk tazminatından yararlanmaya devam ederler. Ayrıca, 31.12.2016 tarihi ile bu sözleşmenin imza tarihi arasında fiilen bu işi yapan, nakit veya nakit yerine geçen kıymet sorumlularına 01.11.2011-31.12.2012 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin 'Mali Sorumluluk Tazminatı' başlıklı 52 nci maddesinde belirtilen oran tutarında geriye yönelik herhangi bir ödeme yapılmamak kaydıyla şahıslarına bağlı olarak bu görevi yaptıkları süreci bu sözleşmenin imza tarihinden itibaren mali sorumluluk tazminatından yararlandırılır." şeklinde hüküm bulunmaktadır.

4. İlgili düzenlemeler uyarınca davacının mali sorumluluk tazminatına hak kazanıp kazanmadığının belirlenmesi için öncelikle, nakit veya nakit yerine geçen kıymet sorumlusu olup olmadığı tespit edilmelidir.

5. İlk Derece Mahkemesince 13.03.2020 tarihinde "Tuzla Devlet Hastanesinin 47150177 sayılı yazısı ile ile davacının 15/12/2017 tarihinden itibaren hizmet gereği Gelir Tahakkuk birim sorumlusu yedeği olarak görevlendirildiği anlaşılmış, davacının mali sorumluluk tazminatına hak kazandığı anlaşılmıştır" şeklindeki gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince 30.03.2022 tarihinde "Davacının yaptığı işlemlerden ve bilirkişi raporundan davacının nakit veya nakit yerine geçen kıymet sorumluluğu bulunduğu belirlenmeden sadece görevlendirmesinde 'gelir tahakkuk birim sorumlusu yedeği' yazılı olduğuna dayanılarak hesaplama yapıldığı raporun karar vermeye elverişli olmadığı tespit edilmiştir. Yapılması gereken muhasebe işlemlerinden anlayan bilirkişi aracılığı ile dosyaya sunulan belgeler inceletilip gerekirse yerinde inceleme yapılarak davacının mali sorumluluk tazminatı alma hakkı bulunup bulunmadığı ve bunun hangi dönemi kapsadığı da belirlenerek karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı verilen kararın kaldırılması gerekmiştir." şeklindeki gerekçeyle kararın eksik incelemeye dayalı olduğu ifade edilerek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmıştır. Bölge Adliye Mahkemesinin sözü edilen kaldırma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince, "BAM 8. HD ' nin 30/03/2022 tarih 2020/2171 esas, 2022/926 karar sayılı ilamı doğrultusunda dosya bilirkişiye gönderilmiş, bilirkişi Özlem Keklik tarafından hazırlanan rapor dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olup, hükme esas alınmıştır" şeklinde gerekçe oluşturularak davanın kabulüne karar verilmiştir. Şu hâlde İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporunda mevcut hesaplamanın hükme esas alındığı anlaşılmaktadır.

6. Hükme esas alınan 02.02.2023 tarihli sözü edilen bilirkişi raporunda ise "Davacı 01.11.2016 tarihinden itibaren fatura biriminde çalıştırılmaktadır. Toplu iş sözleşmesi ise 09.10.2017 tarihinde imza altına alınmıştır. Sayın mahkeme fatura biriminde çalışmayı mali sorumluluk tazminatı alma konusunda yeterli görmesi halinde TİS imza tarihi olan 09.10.2017 tarihi ile arabuluculuk uyuşmazlık tutanağı olan 26.02.2019 tarihine kadar olası alacakları hesaplanmıştır... Ancak sayın mahkeme fatura biriminde çalışan davacının mali sorumluluk tazminatı alması için yaptığı görevi yeterli görmemesi durumunda davacının mali sorumluluk tazminatı alacağı olmayacaktır... Davacı Gelir Tahakkuk Birim Sorumlusu Yedeği olarak 15.12.2017 tarihinde yani 2017/2018 dönemini kapsayan TİS'in imza tarihinden sonra görevlendirilmiştir" şeklinde tespit bulunmaktadır.

7. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda isabetli şekilde takdir Mahkemeye bırakılmasına karşın İlk Derece Mahkemesince; raporda yapılan tespitlere dair yeterli bir açıklama yapılmadan, (5) numaralı paragrafta belirtilen gerekçeyle hüküm kurulmuştur. Dolayısıyla fatura biriminde çalışma, mali sorumluluk tazminatına hak kazanma konusunda İlk Derece Mahkemesince yeterli kabul edilmiştir.

8. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunu inceleyen Bölge Adliye Mahkemesince ise 24.05.2023 tarihli karar ile; davacının gelir tahakkuk biriminde çalıştığı ve bu nedenle nakit veya nakit yerine geçen kıymet sorumlusu olarak değerlendirileceği gerekçesiyle davalı vekilinin başvurusu esastan reddedilmiştir.

9. Yukarıda yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere; davacının mali sorumluluk tazminatına hak kazanıp kazanmadığının belirlenmesi için, nakit veya nakit yerine geçen kıymet sorumlusu olup olmadığının ve öyleyse hangi tarihlerde bu görevi yaptığının tespiti önem arz etmesine karşın somut olayda davacının hangi tarihte, hangi birimde çalıştığı ve ne iş yaptığı net değildir. Şu hâlde davacının hangi tarihte, hangi birimde çalıştığı ve ne iş yaptığı, davacının yaptığı iş itibarıyla hatalı/yanlış iş yapması hâlinde mali sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, ücretinden kesinti yapılıp yapılmadığı şüpheye mahal vermeyecek şekilde tespit edilmeli ve bundan sonra toplu iş sözleşmelerinin ilgili maddeleri de dikkate alınıp değerlendirilerek sonucuna göre davacının talep edilen alacağa hak kazanıp kazanmadığı belirlenmelidir. Davacı lehine mali sorumluluk tazminatı hakkı doğması için yaptığı işin ünvanı değil, fiili olarak niteliğinin mali sorumluluğu gerektirir mahiyette olması gerektiği de gözetilmelidir. Belirtilen hususlar dikkate alınmadan eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

10. Kabule göre ise somut olayda toplu iş sözleşmelerinde temerrüte ilişkin hüküm bulunmadığı ve davalının da daha önce temerrüte düşürüldüğü ispat edilemediği dikkate alınarak, hüküm altına alınan alacak kalemine arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği gözetilmemesi de isabetli değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,20.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.