"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1102 E., 2023/999 K.
DAVA TARİHİ : 16.03.2020
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : KDZ.Ereğli 1. İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/77 E., 2021/110 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığına ait Karadeniz Ereğli Devlet Hastanesinde değişen alt işveren şirketler nezdinde sigortalı olarak 11.03.2015 tarihinden itibaren daimi şekilde çalıştığını, müvekkilinin tüm çalışma süresi boyunca sterilizasyon işçisi olarak görünmekteyse de fiilen hasta bakıcı olarak çalıştırıldığını, müvekkilinin çalıştığı dönem boyunca hastaların ameliyata hazırlanması, ameliyat önlüğünün giydirilmesi, ameliyathane yatağının hazırlanması, hastanın ameliyat masasına yatırılması, ameliyatla ilgili pozisyon verilmesi, ameliyat için yapılması zorunlu bölgesel vücut temizliği yapılması, ameliyat sonrası hastanın masadan sedyeye taşınması, ameliyat malzemelerinin sterilize edilmesi ve taşınması, hastaların kan ve idrar örneklerinin gönderilmesi, skopi cihazı kullanımı, vefat eden hastaların taşınması, sedyelerin taşınması, ped ve havluların hazırlanması, yarı steril alandan kirli alana hastaların taşınması, ameliyat sonunda hastanın batikon ile sterilize edilmesi ve alanın kapatılması, ameliyathanede kullanılan yeşil örtülerin katlanması ve sterilizasyona hazırlanıp steril edilmesi gibi işleri yaparak doktor ile hasta arasında köprü görevi gördüğünü, davalı Bakanlığın, sayılan işleri alt işveren şirketler aracılığıyla yaptırmasına karşın, söz konusu işlerin Hastanenin asli ve sürekli işleri olduğunu, sayılan işlerin alt işverene devredilecek yardımcı işlerden değil davalı Bakanlık bünyesindeki Hastanenin vermiş olduğu sağlık hizmetlerinin yürüyebilmesi için zorunlu işlerden olan asıl işler olduğunu, müvekkilinin Sağlık Bakanlığının asli ve sürekli işçisi olduğunu, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) uyarınca davacıya ilave tediye ödemesi yapılması gerekirken yapılmadığını, davacının iş arkadaşları tarafından davalı Kuruma karşı aynı taleple açılan davada; Karadeniz Ereğli 2. İş Mahkemesinin 2017/12 Esas ve 2018/417 Karar sayılı kararı ile taleplerin kabulüne karar verildiğini, söz konusu karara yönelik istinaf başvurularının Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2019/617 Esas ve 2019/559 Karar sayılı ilâmı ile esastan reddedildiğini ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 25.11.2019 tarihli ve 2019/4758 Esas, 2019/20703 Karar sayılı ilâmı ile onandığını belirterek ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduğunu, davacının kamu işçisi olmadığını ve bu sebeple ilave tediye hakkının olmadığını, Zonguldak'ta bulunan devlet hastanelerinin “Sterilizasyon ve Dezenfeksiyon Hizmetleri Alımı” kapsamında ihaleyi kazanan yüklenici firmalarla hizmet alım sözleşmesi yaptıklarını, yüklenici şirketlerin bu sözleşme gereğini yerine getirmek üzere davacıyı işe aldıklarını, davacının çalıştığı yüklenici firmaların 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu (4734 sayılı Kanun) kapsamında ihale alarak koruyucu, teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetleri dışında kalan hizmetlerin yerine getirilmesini yükümlenmiş olduklarını, davacının nezdinde çalışmış olduğu firmalarla davalı İdare arasında hiyerarşik bir bağ bulunmadığını, İdarenin ancak ve ancak hizmet alımı işinin gereği gibi yerine getirilip getirilmediğini denetleme hakkı bulunduğunu, davacının çalıştığı firmalar ile müvekkili İdare arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğuna yönelik iddiasına katılmanın mümkün olmadığını, davacının müvekkili İdarede dezenfeksiyon ve sterilizasyon personeli olarak çalıştığını, sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmetlerinin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında personel çalıştırılmasına dayalı hizmetler kapsamında görülmediğini ve davacının muvazaa iddiasının asılsız olduğunu, talep edilen faiz oranına ve başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; temel uyuşmazlığın asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı noktasında toplandığını, sterilizasyon ve dezenfeksiyon işlerinin doğrudan doğruya davalı Bakanlığa bağlı işyerinde verilen tedavi hizmetinin bir parçası olduğunu ve hizmet üretimi için zorunlu olduğunu, “Sağlık Meslek Mensupları İle Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Diğer Meslek Mensuplarının İş ve Görev Tanımlarına Dair Yönetmelik” hükümlerinde sağlık hizmeti kapsamında bir sorumluluk üstlenen ameliyathane teknikerinin görev tanımının yapıldığını buna göre; "ameliyat odasının malzeme ve teçhizat yönünden cerrahi işlemlerin yapılmasına hazır hale getirilmesi, ameliyat masasının her ameliyattan önce kontrol edilmesi, ameliyata hazır hale getirilmesi ve gerekli destek parçaların hazırlanarak güvenli bir çalışma ortamı oluşturulması, ameliyat esnasında çıkarılan herhangi bir cerrahi materyalin uygun bir şekilde ilgili birime gönderilmesine yardımcı olunması, ameliyattan sonra cerrahi aletleri ve malzemelerin temizlenmesi, dezenfekte edilmesi ve kullanıma hazır hale getirilmesinin sağlanması, cerrahi malzemelerin sterilizasyonunun ve uygun şartlarda korunmasının sağlanması, hastanın ameliyat odasına alınması, pozisyon verilmesi ve ameliyat sonrası nakline yardımcı olunması, cerrahi alet ve ekipmanların periyodik muayenelerinin yaptırılması, cerrahi işlem sırasında hekimin uygun gördüğü durum ve şekilde cerrahi ekibe yardım edilmesi ameliyat odasının malzeme ve teçhizat yönünden cerrahi işlemlerin yapılmasına hazır hale getirilmesi, ameliyat masasının her ameliyattan önce kontrol edilmesi, ameliyata hazır hale getirilmesi ve gerekli destek parçaların hazırlanarak güvenli bir çalışma ortamı oluşturulması,ameliyat esnasında çıkarılan herhangi bir cerrahi materyalin uygun bir şekilde ilgili birime gönderilmesine yardımcı olunması, ameliyattan sonra cerrahi aletleri ve malzemelerin temizlenmesi, dezenfekte edilmesi ve kullanıma hazır hale getirilmesinin sağlanması, cerrahi malzemelerin sterilizasyonunun ve uygun şartlarda korunmasının sağlanması, hastanın ameliyat odasına alınması, pozisyon verilmesi ve ameliyat sonrası nakline yardımcı olunması, cerrahi alet ve ekipmanların periyodik muayenelerinin yaptırılması, cerrahi işlem sırasında hekimin uygun gördüğü durum ve şekilde cerrahi ekibe yardım edilmesi" şeklinde geçen asıl iş niteliğindeki işlemlerin büyük bir kısmının davacı tarafından yerine getirildiğinin anlaşıldığı, davacının yaptığı işin araç ve gereçlerinin asıl işveren tarafından sağlanmakta olduğu da gözetildiğinde mevzuatına uygun bir asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığı, gerçekte bir işçi temin sözleşmesi bulunduğu, bu nedenle ilave tediye alacağının hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının yaptığı işlerin asıl iş olmayıp yardımcı iş niteliğinde olduğunu ve kamu idarelerince hizmet satın alma yoluyla gördürülebilecek işler arasında bulunduğunu, davalı Bakanlığın yardımcı işlerini alt işverene vermesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesi uyarınca mümkün olduğunu, davacının ilgili teknik şartnamede yer alan “sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmetleri personel görev ve sorumlulukları” başlığı altında tanımlanan görevler dışında başka bir işte çalıştırılmadığını ve davacıya ilave tediye ödenmesinin mümkün olmadığını ayrıca alacak hesaplamasının brüt tutar üzerinden yapılmasının hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ihale kapsamında alt işverene devredilen dezenfekte ve sterilizasyon işlerinde çalışmadığı, ağırlıklı olarak ameliyathane içerisinde ameliyathane teknikeri, hasta bakıcı ve yardımcı sağlık personeli olarak davalı Bakanlığın asıl işlerinde çalıştırıldığı, buna göre kurulan asıl işveren alt işveren ilişkisinin davacı açısından muvazaalı olduğu, hesaplamanın brüt ücret üzerinden yapılmasında hata bulunmadığı, bu bakımdan İlk Derece Mahkemesi kararında isabetsizlik olmadığı ancak hükümde davalı Bakanlığın harçtan muaf olduğu belirtilmesine karşın harç giderinin diğer yargılama giderine ilave edilerek davalıya yüklenmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacının alt işveren işçisi olduğunu ve hizmet alım sözleşmesinde muvazaa bulunmadığını, ilave tediye talebinin reddi gerektiğini, davacının yaptığı işlerin kamu idarelerince hizmet satın alma yoluyla gördürülebilecek işler arasında bulunduğunu, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile 4734 sayılı Kanun kapsamında bulunan bütün idarelerin bu hizmetleri satın alma yoluyla gördürebildiğini, davacının yaptığı işlerin yardımcı iş niteliğinde olduğunu, bu nedenle ispatlanamayan muvazaa iddiasının kabul edilemeyeceğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı Bakanlık ile alt işveren şirketler arasındaki hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları, 6772 sayılı Kanun'un 1 vd. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Somut uyuşmazlıkta hizmet alım sözleşmelerinde hizmet alım konusu, “sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmet alım işi” olarak belirtilmiş olup bu işin yardımcı iş olarak hizmet alım yoluyla gördürülebilmesi mümkündür. Ne var ki davacının, bu yardımcı iş kapsamı dışında asıl iş niteliğinde başka işlerde çalıştırıldığı dosya kapsamı ve tanık beyanları ile sabittir. Bu durumda asıl işveren alt işveren ilişkisinin davacı işçi yönünden muvazaalı olduğu ve davacının ilave tediye ücretine hak kazandığı anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.