Logo

9. Hukuk Dairesi2023/14138 E. 2023/18799 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirketin tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanma koşullarının bulunup bulunmadığı ve varsa toplu iş sözleşmesinden kaynaklı alacaklardan davalıların sorumluluğunun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının toplu iş sözleşmesi imza tarihinden önce sendikaya üye olduğunun tespit edilmesi ve davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunması gözetilerek, davacı lehine hükmedilen işçilik alacaklarından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğuna dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2146 E., 2023/967 K.

DAVA TARİHİ : 09.04.2021

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

TEMYİZ EDENLER : Davalılar vekilleri

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 6. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/412 E., 2022/214 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 15.09.2019-31.01.2020 tarihlerini kapsayan dönemde PTT- Sen ile alt işveren ... Tekstil İnş. Mat. Tar. Ürü. San. ve Tic. Ltd. Şti. (... Şirketi) arasında imzalanan toplu iş sözleşmesine bağlı olarak ayrım işçisi olarak çalıştığını, toplu iş sözleşmesinde yer alan çocuk, yemek, taşıt ve yakacak yardımı, öğrenim yardımı ödeneceğinin düzenlendiğini, söz konusu yardımların ödenmediğini, toplu iş sözleşmesi gereği %4 oranında zamlı ücret ödeneceğinin kararlaştırıldığını, zamlı ücret farklarının ödenmediğini, yine toplu iş sözleşmesi gereği gece çalışmalarına karşılık ücretlerin %10 zamlı olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığını, fazla çalışma ücretlerinin %60 zamlı olarak ödenmediğini, işçilere Kasım ayında 4 günlük ücret tutarında ikramiye ödeneceği kararlaştırılmasına rağmen bu ödemenin yapılmadığını ileri sürerek, yemek, yakacak, çocuk, öğrenim yardımı, ücret zammı, gece çalışması, fazla çalışma ve ikramiye alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Posta ve Telgraf Teşkilatı AŞ (PTT AŞ) vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazında bulunduklarını, müvekkilinin ihale makamı olduğunu, davacının iş sözleşmesi imzaladığı yüklenici şirketlerin çalışanı olduğunu, PTT-Sen ile diğer davalı ... Şirketi arasında Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesine müvekkilinin taraf olmadığını, zamanaşımı def'inde bulunduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... Şirketi vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanan işçilerden olmadığını, davacının 01.03.2018-31.07.2020 tarihleri arasında PTT AŞ ile imzalanan doğrudan temin sözleşmesi kapsamında çalıştığını, 15.09.2019-31.01.2020 tarihlerini kapsayan PTT-Sen ile davalı Şirket arasında Yüksek Hakem Kurulu tarafından toplu iş sözleşmesinin karara bağlandığını, sözleşmenin belirtilen zaman aralığında çalışan sendikalı işçileri kapsadığını, davacının imza tarihinden sonra Sendikaya üye olduğunu, bu nedenle toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağını, belirtilen tarih aralığında dayanışma aidatı da ödemediğini, davalı Şirkete toplu iş sözleşmesinden yararlanan işçilerin davalı PTT AŞ tarafından bildirildiğini, sorumluluğun PTT AŞ'ye ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ve davalı PTT AŞ tarafından dosyaya sunulan "Gönderilerin Ayrım ve Dağıtım Hizmetlerine İlişkin" ihale sözleşmesi ve eklerinden, davacının PTT AŞ bünyesinde çalıştığı, sigorta primlerinin davalı ... Şirketi tarafından yatırıldığı, davalılar arasında 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin yedinci fıkrası gereği asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğu, PTT-Sen ile davalı Şirket arasında Yüksek Hakem Kurulunun 25.06.2020 tarihli ve 2020/45 Esas, 2020/184 Karar sayılı kararı gereği 15.09.2019-31.01.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin bulunduğu, davacının imza tarihinden önce PTT-Sen'e üye olduğu, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı PTT AŞ vekili; dava konusu taleplerden yüklenici Şirketin sorumlu olduğunu, PTT-Sen ile ... Şirketi arasında karara bağlanan toplu iş sözleşmesine müvekkilinin taraf olmadığını, davacının alacaklarından sorumlu olmadığını, davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını belirterek İlk Derece Mahkemesinin kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... Şirketi vekili; davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanan işçilerden olmadığını, 01.03.2018-31.07.2020 tarihleri arasında PTT AŞ ile imzalanan doğrudan temin sözleşmesi kapsamında çalıştığını, 15.09.2019-31.01.2020 tarihlerini kapsayan zaman aralığında toplu iş sözleşmesi bulunduğunu, Yüksek Hakem Kurulu kararına göre PTT-Sen'in müvekkili Şirkete işbu tarihler aralığında sendika üyesi olan işçileri bildirmekle yükümlü olduğunu, bildirilmeyen sendika üyesi işçilerin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarından PTT-Sen'in yükümlü olacağını, davacının 26.06.2019-28.07.2020 tarihleri arasında sendika üyesi olduğunu, PTT-Sen tarafından toplu iş sözleşmesinden yararlanan tüm işçilerin müvekkili Şirkete bildirildiğini ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklı tüm hak ve alacaklarının ödendiğini, sendika tarafından bildirilmeyen ve toplu iş sözleşmesinden yararlanan işçileri tespit etme imkânı bulunmadığını, davacıya ait sendika üyelik fişlerinin davacının toplu iş sözleşmesinden yararlandığını ispatlamadığını, toplu iş sözleşmesi imza tarihinden sonra sendikaya üye olanların, üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanacağını belirterek İlk Derece Mahkemesinin kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 15.09.2019-31.01.2020 tarihleri arasındaki döneme ilişkin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmesini talep ettiği, davacının davalılardan asıl işveren PTT AŞ'nin işyerinde gönderilen toplanması, yüklenmesi, boşaltılması, ayırımı, sevki ve işlenmesi hizmetlerinde ihale ile iş alan diğer davalının işçisi olarak çalıştığı, davalılar arasında geçerli bir asıl işveren ve alt işveren ilişkisi bulunduğu, davacının imza tarihinden önce PTT-Sen'e üye olduğu, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu gerekçeleriyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekilleri; istinaf dilekçelerinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuşlardır.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının davalı ... Şirketinin tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanma koşullarının bulunup bulunmadığı ile varsa toplu iş sözleşmesinden kaynaklı alacaklardan davalıların sorumluluğu noktalarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci fıkrası, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilleri tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.